Her girişimin, her başlangıcın öncesinde geleceğe duyulan özlem ve umut vardır. Umudun olmadığı yerde ise durağanlık, içe dönüş ve en önemlisi de karamsarlık egemendir.
Bu köşedeki yazılarıma umuttan söz ederek başlamak istedim. Çünkü ülke olarak artık umutlarımız var! Ülkemizi tutsak alan yirmi yılın karanlığı, en derin noktasına ulaşmış görünüyor. Umutluyuz! Çünkü biliyoruz ki, karanlığın en derin noktasında, aydınlığa az kalmıştır.
UMUT VE ÇİLE TANRIÇASI ELPİS
Yunan mitolojisinde Umut Tanrıçası Elpis (Roma mitolojisinde Spes) ikinci derecede önemsiz bir tanrıçadır. Elpis, sadece umudun değil acının ve çilenin de tanrıçasıdır.
Tanrıların oturduğu Olimpos Dağı'nda ne umuda ihtiyaç vardır ne de acı çeken birileri bulunur. Böyle olunca doğal olarak Umut Tanrıçası Elpis de Olimpos’un sokaklarında bile dolaşamaz. Zeus, çile çeken insanları avutsun ve onlara umut versin diye onu insanların arasına göndermiştir.
NE BENZERLİK AMA!
Zeus’un ne denli kirli olduğunu bilmeyen yoktur. Daha önce yarattığı erkeklere kızarak, ‘sizin başınıza öyle bir bela açayım ki, bir daha kendinize gelemeyesiniz,’ diye kadını yaratan… Kendisine yan gözle bakan tanrı ve tanrıçaları bile cezalandıran, insanları yok eden… Olimpos’taki suç ortakları ile Olimpos İmparatorluğu’nun her yanında kendine yandaş tuttuğu erkeklere büyük olanaklar ve egemenlik alanları sunan…
Kendi adamlarının yaptığı cinayetleri bile kutsayan…
Sarayında sürekli nektar içen ve Ambrosia ile beslenirken halkın ne yediğinden haberi olmayan… Kendi adına kurban kesmeyenleri, ‘dinsiz’ diyerek damgalayan ve toplum dışına iten… Zeus değil mi?
Ve Zeus’u örnek alan bir egemen var mı acaba çevremizde?
UMUT SON TANRIÇADIR.
Zeus’lar umut tanrıçalarını ne denli dışlarsa dışlasın, zaman Zeus’un aleyhine geçmiş olmalı. Çünkü insanların çilesi büyüdükçe direnci de büyüdü. Direnç ile umut iki kardeş olduğundan, onların dayanışması en yüksek düzeye ulaştı bugün.
Bu gazetedeki ilk yazıma soyut kavramlardan söz ederek başlamak istedim. Çünkü şunu mitolojiden biliyorum ki, Baştanrı Zeus’un insanlığa yapmaya çalıştığı en büyük kötülük, insanların eline geçmesini engellemek için umudu Pandora’nın kutusuna hapsetmek olmuştur.
Görüyoruz ki, Zeus’un taktikleri hala kullanılıyor.
Şimdinin Zeus’ları da çile çektirdikleri insanların elinden umudu almak istiyor…
Kurtuluşun tek çaresi olarak görülen seçim sandığını sabote etmeye çalışıyorlar…
Varsın çalışsınlar! Biz umutlarımızın gerçekleşeceği aydınlık günlerin yakın olduğunu biliyoruz!