Yirmi yıla yakın Tayyip Erdoğan'ın şoförlüğünü yapmış, daha sonra Meclis'e girmiş. Ahkam kesiyor; "Namaz dinin direği ise, cihad da çadırıdır. Direksiz bir çadır işe yaramaz. Cihad bilmeyen bir çocuğa matematik öğretmenin faydası yoktur."
Ne kadar bilimsel bir yaklaşım (!) değil mi? Kafa bu kafa olunca Milli Eğitim müfredatındaki değişikliklere, pek de şaşırmamak lazım.
Neyi amaçlıyorsunuz 21. yüzyılda? Dünyaya savaş mı açacaksınız? Okullarda bilim adamı mı, militan mı yetiştireceksiniz?
Bütün bunlar Atatürk devrimlerine karşı olanların, cumhuriyeti tasfiye etmek isteyenlerin beyhude çabaları. Laikliği 'sakıncalı düşünce' olarak ilan edip kindar ve dindar bir nesil yetiştirme rotasındalar.
Müfredatla ilgili açıklamada “...kazanımda cihad kavramı anlam genişliği göz önünde bulundurularak savaşla sınırlandırılmadan tüm boyutlarıyla ele alınacak” dense de savaş boyutunun yok sayılmadığı açıkça ifade ediliyor. Peki bu nesil IŞİD ya da diğer İslami terör örgütleriyle nasıl mücadele edecek?
Anlaşılan böyle bir dertleri yok. Gençleri bilimsel ve teknolojik gelişime hazırlamak yerine cihada hazırlamak daha çok işlerine geliyor. Düşünebiliyor musunuz? Modern dünyanın düşünebilen robotlar yapmaya çalıştığı, insansız otomobillerle sürüş sistemlerini araştırdıkları bir yüzyılda, gençleri din adına ölme ve öldürmeye hazırlıyorlar.
Yazıklar olsun. Bilime bu kadar düşmanlık hiçbir dönemde böylesine yaşanmamıştı. 1931 yılında liselerde tarih kitabında buzul devirleri, mağara insanları, mamutlar, insanın ilk ortaya çıkışını anlatan evrim tablosu yer alıyordu. Şimdi müfredattan Evrim Teorisini çıkartıyorlar. Eleştirin, karşı çıkın ancak bütün dünyada eğitim sistemlerinde yer alan böyle bir teoriyi nasıl yok sayabilirsiniz?
Herhalde televizyon ekranlarında ağzından salyalar akan, kapkara saç ve sakallar içindeki bol tüylü insanların Atatürk heykeline saldırısını görenlerin “Darwin haklıymış” demelerinden korkuyorlar.