Osmanlı döneminde İzmir'deki levanten aileler, Batı'daki diğer yenilikler gibi bisikletin de kente getirilmesinde öncülük etmişti.
İzmir'de ve dolayısıyla ülkemizde ilk bisiklet yarışması 15 Mayıs 1895 tarihinde yapılmıştı. Cumhuriyet sonrası ise İzmir’de Türk kulüplerinde bisiklet sporuna önem gösteren kulüplerin başında Altay geliyordu. Altaylı bisikletçiler İzmir yerelinde yarışlar düzenliyor ve bu sporun yayılması ve gelişmesinde önemli rol oynuyordu. Ancak, cumhuriyet sonrası İzmir’de ilk bisiklet yarışlarını Göztepe Kulübü organize etti. İzmir’in ilk bisiklet ajanı Aladdin Kazanova aynı zamanda Göztepe ve Kültürpark Tenis Kulübü’nün de kurucuları arasında yer almıştı. 1928 yılında Göztepe kulübü tarafından tertip edilen 100 km. mukavemet yarışı İzmir şehri için bir ilkti. İzmir’de bu zamana kadar(askeri ve sivil) ilk kez bu uzunlukta bir müsabaka organize edilmiştir. Yarışa Karşıyaka ve Karşıyaka Sebatspor kulüpleri de katılmıştı. Karşıyakalı Abdullah Bey yarışı kazanırken, Göztepe’den de Macit bey ikinci olmuştu. Gazetelerde çıkan haberler ise şöyleydi: Kokaryalı’daki (Güzelyalı) köprünün sıfır numerolu kilometresinde,yeni Türkçe rakamlara sahip 11 bisikletçi hazırdı. Sabah saat 08:00’de başlayan yarışa katılan kulüpler şöyleydi; Karşıyaka Sebat kulübünden 3 kişi: Faik, Niyazi ve Agah beyler. Sakarya kulübünden 2 kişi: Tevfik ve Sami beyler, Altay kulübünden 1 kişi: Necdet bey. Karşıyaka Spor Kulübünden 2 kişi: Abdullah, Feyzi beyler. Göztepe kulübünden 3 kişi: Macid, İsmail Seydi, Yusuf Ziya beyler. Yarış rekorunu kıran Kaf Sin Kaf’tan Abdullah bey 4 saat 4 dakika 30 saniye’de 100 km’lik yarışı kazanmıştı. Karşıyakalı kent tarihçisi Bedri Cumhur Doğu’nun da araştırmalarından anlıyoruz ki, 1930’larda iKaf Sin Kaf mıntıka bisiklet şampiyonluğunu defalarca kazanmıştı. Niyazi, Hanri ve Riri Korsini isimli bisikletçilerimiz uzun seneler bisiklet şampiyonluklarında derece yapmışlardı. Hatta Niyazi bey’in 1932’de mıntıka yarışlarında kırdığı rekor, Dünya Rekoru muadilinde olduğu ve federasyona resmen bildirildiği gazetelerde yazılmaktaydı. Hitler’in gölgesinde yapılan 1936 Berlin Olimpiyatları’nda ülkemizi çoğunluğu İzmirli olan bisikletçiler temsil etti. Başkanlığını Milli bisikletçi Cavit Cav’ın yaptığı beş kişilik olimpik milli bisiklet takımımızda İzmirli lakabını alan Orhan Suda (Eski Bisiklet Federasyonu Başkanı, (Pakize Suda’nın babası) Kazım Bingen
(İzmirsporlu bisikletçi), Eyüp Yılmaz (Karşıyaka) Talat Tunçalp, ve Kirkor Cambazyan 100 kilometrelik parkurda yarıştı. Talat Tunçalp sekizinci, Orhan Suda 18, Nazmi Bingen, 22 ve Cambazyan 29. olmuştu.
Vali ‘kapatırım’ deyince kulüpler zorla birleşti
İzmirspor futbolunda zaman zaman gündeme gelen ve daha iyi ve güçlü bir yapı oluşturmak için kulüplerin birleşmesini ön gören ‘güçbirliği’ denemelerinin ilki 1936-1937 sezonu sonunda gerçekleşti. Vali ve Belediye Başkanı Fazıl Güleç, Türkiye şampiyonasına daha güçlü takımlarla gidilmesini isteyip, "güçbirliği" seferberliği ilan etti ve bazı takımların birleştirilmesini emretti. Bunun üzerine Altay, Altınordu ve Yüce takımları birleşip Üçok; Karşıyaka ve Bornova birlikte Yamanlar; Göztepe, İzmirspor ve Egespor da tek çatı altına girip Doğanspor adını aldılar. Bu birleşmeler coğrafi yakınlıklara göre yapılmıştı. Doğanspor'un rengi Göztepe'nin ağırlığından dolayı sarı-kırmızıydı.. İzmirspor, Doğanspor'un sarı-kırmızı renginden çok rahatsızdı. Kendi renkleri olan lacivert-beyazlı formayı giyebilmek için Doğanspor'dan ayrıldı ve Buca'yla birlikte Ateşspor oldu. Gazete arşivlerinden 1937-1938 sezonunun puan durumunu okursanız sırasıyla Üçok, Alsancak, Doğanspor, Ateşspor ve Yamanlar takımlarını görürsünüz.
