Her yıl 3- 9 Kasım tarihleri arasında düzenlenen Organ Bağışı Haftası etkinlikleri kapsamında Kemer İlçe Sağlık Müdürlüğü tarafından pazartesi günleri kurulan pazar yerinin girişinde 'Organlar toprak değil can olsun' sloganıyla stant açıldı. Standı Kaymakam Ahmet Solmaz, İlçe Sağlık Müdürü Dr. Ceren Avanos İnce, Kemer Devlet Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Ali Ergün ile birim müdürleri ziyaret etti. Kemer Müftüsü Recep Balaban'ın da hazır bulunduğu standa gelenlere organ bağışının dinen caiz olduğu da anlatıldı. Etkinlik kapsamında Kaymakam Ahmet Solmaz ve birim müdürleri organ bağışında bulundu.
Kaymakam Ahmet Solmaz, "Hakikaten çok önemli bir konu, insanların hayatı boyunca karşılaşabilecekleri farklı sağlık problemleri olabiliyor. Bazen de bir kişi hayatını kaybettikten sonra diğer bir vatandaşın hayatını sürdürebilmesi adına o organa ihtiyaç duyabiliyor. Dinen de bu konunun caizliği herkes tarafından bilinmeye başlandı. Bazı kafada tereddütler oluşabiliyor. Buradaki kamu personelimiz de o soruları cevaplamaya gayret ediyor. Herkese sağlıklı bir ömür diliyoruz ama bu noktada da karşılaşılan sorunlarda organ bağışı konusunda da hassasiyet gösterilmesini tüm vatandaşlarımızdan önemle rica ediyoruz" dedi.
Kemer Müftüsü Recep Balaban da "Yüce diniz İslam bildiğiniz üzere insanın hayatına çok önem veren bir din. İnsanın hayatını kutsal sayıyor ve 5 tane koruması gereken husus var. Bunlardan birincisi canın emniyeti, ikincisi din ve ardından mal, nesil, akıl ve Yüce Rabbimiz, Maide Suresi 32'nci ayeti kerimede, bir insanı haksız yere öldürmeyi bütün insanları öldürmek, bir insana hayat vermeyi ona organ nakliyle bugünkü konumuz bu organ nakliyle hayat vermeyi bütün insanları diriltmek, can vermek olarak değerlendiriyor. Bu anlamda Diyanet İşleri Başkanlığımızın Din İşleri Yüksek Kurulu'nun da bu hususa yönelik hem kan bağışı hem de organ bağışına yönelik belirli şartlar içerisinde cevazı ve fetvası var. Yine dinimiz açısından da herhangi bir sakınca yok. Nasıl kan vermek caizse dinimize göre organ naklinde de böbrek nakli olsun, kalp nakli olsun deriden yüz nakli olsun bunların yapılmasında tabii ki beyin ölümü gerçekleştikten sonra, dinimiz açısından bir sakınca yok. Hatta diyebiliriz ki tavsiye ediliyor. Çünkü Yüce Rabbimiz insanı yaratmış, ruhundan üflemiş. İnsanın hayatı çok kutsal ve yüce dinimiz İslam yine öldürmeyi değil, hep yaşatmayı hedeflemiştir. Bunun temelinde iyilik ve hayır var. Nasıl bir insana az olsun çok olsun maddi olarak yardım ettiğimizde sevap kazanıyorsak, kan verdiğimizde ve organ bağışında bulunduğumuzda da Rabbimiz katında sevap kazanmış oluyoruz. Dolayısıyla biz öldüğümüzde bir organımızın bir canda yaşaması dinimiz açısından tavsiye edilen bir şeydir ve dinimiz açısından bir sakıncası yoktur" diye konuştu.
