Tam104 yıl olmuş. Hala utanmadan sıkılmadan, hayasızca Cumhuriyete saldırıyorlar. Anlamıyorlar, anlamak istemiyorlar Cumhuriyet'e, Cumhuriyet değerlerine her saldırılarında, bu değerlere sahip çıkan kitleler artıyor, kenetleniyor.
Ne tarihi biliyorlar, ne ekonomiden haberleri var. Biraz geriye dönüp baksalar, Osmanlı'dan Cumhuriyet'e kalan mirası görecekler. Görecekler de anlayabilecekler mi? O şüpheli.
En kaba en özet haliyle nasıl bir miras mi? Şöyle; 1912-1922 yılları arasında Balkan Savaşı ile başlayan Birinci Dünya Savaşı ila devam eden, Kurtuluş Savaşı ile sonuçlanan 10 yıllık dönem içinde kaybedilecek önemli bir sanayi olmamasına karşın, başta İzmir ve İstanbul olmak üzere birçok şehir yangın ve yıkıntı içindedir. Çoğu altyapı tesisleri ve demiryolları önemli ölçüde zarar görmüştür .Gerçek kayıplar ise insan cephesindedir. Fabrika ve atölyelerde çalışabilecek binlerce insan cephelerde kaybedilmiştir.
Cumhuriyetin ilk yıllarında İstanbul'da tramvayları çalıştıracak vatman, duvar ördürecek usta kalmamış, İzmir'in geri alındığını izleyen haftalarda dükkânlar açılamamıştır. İç ticaretin bir kısmı, dış ticaretin ise neredeyse tamamı yabancıların elindedir.
Gıda maddelerinin büyük bir bölümü dışarıdan getirilmektedir. Dış ticaret dengesi sürekli açık vermektedir. Demiryollarının hemen hemen tamamı yabancıların yönetimindedir. Deniz ulaşımı ise yok denecek kadar azdır.
Düyunu Umumiye'nin Cumhuriyet İdaresi'ne devrettiği borç 86 milyon altın liradır.
Bakın size Cumhuriyetin ilanından hemen sonra yayınlanan bir raporda neler yazıldığını kısaca özetleyelim;
"Ülkenin yüzyıllarca en büyük işi olan saraçlık bitmiştir. Çanta, bavul dışarıdan geldiğinden bu meslekte ancak 200 kişi kalmıştır. Yarı lastik, yarı bez ayakkabılar dışarıdan geldiğinden kunduracılık alanı sıkıntıdadır. Dokumacılık çok gerilemiştir. Demir ve demir eşyalar da ithal olmaktadır. Demir mamulatı sanayi yılda yalnız 30 bin lira gibi düşük düzeyde imalat yapmaktadır. En fazla 50 işçi çalıştıran sabun, çimento, tuğla kiremit, zeytinyağı, un imalathanelerinin toplam sayısı 100 kadardır."
Bu rapor o yıllardaki ülke ekonomisinin küçük bir özeti. Peki Cumhuriyetin ilk 10 yılında nerelerden nerelere gelinmiş? Onu bunlara anlatmak çok zor. Ancak şu kadarını söyleyebiliriz; Son 15 yılda 'babalar gibi' sata sata bitiremediğiniz miras var ya, işte o yıllarda yapılan yatırımlar bunlar.
Cumhuriyete ve değerlerine saldırmaya devam edin. Heveslerinizin kursaklarınızda kalacağından hiç şüpheniz olmasın.