Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, geçtiğimiz günlerde Silivri Cezaevi'nde CHP'li isimlerden oluşan bir heyet tarafından ziyaret edildi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Çankaya Belediye Başkanı Hüseyin Can Güner, Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ve Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer'in yer aldığı heyet, Özdağ ile bir araya gelerek, tutuklanma süreciyle ilgili bilgi aldı.
"ABD’deki siyah-beyaz ayrımı gibi bir hukuk düzeni"
Ziyaretin ardından açıklama yapan Veli Ağbaba, Özdağ’ın yaşananları 1970’lerde ABD’deki siyah ve beyazlar arasındaki hukuk ayrımına benzettiğini aktardı. Ağbaba, Özdağ’ın kendilerine şu ifadeleri kullandığını belirtti:
"1970'lerde ABD’de beyazlarla siyahlar arasında resmi olarak bir eşitlik vardı, ancak mahkemeler ve adli makamlar siyahlar için farklı, beyazlar için farklı kararlar verirdi. Bugün Türkiye'de de aynısı uygulanıyor. 2025 yılında karşı karşıya kaldığımız tam olarak bu."
Özdağ ayrıca, "Almanların Varşova ve Paris’te uyguladığı hukukun aynısını bize uyguluyorlar" diyerek, sürecin siyasi bir operasyon olduğunu vurguladı.
"Beni protokol yolunu keserek gözaltına aldılar"
Gözaltına alınma anını da detaylarıyla anlatan Ümit Özdağ, polislerin kendisini protokol yolunu keserek ve bir restoranı basarak yakaladığını belirtti. Ardından emniyete götürüldüğünde, "30 santimetrelik bir tahtanın üzerinde yatırıldığını" ifade etti.
Özdağ, "Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasından bir şey çıkaramayınca Kayseri’den yeni bir dosya istediler" diyerek, hukuki sürecin kasıtlı olarak genişletildiğini iddia etti.
"Daha önce takipsizlik verilen tweetler yeniden soruşturuldu"
Zafer Partisi lideri, geçmişte hakkında takipsizlik kararı verilen tweetlerin tekrar gündeme getirildiğini belirtti. Üstelik bu paylaşımlarının önemli bir kısmını milletvekilliği döneminde yaptığını vurguladı.
"Ben yalnızca hükümetin politikalarının sonuçlarını paylaştım. Ancak bana 'düşman hukuku' uygulanıyor. Eskiden FETÖ soruşturmalarını yürüten Beşiktaş’taki savcılık, şimdi Çağlayan’da yedinci kata taşınmış durumda."
"Ergenekon’un sekizinci dalgasıyla karşı karşıyayız"
Özdağ, sürecin hukuki değil, tamamen siyasi bir operasyon olduğunu ifade ederek, yaşadıklarını "Ergenekon operasyonunun sekizinci dalgası" olarak tanımladı.
"Bu suçlamalarla Türkiye’de başka kimse tutuklanamazdı. Ama ben Çağlayan Adliyesi’nin yedinci katında tutuklandım. İkili bir hukuk sistemiyle, bir hukuk katliamıyla karşı karşıyayız."
