Mesud Barzani bugünlerde çifte referandum çalışmaları yapıyor. 16 Nisan'da yapılacak referandumda "Evet" oyu vereceklermiş. KDP Birlik İnisiyatifi Sözcüsü Ahmet Acar "Evet" çalışmalarına başladıklarını söylüyor.
Irak Bölgesel Kürt Yönetimi'nin üzerinde çalıştığı diğer referandum, bölgede ilan edilecek 'bağımsızlık referandumu'...
Şimdiden Kerkük'te resmi dairelere Kürdistan bayraklarını asmaya başladılar. Siz bakmayın kürsülerde bağırıp-çağıranlara, sokak protestolarına. Atı alan Üsküdar'ı geçmek üzere.
Hani Devlet Bahçeli “Barzani'den dost değil, post bile olmaz” diyor ya, 16 Nisan'da Evet oyu vermeye kol-kola gidecekler. Bahçeli'nin gerekçesi de harika;
"Almanya 'hayır' diyorsa, Barzani de 'evet' desin."
Şimdi akla AKP, Barzani'nin bu desteğine, acaba Irak'taki referandumda aynı destekle mi karşılık verecek? sorusu geliyor.
'Evet' desteği Barzani ile bitmiyor. HDP Milletvekili Leyla Zana'nın bölgede 'Evet' çalışmaları yaptığı iddiaları ortalıkta dolaşırken, Başbakan Yıldırım, "Biz Şivan Perver'iz" sözleri bu işbirliğinin boyutlarını ortaya koyuyor.
Barzani böyle de FETÖ hainleri referandumda kimi destekleyecek? AKP ısrarla Pensilvanya'daki hainin 'Hayır' oyu kullanacağını söylüyor da gerçekler pek öyle değil. Bu hain 2010 referandumunda bakın neler söylemiş;
"Ben şahsen başkanlık sistemine de selahiyeti genişletilmiş cumhurbaşkanlığına da sıcak bakıyorum."
CIA kuklası bu hain hiç utanmadan aynı referandumda mezardaki ölülere bile oy kullandırılması gerektiğini söylüyordu.
Aslında FETÖ'nün 'Evet' ya da 'Hayır'ı desteklemesi hiç önemli değil. Ancak bu hainin iplerini elinde tutan CIA'nin, referanduma bakış açısının irdelenmesi gerekiyor.
CIA Eski Türkiye Şefi Paul B. Henze'nin geçen yıl Beyaz Saray'a sunduğu söylenen rapor oldukça ilgi çekici. Henze, raporunda Türkiye'nin bu şekliyle Amerikan politikalarının yanında olamayacağını ifade ediyor. Raporda, hükümet ikna edildiğinde Meclis'in, Meclis ikna edildiğinde ordunun, ordu ikna edildiğinde ise yargının karşılarına çıktığı belirtiliyor.
Geçen yıl sosyal medyada da yer bulan raporda asıl amaç ortaya çıkıyor;
“Eğer Amerika'nın çıkarı Türkiye'de bir federalizm yani federal devlet kurulması ise mutlaka ve öncelikle Türkiye'de yargı, ordu, Meclis ve Hükümeti tek elde toplayacak bir başkanlık sistemine geçilmelidir! Bir kişiyi ikna etmek, birbirini denetleyen yapıyı kontrol etmekten çok daha kolay olacaktır.”
Raporda daha sonra o kişinin Amerikan çıkarlarına yardım etmek konusunda tereddüt etmesi halinde Libya ve Irak'ta olduğu gibi bir kişi üzerine kurulmuş bir yapıyı yıkmanın Amerika için sorun olmayacağı öne sürülüyor.
İşte hainlerin destekleyeceği oylardan çok, küresel güçlerin oyunlarının çok iyi anlaşılması zamanı şimdi.16 Nisan bu oyunlara başkaldırılacağı ya da boyun eğileceği bir tarih olacak.