14 Şubat 2021 gecesi Menemen Esentepe Caddesi’nde meydana gelen kazada, market işleten İsmet Güzelküçük’ün aracı, 140-150 km hızla gelen Pala’nın otomobili tarafından arkadan biçildi. Ağır yaralanan Güzelküçük hayatını kaybetti. İlk başta “taksirle öldürme” dendi ama bilirkişi raporu, takip mesafesinin hiçe sayıldığını ve sanığın kanında uyuşturucu bulunduğunu ortaya koyunca dava “olası kast”a döndü.
Sahte ilaç bahanesi tutmadı, üniversite raporu konuştu
Sanık Türkay Pala, “Ben hasta adamım, psikolojik tedavi görüyorum” diyerek ilaçların masumluğuna sığındı. Ancak Ege Üniversitesi’nin toksikoloji raporu, sanığın kanındaki tramadol ve pregabalin maddelerinin keyif verici şekilde kullanıldığını, bu nedenle “uyuşturucu” statüsüne girdiğini açıkladı. Üstelik tanıklar ve mesaj kayıtları da aynı yönde konuştu: Pala, o gece ‘uçuyordu’.
“Keşke olmasaydı” diyene müebbet fazla!
Mahkeme önce müebbet hapisle yargılamaya başladı. Ama sonra... Sanığın “Keşke böyle olmasaydı” demesi bir anda ceza kataloğunu değiştirdi. Yargı heyeti, pişmanlık beyanını yeterli bularak cezayı önce 21 yıla, sonra da tam kıvamında bir indirime giderek 17 yıl 6 aya düşürdü. Yani özetle: Uyuşturucu al, hız yap, bir cana mal ol, sonra üzülmüş gibi yap, cezanı neredeyse yarıya indir!
Yağmur, hız, kayıtsızlık: Olası kast tescillendi
Kararda özellikle vurgulanan nokta, sanığın hem hava koşullarını hem hızını hem de uyuşturucu etkisini bilmesine rağmen direksiyon başına geçmesi. 140 kilometre hızla kaygan zeminde seyrederken “kaza olabileceğini öngörmesine rağmen” bunu önemsememesi, mahkemece “olası kast” olarak değerlendirildi. Yani Pala, kaza ihtimalini umursamadı; sonuç, bir hayatın sona ermesi oldu.