Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından Açık Radyo’nun karasal yayın lisansının iptal edilmesi, basın camiasında büyük tepkiyle karşılandı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC), RTÜK’ün bu kararını eleştiren bir açıklama yaparak, kararı sansür ve ifade özgürlüğüne darbe olarak nitelendirdi.
“RTÜK, Anayasa’ya aykırı kararlar almaya devam ediyor”
TGC’nin açıklamasında, RTÜK’ün kararlarının toplumdaki çok sesliliği engellediği ve yurttaşların haber alma hakkını ihlal ettiği belirtildi. Açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
"RTÜK, 30 yıldır yayın yapan Açık Radyo’nun lisansını iptal ederek Anayasa'ya ve evrensel gazetecilik ilkelerine aykırı bir adım atmıştır. Görevi, yurttaşların bilgiye erişimini sağlamak olan RTÜK, bu kararla bağımsız medya kuruluşlarına yönelik baskılarına devam etmektedir."
Açıklamada ayrıca, RTÜK’ün aldığı kararların ölçüsüz ve orantısız olduğuna vurgu yapıldı ve şu ifadelere yer verildi:
"Kamusal meselelerin tartışılmasını engellemeyi amaçlayan bu kararlar, sansür ve oto sansürü yaygınlaştırmaktadır. RTÜK, iktidarın sansür aracı olmaktan vazgeçmelidir."
“Açık Radyo yayına davet edilmeli”
TGC, RTÜK’ü Anayasa’ya ve basın özgürlüğü ilkelerine uygun hareket etmeye davet ederek Açık Radyo’nun yeniden yayına başlaması gerektiğini ifade etti. TGC açıklamasında şu çağrı yapıldı:
"RTÜK’ü, yurttaşların haber alma hakkına saygılı olmaya ve Anayasa'nın güvencesi altındaki ifade özgürlüğüne uygun davranmaya çağırıyoruz. Açık Radyo’nun yayınlarına bir an önce dönmesi sağlanmalıdır."
Basın özgürlüğüne yönelik endişeler artıyor
RTÜK’ün bağımsız medya kuruluşlarına yönelik cezai uygulamaları, son dönemde basın özgürlüğüne karşı artan baskılar olarak yorumlanıyor. Açık Radyo’nun lisansının iptali de bu kapsamda ele alınarak, çok sesliliğe ve kamusal tartışmalara darbe vurulduğu eleştirilerine neden oldu.
TGC'nin bu açıklaması, ifade özgürlüğü mücadelesinin sürdüğünü ve sansüre karşı ortak duruşun önemini bir kez daha ortaya koyuyor.
