İNCİ ONGUN- UNESCO Dünya Kültür Mirası aday listesinde yer alan Kemeraltı, korunmadığı ve gerekli yatırımlar yapılmadığı takdirde yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Kemeraltı Esnaf Derneği Başkanı Semih Girgin ve Mahalle Muhtarı Tamer Yıldırım, Kemeraltı'nın korunması ve yeniden canlandırılması için siyaset üstü bir anlayışla hareket edilmesi gerektiğini vurguladı. İstanbul’da Boğaziçi’nin çevresini korumak amacıyla çıkarılan "Boğaziçi Kanunu" örnek verdi.
"Kemeraltı Yönetmeliği" Çıkarılmalı
İzmir’in tarihi çarşısı Kemeraltı için yıllardır çeşitli toplantılar yapılıyor, projeler hazırlanıyor ancak bunlar bir türlü hayata geçirilemiyor. Esnaf ve bölge sakinleri artık somut adımlar beklerken, bürokratik engeller ve yetki karmaşası sürecin ilerlemesini zorlaştırıyor. Kemeraltı Esnaf Derneği Başkanı Semih Girgin, çarşının geleceği için özel bir yasa ya da yönetmelik çıkarılmasının zorunlu olduğunu vurguluyor. Girgin, "Tüm yetkili birimlerle defalarca bir araya geldik, planlarımızı ve projelerimizi anlattık. Ancak fark ettik ki belediyeler, kamu kurumları ve çeşitli dernekler arasında yetki dağınıklığı nedeniyle işler yavaş ilerliyor, hatta çoğu zaman duruyor. Bürokratik engeller nedeniyle somut bir adım atılamıyor. Artık Kemeraltı’nın geleceği için siyaset üstü bir yönetim anlayışına ihtiyacımız var. Tek bir müdürlük belirlenmeli ve tüm işler buradan yürütülmeli. Böylece hızlı ve etkili kararlar alınabilir. Ancak bu şekilde Kemeraltı hak ettiği düzenlemelere kavuşabilir. Artık proje üretmek değil, uygulamaya geçmek gerekiyor."
İzmir Derin Uykuda
Kemeraltı’nın eski canlılığını kaybettiğini belirten Semih Girgin, "Bu şehir tarihinde hiç bu kadar uyumamıştı. İzmir, tarih boyunca büyük hareketlilik yaşamış bir şehirken, bugün bu kadar durağan olması kabul edilemez. Eğer bir şeyler yapılmazsa, 10-15 yıl sonra Kemeraltı’ndan geriye sadece harabeler kalacak. Yıllardır toplantılar yapılıyor, projeler havada kalıyor ama kimse uygulamaya geçmiyor. Artık icraat zamanı" diyor.
Kemeraltı İçin Köklü Çözüm Zamanı
Girgin Kemeraltı'nın geleceği için tüm kurumların ortak bir masada buluşması gerektiğini belirterek sözlerini şöyle tamamlıyor, “Bu şehir ve bu çarşı, daha önce hiç bu kadar sahipsiz kalmamıştı. Kemeraltı'nın geleceği için ciddi adımlar atılmasını istiyoruz. Artık proje değil, uygulama zamanı. Türkiye'nin en büyük açık hava çarşılarından biri olan Kemeraltı, korunmazsa elimizden kayıp gidecek. Esnaf, yerel yönetimler ve devlet bir araya gelerek birlik içinde hareket etmeli. Geçici çözümler yerine kalıcı adımlar atılmalı."
Sanatkarlar Desteklenmeli, Kemeraltı Canlandırılmalı
Kemeraltı’nın en önemli değerlerinden biri olan sanatkar ve zanaatkarların yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu dile getiren Girgin, devletin bu ustalara destek olması gerektiğini vurguluyor, "Bugün Kemeraltı’nda birkaç fıçıcı, kalaycı, ve keçeci kaldı. Bu mesleklerin yaşaması için devletin 50 yılı aşkın süredir aynı sanatı icra eden ustalardan vergi ve stopaj almaması gerekiyor. Ayrıca yeni neslin bu meslekleri öğrenmesi için teşvik edilmesi şart. Kemeraltı, kültürel mirası yaşatacak sanatkârları ve el işçiliğini barındıran bir merkez haline getirilmeli. Bunun için de devlet ve yerel yönetimler, bu meslekleri öğrenmek isteyen gençlerin sigortasını karşılamalı, teşvik vermeli" şeklinde konuştu.
