Depremin ardından uzun zaman geçmesine karşın Kurban Bayramı'na girecek deprem bölgesindeki insanlar sessiz sedasız bayrama hazırlanıyor, biliyor musunuz?

Depremden önce herkes "Nerede o eski bayramlar?" diye söylenirken, depremi yaşayanlarımız şimdi "Nerede o insanlar?" diye yürek yakan söylemleri ortaya çıkıyor.

Eskiye özlem her defasında olur, biliriz, ama şimdi bundan daha farklı bir durum var: Nerede o kaybettiğimiz canlar? Nerede o güzelim insanlar? Nerede o çocuklarımız? Nerede o büyüklerimiz? Nerede o akrabalarımız, dayımız, amcamız, yeğenimiz, halamız, teyzemiz ve nerede o Malatyalılarımız?

Gerçekten hüzün dolu bir bayrama hazırlık yapan güzelim Malatya şimdi her yerinde hüzün dolu bir hava esiyor.

Eskiden çocukluk yıllarımızda bayramda şeker toplayan çocuklardık. Topladığımız şekerlerin en güzellerini evde oturup bir kenara ayırır ve diğer gün için sabah erken kalkma planları yapardık. Bu kez de bir başka mahallemiz olan Hasan Varol Mahallesi'ne gitmeyi planlardık.

Şimdi o planları yapan az sayıda çocuk var, ama bu kez planlarını asrın felaketi dediğimiz deprem vurdu. Mahallesinde ayakta kalan binanın olmadığını gören çocuklar, şimdi hangi planları yapacaklarını düşünüyorlar.

Ailesini kaybetmiş çocukları saymadım. Peki, onlar neler yapacak? Hiç düşündünüz mü? Annesini molozların altında bırakıp hayata tutunmaya çalışan güzelim yıllarında anne-baba yokluğu ile ne yapacaklarını bir empati yapar mısınız, lütfen? Vay be, gerçekten biz ne kadar çok şey kaybetmişiz; şimdi daha iyi anlıyorum açıkçası.

Malatya merkezde arife günü insan seli olan şehir şimdi bomboş bir hale döndü. Akpınar Caddesi'nden tutun da postane arkasına kadar olan o bütün alanlarda insanlar, çocuklarına, evlerine bayramlık eşyalar almak için birbirini eziyordu. Şimdi düşünüyorum da nasıl bir bayram olacak? Arife gününden bayramın son gününe kadar mezarlık ziyaretlerinin olduğu bayramların bundan sonra daha fazla olacağı kesin. Her kapıda bir acının olduğu Malatyam'da bayramda eşin dostun planlarının mezarlık ziyareti olacağını düşünmek ne kadar üzücü. Giden gitti, ama şimdi kalan bizler ne yapacağız, onu bilmiyorum. Giden bir gün öldü, kalan her gün ölüyor. Kalan her bayram hüzün doluyor; evinde gözyaşlarıyla uyanıyor güne.

Günün güzel, bayramın kutlu olsun güzel Malatya'ım. Ayağa kalkma vakti artık. Beydağı gibi dik ol. Saygılarımla...