Hiç erinmedi, üşenmedi; dediği saatte şıp diye geldi İzmir Kitap Fuarı’na.
Biri 448 sayfalık “Yazı ve Şiir Düşleriyle Ferhat İşlek”, diğeri 660 sayfalık “Tiyatro Oyunları” kitaplarıyla. Yoruldun mu diye sordum; dik dik baktı yüzüme. “Yorgunluk benim dostum değil” dedi şakacı diliyle. Utandım!
Daha önce 720 sayfalık anı-roman Madımak Çığlığı’nı “madımaksız günler” dileği ile imzalamıştı. Aynı gün 620 sayfalık “Anadolu’nun Temel Kültürü Alevilik” yapıtını da “Anadolu sevdasıyla” sözleriyle sunmuştu. Varın düşünün siz kitaplığımın şenliğini!
Zeki Büyüktanır’dan söz ediyorum; Anadolu toprağına, insanına, kültürüne, tarihsel birikimine, sevgi ve kaynaşma ortamına inanan, bunu yapıtlarına da yansıtan yazın emekçisi insandan...
Yaşam savaşına 1930’la başlıyor Sivas Gürün’den. 87 yaşın inançlı, dirençli, işlevselliği içinde. Eğitimci. 50 yıldır İzmirli. Yeni Asır’ın geçmiş yıllarında gazeteciliği, yazarlığı var.
Sivas Madımak yangınından kurtulanlardan… İnceleme, araştırma, şiir, deneme, mektup, roman alanında 30 kitabın babası.
Şair Bilsen Başaran 2002 yılında yayımladığı kitabına “Anadolu’nun Bilge Karıncası Zeki Büyüktanır” adını boşuna yakıştırmamıştır. Yazıma başlık olarak alıntıladığım kitabında Büyüktanır için söylediklerine içtenlikle katılıyorum: “Yıllar içinde onun bu çalışmayı ne denli hak ettiğini, karıncaezmezliğinin yanında karınca gibi çalışkanlığını ve emeğe saygısını, nasıl namuslu bir yürek taşımakta olduğunu da gördüm.”
Büyüktanır, “Yazı ve Şiir Düşleriyle Ferhat İşlek” kitabında, kendini öne çıkarmayan, ürettikleriyle böbürlenmeyen, kozasını özenle ören şair-yazar Ferhat İşlek’in çeşitli dergilerde, gazetelerde yayımlanan yazılarından bir seçki yapmış.
Bugüne değin birçoğumuzun haberli olamadığı, değerine varamadığı emek verilmiş yazılardan bir kesit.
Kendi adıma Ferhat İşlek’in yazılarını okurken, öylesine çok bilgiler edindim, kişiler tanıdım ki, neden geç kaldım diye de hayıflandım. Zeki ağabeye bu yapıtı için teşekkür ediyorum.
Ferhat İşlek’le 3 yıldan bu yana Vefa İstasyonu adlı oluşumun içinde birlikteyiz. Bu oluşuma düşünce bağlamında, kamera, kurgu, teknik çalışmalarla ivme kazandıran bir dost.
Bir şiirinde “Hey benim kocaman düşüncelerim / Göklere erdi başın / Keyfini kaçırdın dünyanın” dizeleri gibi kimilerinin rahatını kaçıracak denli inançlı, aydınlanmacı, verimli, üretken bir yazın emekçisidir İşlek.
Zeki Büyüktanır ne iyi etmiş böyle bir kitabı kazandırmış bize. “Altmış yıllık yaşamı içinde kalemiyle, sanatçı kişiliğiyle, insanlığa, topluma, çevresine ışık, aydınlık, umut, mutluluk dağıtan hümanist bir bilge yazardır o” değerlendirmesini yabana atmak olası değil.
Büyüktanır’ın “Tiyatro Oyunları” yapıtında ise Pir Sultan, Baba İshak, Timur, Sivas Çığlığı, Savaş Yorgunu, Hasan Sabbah ve Hayyam, Promethus, Tilgarimo, Yunus Emre var. Geçmişi değerlendirirken, günümüze değin süren sosyal, siyasal, kültürel çatışmaların da sahneye yansımalarını görüyoruz.
***
HÜSEYİN ATABAŞ’A İKİ ÖDÜL…
Kuşadası Eğitim ve Geliştirme Vakfı’nca düzenlenen Sunullah Arısoy Şiir Ödülü'nü, bu yıl şair Hüseyin Atabaş’ın “Yaşayıp Giderken” adlı dosyası aldı.
KIYI Dergisinin "Şiir Emek Ödülü" de şiire, dile ve Türk yazınına elli yıllık emeği için 20 Mayıs’ta Atabaş’a verildi.
Elli yıllık yazın dostum Atabaş’a sunulan iki ödülü kutluyorum. Bence yerini bulmuş, hak edilmiş ödüller bunlar.
Aydınlıkla, emekle, sevgiyle, sevdayla, umutla üretilmiş yapıtlar değerini bulmalı, ödüllendirilmeli elbette.
Hüseyin Atabaş’la ilgili ayrıntılı yazım, Ankara’da yayımlanan Patika Dergisinde (Sayı 98, Temmuz-Eylül 2017) çıkacak. Onu da haber vereyim şimdiden.