Türkiye'de hayvanların yaşam koşullarının iyileştirilmesi, haklarının gerektiği gibi korunabilmesi ve hayvanlara karşı işlenen her türlü suçun caydırıcı olacak şekilde cezalandırılabilmesi için Hayvanları Koruma Kanunu'nda önemli değişikliklerin yapılması gerektiğini bu köşeden sık sık yazıyorum. Bildiğiniz gibi TBMM Çevre Komisyonu'nda 5199 sayılı kanunda değişiklik öngören tasarının taslağı kabul edildi. Gereken tek şey tasarının meclise gelmesi ve onaylanmasıydı. Ancak 2014 Haziran ayından bu yana beklentilerimiz boşa çıktı. Hele de şimdi, Türk siyaseti tamamen seçime odanlanmışken, bu tasarının yakın zamanda Meclis'e gelmesi pek mümkün görünmüyor. Seçimlerden sonra da hayvanlara sıra ne zaman gelir, bilinmez.
* * *
Tasarının meclise gelmesinden -şimdilik- ümidi kestim. Hal böyle olunca hayvanlar için özellikle de sokak hayvanları için kanuni düzenlemelerin dışında neler yapılabilir diye düşündüm. Ülkemizde dernek çatısı altında, birçok iyi yürekli insan ürettikleri projelerle hayvanların yaşam koşullarını düzeltmek için uğraşıyor. Yeri geldikçe bu sayfadan sizlerle örnek projeleri paylaşıyoruz. Ben bir de yurtdışındaki projelere göz atmak istedim. En çok ilgimi çeken Amerika'da yürütülen "Paws and Stripes" isimli proje oldu. Proje, sokak köpekleri ile sosyal hayatında eğitimli bir köpeğin dostluğuna ve desteğine ihtiyaç duyan gazileri buluşturuyor. Kar amacı gütmeyen bu proje ile travma sonrası stres bozukluğu ya da travmatik beyin yaralanması gibi hastalıklarla mücadele eden gazilere, 9 ila 12 aylık bir eğitim sonrası hizmet köpeği haline getirilen sokak köpekleri veriliyor. Sistem tamamen gönüllüler ve vatandaşların bağışları ile işliyor. Köpek eğitmenleri, hayvan hakları savunucuları, dernekler, yerel yönetimler el ele vererek bu projeyi hayata geçiriyor. Sokak köpekleri öncelikle düzgün bir eğitimden geçiriliyor. Daha sonra her bir köpek bir gazinin yanına veriliyor. Böylece sokak köpekleri bir yuva, gaziler ise onlara her zaman destek olacak bir dost sahibi oluyor.
* * *
Elbette bu proje geliştirilebilir. Köpeklerin 1960'lardan beri psikolojik rahatsızlıkların tedavisine yardımcı oldukları, içe dönük çocukların konuşmasını açtıkları, anksiyete rahatsızlıkları olanları rahatlattıkları biliniyor. Yine yurtdışında yaygın şekilde rehber köpekler ve hizmet köpekleri insanların hayatını kolaylaştırıyor.
Rehber köpekler görme veya işitme engelli bireylere yardımcı oluyor. Görme engelli sahibine evin içinde veya dışında yürürken, caddede karşıdan karşıya geçerken, asansör ve yürüyen merdivenlerde asistanlık yapıyor. İşitme engelliler için eğitilmiş olan köpekler ise sahiplerini telefon, kapı, alarm, çalar saat vb. çaldığında, veya anormal sesler duyduklarında uyarıyorlar.
Hizmet köpekleri özellikle hareket yeteneklerinde kısıtlama veya engel olan kişilerin en büyük destekçisi. Mesela, evde ışıkları açıp-kapatmak, kapıları açmak, ufak tefek eşyaları taşımak, yere düşen ve sahibinin uzanamayacağı mesafede bulunan eşyaları uzatmak gibi konularda hizmet ediyorlar.
Yani sizin anlayacağınız eğitimli bir köpek birçok vatandaşımızın hayatını kolaylaştırabilir. Önemli olan köpekleri bulacak hayvanseverleri, bu köpekleri eğitecek gönüllü eğitmenleri, köpeklerin eğitilecekleri bir mekan ile sağlık kontrolleri için veterinerlik hizmeti tahsis edecek yerel yönetimleri bir araya getirebilmek. Daha sonra da hayatında eğitimli bir köpeğin dostluğuna ihtiyacı olan vatandaşları bulmak gerekiyor. Tabii bu basit bir proje değil, o nedenle böyle bir projeye maddi destek verecek bağışçıların da varlığı önemli. Ne dersiniz Türkiye'de böyle bir proje hayata geçebilir mi?