İslam coğrafyasındaki toplumlar olarak durumumuz sizce ne? Büyük yalanlarımız var kendimizi inandırdığımız.
1-“Batı bizi sömürdüğü için biz bu haldeyiz.“
Yalan! Batı bizi sömürdüğü için bu halde değiliz. Aksine biz bu halde olduğumuz için sömürülüyoruz.
2- En yüce dinin mensubu olmakla övünürüz ve bunun için düzgün insan olduğumuzu savunuruz.
Yalan! Kendimize Müslüman dediğimiz için ahlaka ve etik değerlere ihtiyacımız yok sanırız, beğenmediğimiz o "gavurların" etik ve toplumsal değerlerinin yanına bile yaklaşamayız.
3- Bu batılılar dünyanın başının belasıdır der, gavurlara sabah akşam söveriz.
Yalan! En Müslümanımız bile başı sıkıştığında huzur ve kaliteli yaşam için batıya kapağı atar. Hiç biri bir İslam ülkesine gitmek istemez.
4- Gittiğimiz yere medeniyet ve insanlık götürüyoruzdur.
Yalan! Gittiğimiz yerdeki düzgün sisteme uymak yerine, onu kendimize uydurmaya çalışır, berbat ederiz. Hırsızlık, dolandırıcılık, kuralsızlık, pislik ve suçu oraya taşırız. En yakın örneği; mülteci olarak gittiği ülkede kadınları taciz ve tecavüzde bulunanlara bakınız. Sokaklara tükürmek, duvarlara çişini yapmak, çöpleri ortaya atma alışkanlıklarımızı ise söylemeye gerek yok.
***
5- “Dinimiz kardeşlik dinidir, biz hepimiz kardeşiz” deriz.
Yalan! Din adına menfaatimize uymayan herkese sövmeyi, bütün egoist duygularımızı tatmin etmeyi alışkanlık haline getirmişizdir. Bir taraftan cennette huriler hayal ederken, insan, hayvan, doğa fark etmez her şeyi kirletir, her haltı yeriz. Başımıza gelen iyi şeyleri kendi menfaatimize olduğu için kendi başarımız kötü şeylerde ise kader der sorumluluğu ALLAHA havale ederiz.
6-Kendimizi çok dürüst görürüz.
Yalan..! Sırf gırtlağımıza hak etmediğimiz bir lokma girecek umuduyla, en üçkağıtçı, en fırıldak, en hırsız kişileri başımıza yönetici yaparız ve bundan hicap bile duymayız. Vergi, elektrik, su, akaryakıt, makam, zaman, mesai vs. hırsızlıklarını doğal görürüz, fırsatını bulduğumuz anda çalarız.
Daha yazacak çok yalan var ama bireysel istisnalar (saf inançlılar, dürüst kamu görevlileri) kaideyi bozmamak kaydıyla Ortadoğu halklarının genel durumu bunlardır.
Şimdi oturup bu coğrafyadaki kan, gözyaşı, sefalet ve sömürünün esas sebeplerini bir kez daha düşünmenin zamanı sizce de gelmedi mi?
Saygılarımla...