Bunun karşılığı yani gerçeği Altınordu, Altay, Göztepe, İzmirspor ve Karşıyaka'dır. Bu yaşanan karmaşa esnasında Doğanspor (Göztepe-İzmirspor) 1937'de Ege Ligi kupasını aldı, 1938-1939 sezonunda da (İzmirspor olmadan) Mahalli lig şampiyonu oldu. Göz-Göz, Doğanspor adıyla 1939-1940 sezonunda ise İzmir Şilt Şampiyonu oldu. Göztepe, 1940'da Vali Fazlı Güleç gidince 6 Ekim 1940 tarihinde yaptığı kongre sonucunda Doğanspor adını bırakarak aslına döndü. Göztepe gerçek adıyla şahlanmaya başladı...
Göztepe Beşiktaş’ı yendi şampiyonluğu kaçırdı
Göztepe’ye kurulduğu ilk yıllarda futbolseverler Anadolu Aslan’ı lakabını takmıştı… Her ne kadar günümüzde Aslan figürü Galatasaray ile özdeşmiş olsa da Aslan ilk olarak Göztepe ile anılmıştır… Neyse kuruluşundan itibaren liglerde hep iddialı kadrolar kuran ve 1960’lı yıllar öncesinde de bünyesinde bir çok efsane futbolcuyu barındıran Göztepe, 1941-42 sezonunda İzmir Ligi’nde namağlup şampiyon olup ilk kez Milli Küme’de boy gösterdi. 10 maçın 10’unu da kazanarak Türkiye Futbol Birinciliği’ne katılmaya hak kazanan Göztepe kalesinde 9 gol görüp, 44 gol attı. mış olmasıydı. Göztepe, son derece başarılı geçen bu sezonun ardından Türkiye Futbol Birinciliği organizyonuna katılmaya hak kazandı. 23 Mayıs 1942’de Ankara’da başlayan finallerde Göztepe’nin kadrosunda kalede Deli Mahmut (Yaylım Ateş), Pamuk Muammer vardı. Sağbekte Yusuf Yağman, solbekte Alaaddin, sağhafta Deli Halit, santrhafta Macit, sol hafta Mehmet Öktem, sağ açıkta Nezihi Özkeskin, sağiçte Pala Halit, santrforda Fuat Göztepe, soliçte Emcet Sayar, solaçıkta Emin Çandarlı ideal 11’deydi. İlk maçta Göztepe Beşiktaş’ı, 17. dakikada Fuat Göztepe ile öne geçerken Beşiktaş 20’de Şeref ile skoru eşitbledi: 1-1. 76’da Göztepe’den Halit, nefis bir gol attı ve bmaçı 2-1 kazandı. Ertesi gün Göztepe ikinci maçta dramatik bir yenilgi aldı. Halit’in golüyle ilk devreyi 1-0 önde kapatan Göztepe Macit’in sakatlanması, Reşat’ın da oyundan atılması ile son 17 dakikada dağıldı. Harbiye Sabahattin’in 4 ve Süleyman da bir gol atıp maçı 5-1 kazandı. Evet Göztepe şampiyonluğu kaçırmıştı ama önünde ikincilik şansı vardı. Sarı-kırmızılılar turnuvanın son gününde Trabzon Lisesi’ni 7 gollü maçta Fuat (2), Emcet ve Halit’in golleriyle 4-3 yenerek Türkiye ikincisi oldu. Oyuna sonradan giren Göztepeli Namık Sınmaz harikalar yaratmış maç sonunda da Milli Takım’a davet edilmişti.
İzmir atletizmin lokomotifiydi
Atletizmin İzmir’de yerleşmesinde büyük emekleri geçen şahıslar; Sait Odyak, Sabahattin Eytemiz, Agah Gizer, Cemil Karakulak, Vahap Özaltay, Sait Altınordu, Kemal Özerdim, Reşat Leblebicioğlu gibi sporseverlerdir. Atletizm alanında İzmir, Milli Takıma birçok atletler vermiştir. İzmir’in yetiştirdiği ilk atletler; Cihat Renda, Sabahattin Eytemiz, Vahap Özaltay, Seha Aksoy, Aladdin Güzelaydın, Atıf Atilla, Cemil Karakulak, İsmet Orhunbilge, Oktay Karakulak, Mahir Aras, Avni Akgün, Orhan Erdil ve Mehmet Egeli’dir. Ayrıca kızlardan Suzan, Nadide, Şule, Ayten, Melek hanımlar Milli Takıma kadar yükselmişlerdir. Olimpiyatlara giden ilk erkek sporcu Sait Odyak (1924 Paris Olimpiyatları), bayan sporcu ise Semra Aksu’ydu. (1984 Los Angeles)