Sanatın, edebiyatın gökyüzü kadar açık, aydınlık, kucaklayıcı avlusu, hayatı, penceresidir kitaplar, dergiler. 60 yıldır sanat, yazın, ekin dergilerinin içindeyim. Yazdım, dostlar edindim, paylaştım, yönettim, kazanımlar sağladım. Kuşkusuz günümüzde kitaplar, dergiler edinmenin parasal sıkıntıları büyük. Yayıncılar dertli. Dergi çıkarmak kahramanlık. Tüm bu sorunlara, sıkıntılara karşın bu çark dönüyor.

Şiirden, Ürün, Kanguru, Klaros, Pagos, Şey Kitap, Pikaresk, Etki, Suus, Neziher, KeKeMe, Yakın, Varyant, Hayal, Akdoğan, İzan… gibi daha  bir çok yayınevi ağır ekonomik koşullar altında kitap yayımlamayı sürdürmeye çalışıyorlar. Şu anda yaşamlarını zor koşullarda yürütmeye çalışan dergilerimizin de durumu aynı.

Berfin Bahar, Şehir, Patika, Çağdaş Türk Dili, Sincan İstasyonu, Şiirden, Çinikitap, SarmalÇevrim, Lacivert, Cüneyne, Edebiyat Nöbeti, Gökkuşağı, Yaşam Sanat, Eliz, Akatalpa,  Şiiri Özlüyorum, Deliler Teknesi...

      

BUDEP ÖDÜLLERİ

BURSA’da BUDEP (Bursa Dergiler Platformu/ Eliz -Çinikitap-Sarmal Çevrim dergileri) tarafından 2015’ten beri verilmekte olan 'Bursa’dan Edebiyata Katkı Ödülleri', bu yıl da sahiplerini buldu. İzmir’den üç değerli dostum Vicdan Efe romana katkı, Mehmet Yaşar Bilen eleştiriye katkı, Canan Gürtunca Sanlı ise deneme/incelemeye katkı ödülleriyle taçlandırıldılar.

BUDEP ödüllü dostum eleştirmen Mehmet Yaşar Bilen’in yeni çıkan 'Düşünceden Dile' (Suus Y. 2023) kitabını okumayı sürdürüyorum. Tutkuyla şiirin, yazının peşinden koşan Canan Gürtunca Sanlı’nın inceleme kitabı 'BİR Kıvılcım Bin Şiir' (Akdoğan Y.2023) de sevgi ve saygı sözcükleriyle kitaplığımda yerini aldı.     

Vicdan Efe’nin 'Komşu Duvarı' da okundu, kitaplığımda gözaltında!

YEPYENİ BİR GÖKYÜZÜ

Kitaplığımın eksilmeyen dostları, çocuk yazınına kazandırılan kitapları nasıl sessiz geçerim. SU (Sadık Uygun) Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Bekir Yurdakul, çocuklara yönelik  kitaplardan beni de yoksun bırakmaz. Bu kez görsellik ve tasarımlarıyla göz alıcı altı kitapla odamı bastı! Çocuklar gibi şenlendim.

Bir başka yazımda onları paylaşacağım. Ancak Meral Karamuk Uğurşan’ın 'Kelebeğin Sırrı' kitabındaki farklı dillerde, ama birbirini iyi anlayan gençlerin, karmaşık bir olayı çözerken karşılaştıkları serüvenin son perdesinde bir not defterine yazılanlara takıldım, duygulandım. O bölümü paylaşmak isterim:

“Deniz dolunayı gördü. Aydınlık bir toptu dolunay. Deniz sakinleşti, duruldu, gülümsedi. Gözlerini dolunaya hediye etti. Dolunay baktı ki orda bir güneş var. Güneşin önünde saygıyla eğildi. Gözlerini güneşe verdi. Güneş, yıldızları gördü uzakta. Hepsine yetecek kadar gözü yoktu. Yıldızları tek tek topladı. Bağrına bastı. Yepyeni bir gökyüzü yaptı.”

                                           ***

Ne duruyoruz; biz de yepyeni bir gökyüzü yapalım, yıldızların ışığını yakalım, dolunay gözelerinden aydınlıklar akıtalım. 2024’ü umutla, güvenle, sevgiyle, barışla, halkça ve hakça buluşmalarla, toplumsal ve evrensel duyarlılıkla, emekten, aydınlanmadan, devrimden, çağdaşlıktan yana şiirlerle, türkülerle basalım!