İcraat Zamanı
Bölgenin kültürel mirasını yaşatmak ve ekonomik olarak canlandırmak adına yıllardır mücadele veren Kemeraltı Mahalle Muhtarı Tamer Yıldırım, Kemeraltı’nın kalkınması için köklü bir değişimin şart olduğunu belirtti. Yıldırım, İstanbul’daki Boğaziçi Kanunu gibi, Kemeraltı’nın da özel bir yasayla korunması gerektiğini ifade etti ve Kemeraltı Kanunu’nun hayata geçirilmesinin kaçınılmaz bir ihtiyaç olduğunu dile getirdi. Kemeraltı’nın sadece bir çarşı olmadığını, on binlerce esnafın, yüz binlerce çalışanın ve her gün burayı ziyaret eden binlerce insanın hayatına dokunan devasa bir ekonomik ve kültürel merkez olduğunu vurgulayan Yıldırım, “Artık Kemeraltı için bir toplantıya ihtiyaç olduğunu sanmıyorum. Yıllardır çalışmalar yapıldı, projeler hazırlandı. Bunu hayata geçirecek kararlılığı göstermek zorundayız, tek tek sokakları elden geçirerek bir yere varamayız. Burayı cazibe merkezi haline getirmek için devletin öncülüğünde, tüm kurumların güç birliği yapması gerekiyor. diyerek yetkililere net bir çağrıda bulundu, "Kemeraltı için icraat zamanı geldi, çünkü daha fazla zaman kaybetme lüksümüz yok. Bekledikçe daha kötüye gidiyoruz." dedi.
Yıkım, Kemeraltı İçin Fırsat
Mahalle Muhtarı Tamer Yıldırım, 1928 yılına ait bir fotoğraf üzerinden Kemeraltı’nın geçmişiyle bugününü kıyaslayarak, eskiden şehrin nefes almasını sağlayan tarihi yapılar varken, zamanla yüksek binalar ve çarpık yapılaşmayla bu dokunun kaybolduğunu belirtti. “Nerede hata yapıldı da bu hale geldik?” diyen Yıldırım, deprem sonrası zarar gören binaların tarihi dokuya uygun şekilde yeniden inşa edilmesi gerektiğini vurguladı. Mevcut betonarme yapılaşma yerine kültürel mirasa uyumlu bir dönüşüm sağlanırsa, Kemeraltı eski ihtişamına kavuşabilir.
Kemeraltı’nın Geleceği İçin Yol Haritası
Mahalle Muhtarı Tamer Yıldırım, Kemeraltı’nın kültür, gastronomi ve inanç turizmi alanlarında cazibe merkezi olabileceğini, camiler, sinagoglar, şadırvanlar ve çeşmeler gibi tarihi değerlerle dolu olduğunu belirterek bu potansiyelin değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Kemeraltı'nın geleceği için "plan, program ve proje"lerin bir arada yürütülmesi gerektiğini ifade eden Yıldırım, mevcut projelerin tüm paydaşlar bir araya getirilerek hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. UNESCO kültür mirası listesine adaylık sürecinin, Kemeraltı’nın dünya çapında tanınırlığını artırmak için büyük bir fırsat sunduğunu belirtti.
Kemeraltı bugünlere nasıl geldi?
1984’te yürürlüğe giren "Kentsel Koruma Planı", Kemeraltı’nı korumak yerine, tarihi dokusunu zedeleyen kararları beraberinde getirdi. Yüksek binalar, tarihi yapıları gölgede bıraktı, yüzlerce tescilli yapı ya yok oldu ya da kaderine terk edildi. Yanlış imar kararları, otopark düzenlemeleri ve ilgisizlik, çarşının özgün yapısına zarar verdi. 1987’de koruma kurulları bu gidişata dur demek istedi ama gerçek adımlar ancak 1999’da atılabildi. Ne var ki, geçen 12 yıl boyunca Kemeraltı büyük kayıplar verdi. Bugün hâlâ İzmir’in en önemli ticaret merkezlerinden biri olsa da, eski canlılığını ve ruhunu arayan bir çarşıya dönüşmüş durumda.
Cazibe Alanları İçin Öneriler
Kemeraltı Mahalle Muhtarı Tamer Yıldırım, bölgenin gelişimi ve canlanması için hayata geçirilebilecek önerileri şöyle sıraladı;
1. Akülü Araçlarla Konforlu Alışveriş
Kemeraltı'ndaki otopark yetersizliğine dikkat çeken Yıldırım, kamuya ait alanlarda planlı bir şekilde hareket edilerek bu sorunun çözülebileceğini belirtti. Otoparkın uzak olmasının sorun yaratmayacağını, küçük akülü araçlarla insanları alışveriş merkezlerine taşıyacak bir sistem kurulabileceğini ifade etti. Bu araçlar, Kentkart veya şehir kartlarıyla çalışacak ve ziyaretçilere vapur, metro, tramvay, otobüs, sürahi ve otopark gibi ulaşım noktalarına servis yapacak. Sistem, özellikle yaşlılar, hamileler, çocuklu anneler ve engelliler için büyük kolaylık sağlayacak.
2. Kaybolmaya Son
Kemeraltı'nda kaybolmayı engellemek amacıyla geliştirilen dijital rehber uygulaması, bölgedeki her sokağı ve esnafı işaretleyecek. Camii, sinagog, hamam, konak gibi tarihi yapılar ve gelinlikçi, baharatçı, çeyizci gibi dükkanlar uygulamada yer alacak. Bu sayede ziyaretçiler, Kemeraltı’nda kaybolmadan istedikleri yere kolayca ulaşabilecek.
