Tenzilirütbe, gazetecilerin pek sevdiği bir kelimedir. Evet kelimedir, yanlış yazmadım TDK’ya göre birleşik bir kelimedir. Bu şekilde olması benim de garibime gitti ama TDK ne derse o...
Zaten kelimenin yazılışından çok anlamı üzerinde durmak istiyorum. Konuşma dilinde kullanmadığımız bu tabir, rütbe indirimi şeklinde Arapçadan çevrilse de aşağılama anlamına da gelir, bu yüzdendir ki bir kişinin makamı zayıfladığı zaman bir havalarla bu başlığı atarız. Örneğin bu yazıdan saatler önce İzmir Cumhuriyet Başsavcısı değişti önceki Başsavcı Yargıtay’a atanınca hemen o başlıklar atıldı.Başkaları için böyle bir kelimenin kullanılmasını hoş karşılamıyorum ama kendim için kullanabilirim ve şu sıralar bir vatandaş olarak yaşadıklarımı düşündüğümde işte o kelime her şeyi ifade ediyor; Tenzilirütbe...
Peki neden ben ve benim gibi düşünenler Tenzilirütbe oldu? Çünkü yaşadığımız hayat her gün biraz daha aşağılara doğru indiriliyor. Tatil yapmak imkansız hale geldi, sosyal hayat bitti bitiyor, mangal yapmayı bırakın turşu kuramaz hale geldik. Son zamlardan sonra ya korkuyla stokçuluk yapıyoruz yada herşeyi tane tane almakla yetiniyoruz. Yaz meyvelerinden reçeller yapan anneler, Foça domateslerini kaynatıp şişeleyen gelinler bu aralar harıl harıl çalışırdı ama kimse artık bu telaşlar içinde değil. Kışlık hazırlığı bir kenara, önümüzdeki hafta yapılacak aşure günü bile kara kara düşünmeye yetiyor...
Konu komşuya dağıtmalık bir tencere aşure kaynatsanız, inciriydi, fındığıydı derken bin TL maliyete ulaşmış durumda. Kaldı ki son zamlar birebir olarak çarşıya,pazara henüz tam yansımadı haftaya bugünlerde esnaf yeni alacağı her malı zamlı aldığında o zaman yangının gerçek boyutları gözler önüne serilecek. Şimdi bakın bir kaç cümlede yaz tatilinden aşure maliyetlerine kadar hayatımızın nasıl indirgendiği apaçık ortada. İşte Tenzilirütbe tam olarak budur. Şimdi ister ayrı yazılır deyin ister birleşik. Hepimiz vatandaş olarak Tenzilirütbe yaşıyoruz…