Tuba Emlek, başarılı bir tv programcısı. Yurt Gazetesi’nde de köşe yazarı. Milli Mücadele döneminde Anadolu analarını yazmış kitabı ‘Kahraman Kadınlar’da. Aziz şehitlerimizin, gazilerimizin annelerini! Arkadaşlarını!.. Kız kardeşlerini! Hamdullah Suphi Bey’in 10 Eylül 1922’de Eski Meclis Binası önündeki konuşmasında "bin senedir oğulları uzak yerlerde ölen,
yetiştirdikleri oğulların mezarları nerededir bilinmeyen’’diye tarif ettiği, "Vücutlarını kale yaparak memleketimizi müdafaa etmek için hiçbir şeyden yılmaz, korkmaz, azimkar kadınlar olduğunu gösteren’’ kadınlarımızı!..

***

Cumhuriyetin kazanımlarıyla yetişmiş, yeni kuşaklara da bu yolda aynı kazanımları aktarmayı görev edinmiş bir çağdaş Türk kadını olarak! Cumhuriyet’in -en çok- kadınların yaşamını değiştirdiği bilinciyle! Kendi ifadesiyle, "ulusal kimliğimizi oluşturan kurtuluş ve bağımsızlık
mücadelemizin tarihte onurlu yerini alırken, yiğitlikleriyle mücadeleriyle hepimize örnek olan Kuvvacı yürekli kahramanların günümüzde de nasıl ışık tuttuğunu’’ anlatmış Tuba Emlek!
Dünya Şairi’nin inci dizeleri "ve kadınlar /bizim kadınlarımız: korkunç ve mübarek elleri/ ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle/ anamız, avradımız, yarimiz/ve sanki hiç yaşanmamış gibi ölen ve soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen/ ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız/ ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki/ ve kara sabana koşulan ve ağıllarda/ ışıltısında yere saplı bıçakların/ oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan/ kadınlar’’ı! Birbirinden kahraman, cesaretleri ‘’paslanmaz yüreklerinden’’ taşan kadınlarımızı dillendirmiş!..

***

Kurtuluş Savaşı’nın Halide Çavuş’u, Halide Edip, Nene Hatun, 30 Mayıs 1919 Sultanahmet Mitingi Konuşmacısı Nakiye Elgün Hanım, Şerife Bacı, Üsteğmen Fatma, Binbaşı Ayşe, Çete Emir Ayşe, Gördesli Makbule, Nezahat Onbaşı, Çanakkaleli Nazife, Antepli Yirik Fatma, Kılavuz Hatice, Tarsuslu Kara Fatma, Domaniçli Habibe, Çivi Dudusu, Asker Münevver Saim, B itlis Defterdarı’nın Hanımı, Kezban Efe ve buraya alamadığımız nice kahramanlar…
Milli Mücadele’deki ‘’Kahraman Kadınlar’’ımız onlar! Meydanlara insanları toplayan, yanlarında cepheye taşıdığı mermileri giysilerini sarıp koruyan ve donarak hayatını kaybeden özgürlük, vatan sevdasıyla erkeğinden asla geriye düşmeyen kadınlarımız onlar! Kitaba sığabildikleri kadarıyla tarihte yerini almış "onur abidelerini" aktarmış bize Emlek. Tabii Mustafa Kemal Paşa’nın annesi
Zübeyde Hanım’ı. Makbule, Fikriye ve Latife hanımları da! Bugün de -Cumhuriyet değerlerini yaşatan- kadınlarımızı!

***

Bilge kadınlar "göğün yarısı" benzetir, Mustafa Kemal Paşa da "tamamıdır" der. Kadınlarımızı da şu ifadesiyle tarifini sürdürür; "Dünyada hiçbir milletin kadını ‘Ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi kurtuluş ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar hizmet gösterdim' diyemez!’’ Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük kadın hakları savunucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün, "Milli Mücadele’nin de Kahramanları" kadınlarımız; her zaman başımızın tacıdır!

***

Şiddet, ayrımcılık da görseler, canlarından olsalar da! Günümüzde siyasi tercihle cinsiyetçilik
"resmi ideoloji" haline gelse de; Türlü mücadele platformunda her dem -ön saf almış- "Adamı Adam Eden" analarımızı, "Kahraman Kadınlar"ımızı -ayağa kalkıp- selamlıyorum, saygıyla anıyorum. "Kahraman Kadınlar"ı edinin, okuyun, okutun! Neşet Ertaş Usta demiş ya "Kadınlar insan biz insanoğluyuz!" Sakın unutmayın!..