Dünyadan uzak deryaya yakın, deryadan uzak dünyaya yakın köşelere dağılmış sakinleri ile birlikte gezegenimiz kendi etrafında yedi tur daha atar iken… Dragan Solak fonuna çoğunluk hisselerinin devir süreci hala devam eden, İzmir’in gözünün bebeği Göztepe açısından, liglerin başlamasına yaklaşık 10 günlük süre kalmış durumda…

***

Ülkemiz fitbolunun dolar bazındaki yayın geliri son beş sezonda düşmeye devam ediyor. 2016-17 sezonunda 500 milyon dolardan (bugünkü kurdan yaklaşık 9 milyar TL), bu sezon 2.2 milyar TL’ye (sezon sonunda toplam gelirin 100 milyon doların altına düşme olasılığı az değil) inmiş durumda…

***

Ülkemizde kendi gelirleri ile ayakta kalan (Başkan Yönetim Kurulu vs fonlaması dahil destek olmadan) borçsuz bir takım var mı bilmiyorum… Yalnızca Dörtlü Oligarşi’nin borcu 1 milyar dolardan fazla… 13 Nisan 2022 tarihli Anadolu Ajansı haberine göre Dörtlü Oligarşi’nin borcu ( 6,2 milyar lirayla Fenerbahçe. 4.8 milyar lira Beşiktaş, Galatasaray >4 milyar lira, Trabzonspor >2 milyar lirayı) 17 milyar lirayı o günkü kurlardan 1.1 milyar doları geçmiş durumda…

Trajikomik süreç

Bu trajikomik süreçte taraftarlar, yönetenlerden daha çok yatırım ve başarı istiyor ama “Daha çok para verecek halim…” yok diyor. Yönetenler ise taraftar parayı versin, stada gelsin, takıma stadyum içinde ve dışında azami destek versin ama işlere hiç karışmasın, taraftar artırmak için çaba harcamasın ama taraftar sayısı artsın, taraftar hesap sormasın, yönetenler hiç bir şekilde kimseye hesap vermesin (Göztepe’nin gelir gider borç tablosunu hadi ayrıntısını geçtim kaba haliyle bile görebilen var mı), işler berbat ya da berbat ötesi gittiğinde bile hiç eleştirmesin, hele ki yönetsel işlere (Göztepe açısından taraftarın Göztepe Spor Kulübü Derneği’ne üye olmasına bile izin verilmesin ve bunun adı da demokrasi olsun) karışmasın istiyor… Ülke fitbolunu yönetenler oyuna hakemler üzerinden müdahale edildiği algısını azaltmak istemez, hatta yaptıkları anlaşılmaz hamlelerle müdahale algısını artırmaya devam ederken (bir kısım hakemlere el çektirilmesi ve sonra geri adım atılması, elimdeki belgeleri yayınlasam ortalık yıkılır diyen ekabir heyeti üyelerindeki sayısal artış) ve gelirin sürekli düşmesine seyirci kalır iken, fitbolun değeri uçsun istiyorlar… Yayıncı kuruluş ise sürekli daha az para vererek yayınladığı fitbolun kalitesinin artmasını bekliyor… Bu absürt tiyatro oyunu içinde… Yönetenin sonsuz kaynağı yoksa, muhtemelen “Nereye kadar fonlayayım?” diyor… Taraftar ise muhtemelen “Bu enflasyon ortamında ben zaten zor nefes alıyorum, benden kimse daha fazla para istemesin…” diyor… Yönetimler ise buna karşı olasılıkla diyor ki “Asgari ücret bile geçen sene bu zamanlardan beri %100’e yakın arttı”. Taraftar da yönetim de kendini sırtına semer vurulmuş eşek yerinde hissediyor. Formadan, kombine biletlere ideal fiyatlama çok zor bu devalüasyon ortamında…

***

Ülkemizde borçlu kulüplere bir yaptırım var mı? Besin zincirinin nispeten alt kısmındaki kulüplere yaptırımlar acımadan yapıştırılıveriyor… Buna karşı Dörtlü Oligarşi 1 milyar dolardan fazla borcuna rağmen transferlerine rahatça devam ediyor.. Şu ana kadar puan silme cezası görmüş değiller… Bu bağlamda Göztepe dahil borçsuz kulüplerin borçsuzluk durumu, diğer borçlu takımlara yaptırım olmadığında manasını yitiriyor.

***

Velhasıl-ı kelam… Ulusal ekonominin endişe verici düzeyde sorunlu olduğu bir ortamda fitbol ekonomisinin farklı olması mümkün olamamış gözüküyor. Ülke fitbolunun sağ kalabilmek için birileri tarafından fonlanma, dışarı fitbolcu satmak, taraftarının desteğini daha fazla almaya çalışmak ve hepsi ile birlikte ayağını yorganına göre uzatmak dışında çok fazla şansı yok. Bir sorun şu ki yetişen iyi oyuncuların gitmesi ligin değerinin artamamasına neden oluyor. Bir diğer sorun ise kuralların (borçlu kulüp olmak dahil) herkese eşit davranmaması… Bütün bu gelişmekte olan ülke problemlerinin ve hengamenin arasında Göztepe bu sezon Dragan Solak konsorsiyumunun getireceği olası kaynaklarla (ve/veya yönetim becerileriyle) taraftarının maddi manevi desteğini bir araya getirip bir üst lige bir kez daha çıkmayı başarabilecek mi? Hep birlikte göreceğiz…