3. Geçmişin İzleri, Geleceğe Işık Tutsun
Kemeraltı bölgesindeki kazı çalışmalarında gün yüzüne çıkarılan tarihi kalıntıların, Konak Meydanı'nda "Geçmiş ve Gelecek" temasıyla sergilenmesi, büyük bir kültürel etki yaratacaktır. Bu sergi, hem Kemeraltı’nın tarihi dokusunu tanıtacak hem de bölgenin kültürel zenginliğini ziyaretçilere aktaracak.
4. Kemeraltı’nda Nefes Alma Noktaları
Kemeraltı Mahalle Muhtarı Tamer Yıldırım, bölgedeki boş alanların hem dinlenme alanlarına hem de kültürel etkinliklerin düzenleneceği mekanlara dönüştürülmesi gerektiğini vurguladı. Yıldırım, “Bu alanlar akşamları müzik ve sanatla canlanacak, Kemeraltı’nı daha canlı ve yaşanabilir hale getirecek. Hem esnafı hem de ziyaretçileri olumlu yönde etkileyecek. Bu çalışmalar, esnafın ve ziyaretçilerin bölgeye olan ilgisini artırarak, Kemeraltı'nın kalkınmasına önemli bir katkı sağlayacak" ifadelerini kullandı.
5. Gastronomi ve Sanat Sokakları İçin Öneriler
Yıldırım, Kemeraltı'nın kültürel kimliğini güçlendirmek için gastronomi ve sanat sokakları oluşturulmasını öneriyor. Bu projeler, bölgeyi canlandırarak esnafın kazancını artıracak ve turistik çekiciliği yükseltecek. Ayrıca, geleneksel meslekleri sürdüren zanaatkarların desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Yıldırım, sanat ve meslek çarşılarının kurulmasını öneriyor. Örneğin, bıçıcı ve tenekeci gibi sanatkarların varlığını hatırlatan Yıldırım, "İnadına Ayakta Kalan Sanat ve Meslek Çarşısı" gibi projelerin bölgeyi canlandırabileceğini belirtiyor. Yıldırım, önerilerinin dikkate alınmasını umduğunu belirterek, "Bu projeler tamamen Kemeraltı’nı daha yaşanabilir hale getirmek için önerdiğim fikirler. Eğer doğru adımlar atılırsa, bu projelerin hayata geçirilmesi mümkün. Umarım yetkililer bu önerileri değerlendirir" dedi.
Kemeraltı'nın Kronik Sorunları
Altyapı Sorunları
Kemeraltı'nda altyapı yetersizliği, dar sokaklar ve yoğun yapılaşma, özellikle yağmurlu günlerde su birikintilerine yol açıyor. Bu durum, çarşı içindeki dükkanları ve yürüyüş yollarını olumsuz etkileyerek, hem esnafı hem de ziyaretçileri zor durumda bırakıyor.
Otopark Sorunu ve Park yeri Bulma Zorluğu
Kemeraltı, her gün binlerce yerli ve yabancı turisti ağırlıyor, ancak park yeri bulmak neredeyse imkansız hale geliyor. Ziyaretçiler ve esnaf, otopark yetersizliği nedeniyle çevre alışveriş merkezlerine yöneliyor ve bu durum, bölgedeki ekonomik canlılığı olumsuz etkiliyor.
Güvenlik Endişeleri
Kemeraltı’nda güvenlik sorunları giderek artıyor. Eski polis karakolunun kapanmasının ardından güvenlik önlemleri yetersiz kalırken, hırsızlık vakalarının sayısı da artış gösterdi. Bununla birlikte bu durum, bölgeye olan güveni sarsıyor.
Cazibe Merkezlerinin Eksikliği
Bölgedeki alışveriş imkanlarının yanı sıra, sosyal yaşamı canlandıracak kafe ve restoran gibi cazibe merkezlerinin eksikliği dikkat çekiyor. Ziyaretçilerin yalnızca alışveriş yapmakla yetinmemesi, aynı zamanda dinlenip sosyalleşebilecekleri alanlara da ihtiyaç duyuluyor.
Tarihi Binaların Korunamaması
Kemeraltı’nın tarihi dokusu, bölgenin en değerli varlıklarından biri olarak öne çıkıyor. Ancak bazı yapılar, çöküntü riski taşıyor. Bu durum, tarihi mirasın korunması gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Sanat ve Zanaatkarların Azalması
Kemeraltı’ndaki geleneksel el sanatları ve zanaatkarlar giderek azalıyor. Bu durum, bölgenin kültürel kimliğine olumsuz bir etki yapıyor. El yapımı ürünlerin azalması, hem turistik hem de ekonomik açıdan Kemeraltı'nın cazibesini etkiliyor.
Turizm Potansiyelinin Değerlendirilememesi
Kemeraltı, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle büyük bir turizm potansiyeline sahip olsa da, tanıtım eksiklikleri ve altyapı sorunları nedeniyle bu potansiyel tam anlamıyla değerlendirilemiyor. Bölgenin turistik çekiciliğinin artırılması, hem yerli halkın hem de turistlerin ilgisini çekebilir.