Ülkenin en kalabalık üçüncü kenti İzmir’in, ülkenin en üst futbol liginde son dört sezonda yer alan tek temsilcisi Göztepe ligin başlamasına birkaç hafta kala İzmir ve Afyon kamplarını bitirdi ve Erzurum kampına geçti. Transferler ise devam ediyor...
Başkan Mehmet Sepil dönemini yaklaşık 2500 gunu ozetledigim yazılarda Avrupa Kupaları için, bir defalık değil seri şekilde gidebilmek o seviyelerde kalabilmek hatta fazlası için, Göztepe’nin seyircili maçlar oynayabilmesi, kendi kendine yetebilen daha büyük bütçeli günleri yaratabilmesi gerektiğini ve bunun ayrıntılı başka bir yazı konusu olduğunu belirtmiştim.
Bir haftayı ailesel sağlık sorunları diğerini Bayram nedeniyle pas geçmek zorunda kaldıktan sonra haftayı bu konu ile değerlendirmek istiyorum.
Göztepe nasıl kendi kendine yeten daha büyük bütçeli bir takım haline gelir?
En basiti Sayın Başkan Mehmet Sepil para injeksiyonu olurdu muhtemelen... Aslında anladığımız kadarıyla yuzdesini (yani yıllık bütçenin yüzde kaçı) tam bilmesek de normalde her sezon olan bu, az ya da çok oranlarda. Ö zaman daha fazla injeksiyon bir yöntem olabilir ki bence sürdürülebilir değil... Kendi kendineden kasıt da aslında Başkan katkısının olmadığı bir süreç aslında...
O zaman soruyu Göztepe nasıl kendi kendine yeterli ve daha büyük bir bütçeye ulaşır diye yenileyelim.
Stadın ve tribünlerin tam kapasite açılması ilk kritik basamak. Stad yapılırken destansı bir şekilde bahsedilen gelir getirici alanların Göztepe açısındam gelir getirebilmesinin sağlanabilmesi... Buradaki engelin başka bir deyişle Göztepe’nin stadı devralmasındaki engelin, Göztepe’nin stadı uzun vadeli kiralaması durumunda başka birilerine kiralamasının usullere göre olası olmadığı ; bunun için kanun değişikliği gerektiği ve bunun bir süredir beklenmekte olduğu belirtiliyor.
Gelir artırıcı başka bir yöntem de çeyrek asra doğru gitmekte olan Göztepe’de futbolun şirketleşme döneminde Dinç Bilgin dışındakilerin İmam ve Hüseyin Altınbaş’ın ardından Mehmet Sepil’in de yanaşmadığı Göztepe kulüp üyeliklerinin açılması. Sayın Başkan Sepil’in senelerdir bahsettiği ama uygulamaya koymadığı alternatif aidiyet mecraları da aidiyet geliri oluşturabilir.
Şirketin halka açılması gelir getirebilir ama düzenli olmayan bir gelir olacaktır. Şirketi halka açıp sonra hissedarlardan düzenli olarak para injeksiyonu almak pratikte mümkün mü bilmediğim bir konu.
Sponsor desteklerinin artması... Bu şehirden ya da diğer şehirlerden ... Ülkenin büyük markalarından ya da bu şehrin büyük orta ölçekli markalarından destek alınmaya çalışılması. Bu markalara belediyeler de dahil...
Logolu ürünler de önemli gelir ve aynı zamada reklam kaynağı. Mesela bir plaj havlusu kullanıldığı sürece plajda Göztepe armasının boy göstermesine de neden oluyor. Göztepe tshirti ya da polo yakası hele ki işyerinde de giyilebilen bir modelse arma için sürekli bir “ben burdayım” gösterisi oluyor. Burada kritik nokta ürünü ortaya koyabilenlerin öncelikle kendilerinin ardından taraftarın giymek isteyeceği ürünleri tasarlayıp satışa koyabilmeleri...
Forma satışı ürün satışı açısından kritik bir döngü... Bu seneki formalar gerek tasarım gerekse tanıtım olarak taraftarın gözünde çok ilgi çekti ama satışa ancak çıkabildi. Yeri gelmişken ilk tanıtımı taraftarın evine gidip yapmayı akıl edenlere ve uygulayanlara teşekkürler. İç çamaşırı, kot pantolon, gömlek, süeter, içki, içecek, hatta su gibi günlük kullanımda döngüye girecek ürünler hem ciroyu hem görünürlüğü artırabilir.
Dergi de gelir getirebilecek önemli bir mecra. Göztepe yillar sonra tekrar dergi çıkardı. İçeriğinin oldukça iyi olduğunu söyleyebilirim. Lakin cildi çok kolay dağılıyor. Tanıtım açısından da bu kadar inatçı olmaları mesela bir evde herkes Göztepeli ise bir abonelik varsa çocuklar ve eşleri de aramaları ve bunu defaten yapabilmeleri olumsuz bakış oluşturuyor. Bu arada dergide çıkan gayet başarılı röportajların yerel ve ulusal basına yansımamasınq da şaşırdığımı belirtmek isterim.
Kredi kartı da önemli bir gelir getirici kaynak. Göztepe’de bir eskiden kalma bir kredi kartı geleneği var aslında. Ama bu geleneği reklamlama geleneği yok.
Göztepe için amaca yönelik para toplama Göztepe’ye Hizmet Derneği modelinde olduğu gibi işleyebilen bir model... Spor salonu gibi nispeten küçük bir örnekde denenmesini önerebilirim (spor salonunun yapılma süreci işliyorsa başka bir gelir getirici kalem en basitinden bir karavan bile olabilir) Spor salonu hiçbir işe yaramasa salon sporlarının idman maliyetini azaltacaktır. O da olmadı spor okulu seçeneği oluşturacaktır. Karavan ya da minibüs ise mobil gelir getirici bir araç olabilir::.
Üçlü Oligarşi geçen sezon stadlarında maç esnasında boş grçen reklam panellerini genelde kendi ürünlerinin reklamlarıyla değerlendirdi. Bu Göztepe maçlarında çok daha dşük oranda yapıldı. Artırılması sisteme fayda sağlayabilir.
Göztepe’de aslında önemli günlerde tekrarlanan vuslat geceleri/balolar ve piyango geleneği de mevcut. Bunlar da değerlendirilebilir seçenekler.
Altyapı tesislerini geliştirip altyapıdan daha fazla üst düzey sporcu çıkarıp futbolcu maliyetlerini azaltmakta kullanmak önemli ama Göztepe’nin bir süredir 60-70-80’lere göre zayıf olduğu bir alan.
Velhasıl kelam... Göztepe ve kendi kendine yetebilen bir gelir gider dengesi olası mı? İmkansız değil ama bu dengenin kendi kendine oluşması imkansız. Bu önerilerin pek ve çok daha fazlası teorik olarak uretilip uygulanabilir. Uzun vadeli istikrar için Göztepe sistemi ve Sayın Başkan Mehmet Sepil umarım bu problem üzerinde daha fazla ilerleme sağlamayı başarabilir.
İmkansız mı, olası mı?
Oğuz Reşat Sipahi
Yorumlar