Gram altın fiyatları, doğası gereği iki temel değişkenden beslenir: Uluslararası piyasalardaki ons altının dolar cinsinden fiyatı ve yurt içindeki dolar/TL kuru. Salı günü yaşanan tarihi rekorun arkasında da, işte bu iki dinamiğin aynı anda yukarı yönlü hareket etmesi yatıyor.
Küresel piyasalarda, ons altın fiyatı, artan jeopolitik gerilimler ve majör merkez bankalarının faiz indirimlerine başlayacağı beklentisiyle 3.372 dolar gibi kritik bir seviyeye tırmandı. Bu, ons altının son yıllardaki en güçlü performanslarından biri olarak kaydedildi. Ons altındaki bu ralli, uluslararası yatırımcıların, hisse senedi piyasaları ve diğer riskli varlıklardan kaçarak, belirsizlik dönemlerinin vazgeçilmez sığınağı olan altına yöneldiğini gösteriyor.
Eş zamanlı olarak, yurt içinde ise dolar/TL kuru, 40,50 seviyesine dayanarak, kendi rekorunu tazeledi. Türk Lirası'ndaki değer kaybı ve yüksek enflasyonist baskı, yurt içi piyasalarda dolar talebini canlı tutmaya devam ediyor. İşte bu iki güçlü etken, yani hem ons altının hem de dolar kurunun aynı anda yükselmesi, yurt içindeki gram altın fiyatında adeta bir "patlama" etkisi yarattı ve fiyatları 4.452 TL gibi tarihi bir zirveye taşıdı.
Altını parlatan küresel nedenler: Gerilim, faiz ve belirsizlik
Peki, küresel piyasalarda altına olan bu yoğun talebi ne tetikliyor? Ekonomistler, bu durumu birkaç temel başlık altında topluyor:
-
Jeopolitik Riskler: Özellikle ABD ve Çin arasında yeniden tırmanışa geçen ticari ve teknolojik gerginlikler, küresel büyüme beklentilerini olumsuz etkiliyor. Yatırımcılar, bu tür büyük güçler arasındaki bir çatışma riskine karşı, portföylerini korumak için altına sığınıyor. Ayrıca, Orta Doğu'daki bitmeyen istikrarsızlık ve Ukrayna'daki savaşın devam etmesi de, güvenli liman talebini sürekli olarak canlı tutuyor.
-
Fed'in Faiz İndirimi Beklentileri: ABD Merkez Bankası'nın (Fed), yavaşlayan ekonomi sinyalleri üzerine, yakın bir zamanda faiz indirim döngüsüne başlayacağı beklentisi, piyasalarda giderek güçleniyor. Faiz indirimleri, genellikle doları zayıflatır ve tahvil faizlerini düşürür. Bu durum, faiz getirisi olmayan altını, diğer yatırım araçlarına göre daha cazip hale getirir. Faizlerin düşeceği beklentisi, şimdiden altın fiyatlarını yukarı yönlü desteklemeye başladı.
-
Merkez Bankalarının Altın Alımları: Sadece bireysel yatırımcılar değil, dünya genelindeki merkez bankaları da, rezervlerini çeşitlendirmek ve dolara olan bağımlılıklarını azaltmak için rekor seviyelerde altın alımı yapıyor. Özellikle Çin, Rusya ve Türkiye gibi ülkelerin merkez bankalarının yaptığı bu büyük alımlar, küresel altın talebini artırarak, fiyatlar üzerinde önemli bir baskı unsuru oluşturuyor.
İç piyasadaki dinamikler: Düğün sezonu ve enflasyondan korunma güdüsü
Küresel gelişmelerin yanı sıra, gram altın fiyatlarını yukarı taşıyan önemli yurt içi dinamikler de bulunuyor.
-
Yüksek Enflasyon: Türkiye'de devam eden yüksek enflasyon, Türk Lirası'nın alım gücünü her geçen gün eritiyor. Bu durum karşısında, birikimlerini korumak isteyen vatandaşlar için altın, en güvenilir ve en geleneksel yatırım aracı olmaya devam ediyor. Enflasyona karşı bir "korunma kalkanı" olarak görülen altına olan bu talep, fiyatları sürekli olarak yukarı itiyor.
-
Fiziki Altın Talebi: Kurban Bayramı'nın geride kalması ve yaz aylarının gelmesiyle birlikte, Türkiye'de geleneksel "düğün sezonu" da başlamış durumda. Düğünlerde takı olarak hediye edilen çeyrek, yarım ve cumhuriyet altınlarına olan fiziki talepteki artış, Kapalıçarşı ve kuyumculardaki fiyatlar üzerinde doğrudan bir etki yaratıyor. Arzın talebi karşılamakta zorlandığı dönemlerde, fiziki altın fiyatları, bankalardaki ekran fiyatlarının bile üzerine çıkabiliyor.
Uzmanlar ne diyor? Gözler 4.600 TL seviyesinde
Peki, gram altındaki bu tarihi ralli devam edecek mi? Ekonomistler ve piyasa uzmanları, mevcut küresel ve yerel konjonktür devam ettiği sürece, altın fiyatlarındaki yukarı yönlü eğilimin korunacağı görüşünde birleşiyor.
Birçok analist, hem ons altındaki yükseliş potansiyelinin hem de dolar/TL kurundaki yukarı yönlü risklerin devam ettiğini belirterek, gram altın için yeni hedefler ortaya koyuyor. Yapılan projeksiyonlarda, yıl sonuna kadar gram altın fiyatının, 4.500 TL psikolojik direncini de aşarak, 4.600 TL seviyelerini test etmesinin sürpriz olmayacağı belirtiliyor.
Ancak uzmanlar, yatırımcıları olası kâr realizasyonları ve ani düzeltme hareketlerine karşı da uyarıyor. Altın fiyatlarının, jeopolitik gelişmeler ve merkez bankalarının açıklamaları gibi haber akışlarına karşı oldukça hassas olduğu, bu nedenle kısa vadede dalgalanmalar yaşanabileceği unutulmamalı. Yine de, orta ve uzun vadeli yatırımcılar için altının, portföylerde mutlaka bulunması gereken bir "güvenli liman" ve "değer saklama aracı" olma özelliğini koruduğu, genel kabul gören bir görüş olarak öne çıkıyor. Tüm gözler şimdi, altının kıracağı yeni rekorlarda.