Altın piyasasında hareketli bir sabah yaşanıyor. Dün ons fiyatındaki artışa paralel değer kazanan altının gram fiyatı, günü yüzde 0,7'lik bir yükselişle 4 bin 259 liradan kapatmıştı. Yeni güne de aynı yükseliş trendiyle başlayan gram altın, sabah saatleri itibarıyla önceki kapanışına göre yüzde 0,2'lik bir artışla 4 bin 266 lira seviyesinden işlem görüyor. Bu yükseliş, yatırımcıların yüzünü güldürürken, altın piyasasındaki genel pozitif beklentiyi de pekiştiriyor.
Kapalı Çarşı ve serbest piyasa verilerine göre, diğer altın türlerinde de benzer bir yükseliş gözlemleniyor. Çeyrek altın, 7 bin 20 liradan alıcı bulurken, Cumhuriyet altını ise 27 bin 960 liradan satılıyor. Ons altın fiyatı da yeni günde yüzde 0,1'lik bir primle 3 bin 336 dolardan işlem görüyor. Bu rakamlar, altının yatırımcılar için güvenli liman olma özelliğini sürdürdüğünü bir kez daha gösteriyor.
Küresel piyasaların etkisi: Dolar, Fed ve Trump üçgeni
Altın fiyatlarındaki bu yükselişin arkasında yatan temel faktörler, küresel piyasalardaki gelişmeler ve özellikle ABD'den gelen sinyaller. Dolar endeksinin değer kaybetmesi, altın gibi dolar üzerinden fiyatlanan varlıklar için cazibeyi artırıyor. Dolar endeksi, yeni güne yatay seyirle başlamasına rağmen Mart 2022'den bu yana en düşük seviyeler olan 97,5 düzeyinde hareket etmeyi sürdürüyor. Bu durum, doların zayıflamasıyla birlikte ons altını, alıcılar için daha erişilebilir hale getiriyor.
ABD'de parasal gevşeme sürecine ilişkin beklentiler de altın fiyatlarını doğrudan etkiliyor. Para piyasalarındaki fiyatlamalarda, ABD Merkez Bankası (Fed)'in yılın ilk faiz indirimine eylülde gitme ihtimali güçlü kalmaya devam ediyor. Hatta temmuz ayına yönelik faiz indirimi beklentilerindeki artış dikkat çekiyor. Fed'in bu yıl toplamda iki faiz indirimi yapacağına yönelik beklenti, Fed Başkanı Jerome Powell'ın açıklamalarının ardından üçe yükseldi. Faizin düşürülmesi, genellikle altının getirisini artırır ve onu daha cazip bir yatırım aracı haline getirir.
Ancak piyasaların odağındaki en önemli unsurlardan biri, ABD Başkanı Donald Trump ile Fed Başkanı Jerome Powell arasındaki gerilim. Trump, Powell'ın tutumunu eleştirmeyi sürdürerek, ülkede enflasyon olmadığını savunuyor ve harika bir ekonomiye sahip olduklarını, gümrük tarifelerinden milyarlarca dolar kazandıklarını ifade ediyor. Trump, çarşamba günü yaptığı açıklamada Powell'ı "korkunç" olarak nitelendirerek, Fed'in en üst düzey görevi için üç veya dört adayı değerlendirdiğini söyledi. Wall Street Journal gazetesi ise, Trump'ın Powell'ın olası halefini eylül veya ekim ayında açıklamayı düşündüğünü bildirdi. Bu siyasi belirsizlik ve başkanlık seçimleri yaklaşırken Fed'in para politikasına yönelik artan siyasi baskı, yatırımcıları güvenli liman olan altına yöneltiyor.
Euro/dolar paritesi de bu süreçte önemli bir hareketlilik gösteriyor. Parite, 1,1680 seviyesini görerek Ekim 2021'den bu yana en yüksek seviyesine çıktı. Bu da doların küresel piyasalardaki zayıflığının bir başka göstergesi olarak yorumlanıyor.
Altın fiyatlarını etkileyen diğer faktörler ve beklentiler
Altın fiyatlarını etkileyen birçok dinamik bulunuyor. Enflasyon oranları, döviz kurları, küresel krizler, petrol fiyatları, gümüş fiyatları ve faiz oranları gibi makroekonomik faktörler, altının seyrini belirlemede önemli rol oynuyor. Özellikle enflasyon ve döviz kuru arasındaki ilişki dikkat çekiyor; enflasyonun altın fiyatlarını pozitif, döviz kurunun ise negatif yönde etkilediği görülüyor.
Analistler, bugün yurt içinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu'nun (PPK) toplantı özetinin yanı sıra haftalık para ve banka istatistiklerinin takip edileceğini belirtiyor. Yurt dışında ise ABD'de büyüme başta olmak üzere yoğun veri gündemi piyasaların odak noktasında olacak. Teknik açıdan bakıldığında, altının ons fiyatında 3 bin 360 dolar seviyesinin önemli bir direnç, 3 bin 300 dolar seviyesinin ise destek konumunda olduğu kaydediliyor.
