Tunç Soyer'i seversiniz, sevmezsiniz. Hizmet üreten konumda bulunduğu için, her kararını, tüm icraatlarını eleştirebilirsiniz. Ama bu eleştiriler elle tutulur, somut olursa, yaptıkları ya da yapamadıkları üzerinden getirilirse bir anlam taşır.
Renkler üzerinden bölücülük suçlaması, isim üzerinden Yunan seviciliği, Kadifekale'deki Pagos üretici pazarı üzerinden yapılan imalar, satılması dahi düşünülmeyen bir hastane için yapılan eleştiriler hepsi havada kalıyor.
Adalet ve Kalkınma Partisi'nin İzmirli kurmayları partileri sürekli iktidarda olduğu için sanırım muhalefet yapmayı unutmuşlar.
Siyaset, sınıfsal çatışmalar, özgürlükler ve haklar temelinde yapılır. Bu konularda söyleyecek sözünüz yoksa renklerden, isimlerden, simgelerden polemik yaratıp rakibinizi yıpratmaya çalışırsınız. Bunun adına siyasi litaratürde “Demogoji” yapmak denir. Öz Türkçesi “laf ebeliği” ya da “laf cambazlığı” yapmaktır.
Eşrefpaşa Hastanesi'nin satılacağı balonu üzerinden Tunç Soyer'e yüklenenler, Bayraklı Şehir Hastanesi'nin 5 senedir neden bitirilemediğine bir yanıt vermiyorlar. Dahası bunu sormak işlerine gelmiyor. AKP'li vekiller ve il başkanları her yıl hastanenin “bu yıl açılacağı” müjdesini veriyor. Oysa “İzmir Şehir Hastanesi” hala yerinde sayıyor. Resmi olarak Sağlık Bakanlığı'na soru soruyoruz; cevap yok, kapı duvar.
KİM YERLİ VE MİLLİ?
İzmirliler için 15 Mayıs kara bir gündür. Bu kara gün İzmirli gazeteciler için hüzünü ve gururu da bağrında taşır. Gazeteci Hasan Tahsin 15 Mayıs 1919'da emperyalist işgalcilere silahını doğrultarak Kurtuluş Savaşımızın ilk meşalesini yakmış ve şehit edilmiştir.
İki yıl önce Hasan Tahsin'in şehit edilişinin 100. yıldönümünde İYİ Parti'den MHP'ye, Vatan Partisi'nden CHP'ye, Halkın Kurtuluş Partisi'nden Saadet Partisi'ne kadar siyasi yelpazenin her tarafından yurtseverler Konak'ta bir araya gelip, “İlk Kurşundan Cumhuriyete” pankartı altında birlikte yürüdük. Bilin bakalım yanımızda kim yoktu?
AKP'nin İzmir'de yürüttüğü siyaset anlayışına en ilginç cevabı İYİ Partili Müsavat Dervişoğlu vermiş. Dervişoğlu ki, Tunç Soyer hakkında çekinceleri olan önemli bir siyasetçidir. AKP'liler Dervişoğlu gibi tecrübeli bir siyasetçinin sözlerine kulak versinler...
Ne diyor Dervişoğlu; “Veresiye konuşmayın...”