Her gün sosyal medyada, takip ettiğim hayvansever kullanıcıların ve toplulukların paylaşımlarına rastlıyorum.
Hayvanları sitesinde, bahçesinde istemeyenler, hayvanlara işkence, taciz olayları gırla...
Ama bugün bahsetmek istediğim konu sahiplendirme.
O kadar çok sahiplendirilmeyi bekleyen can var ki; içim acıyor.
Onlarca ilan... Çoğu terkedilmiş, bazıları engelli, bir kısmı yaşlı, bir kısmı henüz daha bebek yüzlerce can var. Ve hepsinin tek isteği; sevgi.
İlanların yüzde 70'ten fazlasını köpekler oluşturuyor. Geri kalanlarsa kedi.
Köpeklerin bu kadar çok olmasının nedeni; denetimsiz üretim çiftlikleri ve petshoplardan alınıp sokağa atılmaları ve kısırlaştırma yapmayan yerel yönetimler nedeniyle sürekli nüfuslarının artması.
İlanlar eğer barınaktaki köpekler için açılmışsa fotoğraflar hep birbirine benziyor. Kafeslerin ardında burnunu kameraya yaklaştırmış, üzgün, umutsuz gözlerle bakan canlar.
Eğer geçici evindeyse bir köşeye sinmiş, oradaki zamanının dolmasını bekleyen köpekler.
Bir yanda çaresiz canlar, diğer yanda onları sahiplendirmek için seferber olmuş koca yürekli insanlar.
Arada yüzüm gülüyor. Onlarca ilanın arasında bir tanesinin üzerinde “SAHİPLENİLDİ” yazıyor.
Derin bir “Oooh” çekiyorum. En azından birisi kurtuldu, diye.
Sonra da, diğer ilanların mutlu sonla bitmesi için dua ediyorum.

* * *
İşte o SAHİPLENİLDİ yazılı ilanların birinin kahramanı da, arkadaşım.
Bir süre önce köpeğini kaybetmişti. O acıyı ancak yaşayan bilir.
Sevdiklerimizi kaybetmek, ister insan ister evlat gibi sevdiğimiz can dostlarımız olsun çok zor. Belki de yaşamın en zor yanı, canımızdan bir parça gibi gördüklerimize veda etme kısmı...
Önce kalbimizde kanayan bir yara gibidir. Asla kapanmayacak diye düşünürüz. Ama zamanla yara kabuk bağlar, artık ilk günkü gibi acımamaya başlar. Sonunda iyileşir... Elbette izi hep kalır, içimizi sızlatır. Ama güzel anlarımızı gözyaşları ile değil buruk bir tebessümle anmayı öğreniriz zamanla.
Arkadaşım Bircan ve eşi Ali de artık hazır olduklarına inandıklarında yeni bir köpeğe evlerini ve kalplerini açmaya karar verdi. Tabii ki kurtarılmayı bekleyen onlarca candan birini almak istediler ve HAYTAP'la iletişime geçtiler.
Geçici olarak hayvanseverlerin pansiyonda ağırladığı Oscar'a ilk görüşte aşık oldu... Gencecik bir golden retriever Oscar. Maalesef ilk ailesi onu birazcık büyüyünce terk etmişti. Sahiplenilmese barınağa gidecekti. Ama Oscar şanslı; dünya tatlısı bir ailesi oldu şimdi. Arkadaşım, Oscar'ın ilk fotoğraflarını gösterdiğinde büyükçe bir kafesin içindeydi. Süzgün ama çok tatlı bir köpekti. Oscar'ın barınaktan çıkarken, yeni evine gitmek üzere arabada ve yeni evinde ömürlük ailesiyle birlikte çekildiği fotoğraflar ısıttı kalbimi. Bir köpek gülmez, ağlamaz demeyin; yüzü, gözlerinin içi gülüyordu hayvanın.

* * *
Oscar gibi mutluluğu ikinci denemede bulan tüm canlara sağlıklı upuzun ömürler diliyorum, aileleriyle birlikte. Ama barınaklarımız, pansiyonlar, geçici evler ve sokaklarımız ikinci bir şansı bekleyen canlarla dolu.
Eğer bir hayvan sahiplenmeyi düşünüyorsanız lütfen yolunuzu asla Petshop'lara çevirmeyin. Öncelikle yaşama saygı duyduğunuz ve bir canın para ile satılmasına karşı durduğunuz için gitmeyin; ama en çok da dışarıda kalbi kırık binlerce candan birini kurtarabileceğiniz için gitmeyin.