Tolga ALBAY/ Türkiye'nin önde gelen tarımsal ihracat ürünlerinden kuru incirde aflatoksin tespiti nedeniyle yurda geri gönderilen ürünlerden gümrük işlemleri sırasında tarım il müdürlüklerinin yanı sıra kaçakçılık şubesi ekiplerinin de numune aldığı iddia edildi.
Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği 2024 yılı olağan mali genel kurul toplantısı, Ege İhracatçı Birlikleri binasında yapıldı.
Toplantının ana gündem maddesini ise aflatoksin sorunu nedeniyle ihracattan dönen ürünler oluşturdu.
Toplantıda söz alan ihracatçılar, AB ülkelerinde aflatoksin bildirimi alınması nedeniyle iade alınan kuru incirlerin yurda sokulmadığını ve gümrük işlemleri sırasında adli soruşturmaya tabi tutulduğunu öne sürerek duruma tepki gösterdi.
Birlik Başkanı Mehmet Ali Işık, geçen yıl havaların aşırı ısınması ve ters rüzgarlar nedeniyle aflatoksin oranlarında artış yaşandığını, sezon başında başlayan kabusun devam ettiğini ifade etti.
Doğal koşulların sonucu olan aflatoksinin tek sorumlusunun ihracatçı olarak gösterildiğini savunan Işık, AB gümrüklerinde ürünlerin sorgusuz sualsiz imha edilmeye çalışıldığını, bu sorunu çözdüklerini ancak bu kez de malları iade almakla ilgili gümrüklerde sıkıntılar yaşamaya başladıklarını aktardı.
Soruna çözüm önerisi getirmek üzere ilgili bakanlıklarla görüşme talebine olumlu yanıt alamadıklarını söyleyen Işık, " Burada büyük bir haksızlıkla karşı karşıyayız. Aflatoksin, ihracatçıların suçu değil, doğanın bize getirdiği bir sıkıntı. Bu sürecin devletimizle birlikte yürütülmesi gerekir. Kararların birlikte alınması gerekir. Ama maalesef bir arpa boyu yol alamadık. İhracatçılar olarak bu muameleyi kesinlikle kabul etmiyoruz. Çünkü biz onurumuzla ihracatımızı yapıyoruz." dedi.
Aflatoksinli ürünlerin ihracatını engellemek üzere her yıl işletmelerden yaklaşık 600 ton aflatoksinli inciri alarak imha ettiklerini, bu yıl bunu bin tonun üzerine çıkardıklarını aktaran Işık, üreticinin eğitimi konusunda yaptıkları çalışmaları da kamuoyuna daha fazla anlatmak durumunda olduklarını kaydetti.
Başkan Yardımcısı Yusuf Gabay ise kuru incirde ihracattan geri dönen ürünlerin yurda giriş yapmadan üçüncü ülkelere gönderilmesi için transit işleme izninin verilmediğini, yurda giriş öncesi tarım il müdürlüklerinin analizi sonucu temiz çıkan ürünlerin dahi kaçakçılık şubesi tarafından numune alınarak ikinci bir analize gönderildiğini, bunun sürdürülebilir olmadığını ifade etti.
Zehirli madde katma suçu
Toplantının divan başkanlığını yürüten Ziya Aksüt ise kaçakçılık şubesinin ürünlerden numune almasının TCK 185 ile düzenlenen "zehirli madde katma" suçuna dayandırıldığını, bu maddenin de ciddi cezalar içerdiğini aktardı.
Bu maddeyle her çeşit besin maddesine zehir katarak veya bozarak kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye düşüren kimseye 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası, bu fiillerin dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı olarak işlenmesi halinde ise 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası öngörüldüğünü anlatan Aksüt, "1947'den beri incir işindeyim. Bu şartlarda incircilik yapılamaz." dedi.
İhracatçılardan Murat Aksüyek de kendi ürünlerinin de tarım il müdürlüğü analizinde temiz çıkmasına rağmen kaçakçılık şubesi tarafından analize tabi tutulduğunu belirterek, kaçakçı gibi muamele gördüğünü, bunun üzüntüsünü yaşadığını ifade etti.
TİM Yönetim Kurulu Üyesi Birol Celep ise kuru incirde yaşanan sorunların sektörde ciddi kan kaybına neden olduğunu, yaşanan sorunun milli servetin de kaybı anlamına geldiğini belirterek tüm sektörün bir araya gelerek kendisini kamuoyu ve bakanlıklar nezdinde anlatması gerektiğini dile getirdi.