Ateş çemberinde bir ülkede yaşıyoruz, etrafımız sınırlardan çok feryatlarla çevrili. Gözyaşlarıyla doldurulan mezarların çoğunluğu da Filistin'de… Türkiye ise her zaman Filistin’e destek veren bir ülke gibi görünse de aslında hükümetler NATO kimliğinden hiç vazgeçmedi. Ancak Türkiyeliler de Filistin’den hiçbir zaman vazgeçmedi. Peki müslüman ve kökten dinci çoğunluğa sahip Filistin için solcular neden bu kadar ön plana çıkıyor?
Aslında bu olaylar öğrenci hareketlerinin yoğun olarak yaşandığı yıllara dayanıyor. O vakitler israil saldırılarını protesto eden Arap kökenli üniversite öğrencileri gözaltına alınarak sınır dışı ediliyorlar. Bunun üzerine emperyalist güçleri hedef alan öğrenci ayaklanmaları İsrail’in ABD ve İngiltere güdümünde bir güç olduğu teziyle Filistin’in yanında yalınkılıç mücadele ediyorlar. ..
Gönülleri daha çok Vietnam ve Güney Amerika’daki mücadelelerde olan Türk solunun önemli isimleri, coğrafya anlamında yakın olması sebebiyle Filistin’e giderek cephelerde görev alıyorlar. Tabi en önemli etkenlerin başında ise Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’nin kimliği ve eylemleri var. Kendilerini Marksist Leninist bir örgüt olarak açıklayan FHKC, İsrail hedeflerine karşı gerçekleştirdiği etkili eylemlerle hem kendi adını duyuruyor, hem de Filistin ulusal mücadelesinin dünya solunda en çok tartışılan konulardan biri haline gelmesini sağlıyor. İşte o yıllarda başta Deniz Gezmiş olmak üzere solun en mücadeleci isimleri gerilla eğitimi aldıkları Filistin topraklarında cepheye katılıyorlar. Hatta Deniz Gezmiş ailesine Kuşadası’na gidiyorum diyerek Filistin’e gitmiştir. Rol model olarak Deniz Gezmiş’in adını versek de birçok genç Filistin’deki çatışmalarda hayatını kaybediyor...
Solun emperyalizmle mücadelesinin başında Filistin cephesinin olması işte özet olarak anlatmaya çalıştığım bu sebeplerden kaynaklanıyor. Türkiye’de köktendinci diyebileceğimiz örgütler de dinsel kimliği açısından Filistin mücadelesine aynı şekilde ortak olmuşlardır. Bireysel olarak Filistin cephelerine katılanlar olduğu gibi yakın geçmişte Mavi Marmara gemisiyle Filistin’e yapılan ambargoyu delmek üzere yola çıktılar. Yanlarında ateşli silah olmayan grup kendilerine müdahale eden İsrail askerlerine direndiği için çoğu katledildi. Sonuç olarak Türkiye’nin hem aşırı solcu grupları hem aşırı dinci grupları Filistin için can vermişlerdir. İşte Türkiye’yi tek yürek halinde Filistin askeri yapan bu olgulardır. Kendi adıma dili, dini, ırkı farketmeksizin hiçbir insanın ölmesini kabul etmeyen taraftayım. Ve maalesef böyle bir cephe hiç var olmadı.