Adam enkazın altında yardım ekibine anlatıyor; “Bağırıyorlar Ahmeet Ahmeet... Cevap veriyorum yine bağırıyorlar. Burdayım a... Nereye gideceğim? Bi yere gidecek durumum mu var? Neyse buldunuz beni.” Herkes gülüyor.
Bazı insanlar böyledir. En zor şartlarda bile insanın içini ısıtan, güldüren, gülümseten bir yaklaşımı vardır. Son anda enkazdan çıkarılan Ahmet de böyle biri anlaşılan...
Çok büyük felaketle karşı karşıyayız. Bu durum tarihte kaç kez yaşandı bilmiyorum. Ama bize denk geldi işte.
Biz bir kaderi mi yaşıyoruz? Yoksa ihmallerimizin kurbanı mıyız? Zaman içinde hepsi ortaya çıkacak.
***
Şimdi yaraları sarma zamanı, çünkü ülke olarak enkaz altında kalmak da var.
Ama ben ümitliyim.
Öyle güzel tavırlar, öyle güzel içten yardımlar var ki insan hayran oluyor...
Mesela İzmir'de 13 meslek lisesi öğrencisi ortaklaşa olarak depremzedeler için çadır içinde ve çadır dışında kullanılmak üzere 628 adet soba üretmiş. Sobalar ise varillerden oluşuyor. Sıradan ama deprem bölgesi için hayati önemde bir yardım...
Bu sadece bir örnek yoksa çok şey var.
Mesela 7 gün yas ilan edildi... Yas dönemi bittikten sonra da matem dönemi bitmedi. Anlaşılıyor ki; yas ilanı sadece resmen alınmamış, insanlar kendi kedilerine yas ilan etmiş. Yüreğinde hissetmiş.
Gerçekten bütünleşmişiz. Bu durum tüm kanalların ortak yayınında toplanan bağış kampanyasıyla da ortaya çıktı. Bağış yapanların çeşitliliği, çocukların harçlıklarını vermesi, emeklilerin karınca kararınca yardımcı olması belki de sadece bize özgü bir durumdur...
Kamu kuruluşları topa girmeseydi, bizim paramızla kahramanlık yapmasaydı daha iyi olurdu ama neyse...
***
Depreme gelince...
Bence her şey daha yeni başlıyor. Nokta atışıyla her depremzedeye ulaşmak mecburiyetimiz var.
Ama bir grup var ki iyi olan her şeye düşman...
Hiçbir şey yapamazsa saçma sapan tvit atıyor...
Mesela birisi yazmış; “Kadınlar da, ped istiyorum diyorlarmış. Bu kadar ölünün olduğu ortamda ped takmasınlar kardeşim.”
Bir kadın da bu yazıya cevap vermiş; “Birisi bu adama pedin toka olmadığını anlatsın...”
Kadının cevabına hayran kaldım.
Beni burada korkutan cahilin cüreti...
Bu devasa enkazı aşmamızın tek yolu, önce bu cehaleti aşmak...
Yoksa işimiz zor...