Hava ne kadar sıcak değil mi? Ağaçlar şehirlerde havayı soğutma gibi bir güce sahipler. Ama sürekli "Akıllı Şehirler" yaratılıyor. Oysa en çok yeşil şehirlere ihtiyacımız var. Ömrünü tüketen beton şehirlere değil, yaşayan şehirlere ihtiyacımız var. Şehrin yaşaması şart bilmenizi isterim.
Ormanını koruyan köylünün önüne jandarmayı dikiyorsunuz; “barınma sorunumuz var” diyen gençlerin üzerine polis taburları gönderiyorsunuz; “enkaz altında kaldık nerede devlet” diye isyan eden hakkında soruşturma açıyorsunuz; “ölmek istemiyoruz” diyen kadınlara Toma’larla saldırıyorsunuz… Beyler, tarih yazıyorsunuz!
Haberiniz olsun.
Biz bu vatanı nasıl aldık, nasıl kurduk hiç düşündünüz mü? Şimdi bir ev alana bir kimlik bedava olmuş
Ne demişti rahmetli Cüneyt Arkın? “Savaştan kaçan bir millete, tarihini savaşarak kazanmış bir milletin vatandaşlığı verilemez.”
Neyse biz söyleyelim de gerisini bizi okuyan karar versin bence.
Sadece bununla sınırlı kalsak iyiyiz aslında, aklıma gelenleri sıralarsam bir makaleden çok romana dönüşeceğinden eminim. Tüm devlet kurumları ve şirketlerinin birilerine peşkeş çekmek için oluşturulduğu çok uzaklardan dahi anlaşılıyor. Türk Hava Yolları, ülkemizi gururla temsil ettiğini düşündüğümüz bu kurumun huzur hakkına yüzde 633 zam yaptığını biliyor muydunuz?
Türk Hava Yolları (THY) Teknik A.Ş.’de 2021’de 7 bin 500 lira olan 'huzur hakkı' yüzde 633 artırıldı.
Yönetim kurulu başkanına ödenen aylık ücret net 55 bin lira, üyelere ödenen aylık ücret ise net 50 bin lira oldu. Huzur hakkı THY'deyse 25 bin liradan 62 bin liraya yükseltildi.
Mehmet Şimşek vatandaştan “sabır” istiyor, kamu bankası yöneticisine 4 maaş bağlanıyor.
Cevdet Yılmaz vatandaştan “sabır” istiyor, ‘Erdoğan’ın maaşına %40 zam gerekliydi’ diyor.
Erdoğan vatandaştan “tasarruf” istiyor, kamuda tasarruf genelgesinde Cumhurbaşkanlığı’nı muaf tutuyor.
Bizler birilerine çalışıyoruz da haberimiz yok, hani kakao üreticisi Afrika ülkeleri çikolatanın tadını dahi bilmezdi. İşte şimdi bizler de onlar gibi olduk desem.
Dünyanın en çok incir üretilen ülkesinde vatandaş incir yiyemiyor.
Dünyanın en çok fındık üretilen ülkesinde vatandaş fındık yiyemiyor.
Dünyanın en çok kiraz üretilen ülkesinde vatandaş kiraz yiyemiyor.
Dünyanın en çok kayısı üretilen ülkesinde vatandaş kayısı yiyemiyor.
Yatağa aç giren çocuk, evine bir parça ekmek alabilmek için mücadele eden baba, evine destek olmak için gecesini gündüzüne katan bir anne, siz bunların hakkını nasıl ödeyeceksiniz acaba!
Bir Çin atasözü der ki; “Öküzün süt vaadine kananlar, kısa sürede inek gibi sağıldıklarını anlarlar.”
Saygılarımla…