Sağlıklı Kentler Birliği Başkanı ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Burdur Belediyesi tarafından düzenlenen Yerel İklim Konferansına katıldı. Türkiye’nin farklı kentlerinden uzmanların katıldığı buluşmada; iklim krizi, kuraklık, su yönetimi ve yerel uyum politikaları masaya yatırıldı. Sürdürülebilir geleceğe yönelik öneriler, belediyelerin yetki ve kaynak ihtiyaçları ve yerel yönetimlerin küresel iklim sürecindeki rolü geniş başlıklarla ele alındı.

“Yerel COP vizyon işidir”

Konferansın açılışında konuşan Başkan Tugay, Burdur Belediyesi’nin bu buluşmayla Türkiye’de az sayıda kentin cesaret ettiği vizyoner bir adım attığını söyledi. Türkiye’nin temel gündeminin çoğu zaman ekonomik beklentilerle sınırlı kaldığını vurgulayan Tugay, asıl tehlikenin giderek ağırlaşan iklim krizi olduğuna dikkat çekti:

“Bugün tüm ekonomik sorunları çözebilecek kaynağımız olsa bile iklim krizi var. Bu sorun ağırlığını artıracak ve çözümü yıllara yayılacak. Yerelin sesinin artık dikkate alınması gerekiyor.”

“COP toplantıları yol haritasını belirliyor ama irade zayıf”

Tugay, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Taraflar Konferansı’nın (COP) küresel iklim diplomatisindeki belirleyici rolünü hatırlattı. Ancak fosil yakıtlarla ilgili bağlayıcı ifadelerin bu yılki bildiride yer almamasını “ciddi bir eksiklik” olarak tanımladı.

“Yüksek emisyonlu ülkeler sorumluluklarını belirsiz ifadelerle öteledi. Yeşil dönüşüm için güçlü bir irade ortaya çıkmadı. Buna karşın en umut verici gelişme, yerel yönetimlerin güçlü ve kararlı duruşuydu. Geleceğin iklim yönetişimi yerelde şekilleniyor.”

“Kuraklık, aşırı sıcaklar, yeni türler: Yaşamın dengesi bozuluyor”

İklim değişikliğinin günlük yaşam üzerindeki etkilerini detaylandıran Tugay, değişen yağış rejimleri, uzun süreli kuraklık, aşırı sıcaklıklar ve yeni hastalık tehditlerinin tüm canlı yaşamını risk altına aldığını söyledi. Türkiye’nin küresel emisyonlarda yalnızca yüzde 1 paya sahip olduğunu hatırlatan Tugay, büyük ekonomilerin çıkarları uğruna gerekli adımları atmaktan kaçındığını belirtti.

İzmir’de 112 Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu hizmete açıldı
İzmir’de 112 Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu hizmete açıldı
İçeriği Görüntüle

“Asıl görevimiz: Yeni koşullara uyum sağlamak”

“Birincisi krizi durdurmak; bu sınırlı ama yine de yapmalıyız. İkincisi ve daha önemlisi yeni koşullara uyum sağlamak. Buna odaklanmalıyız” dedi. Başkan Tugay, bireysel katkının önemine dikkat çekerek elektrik ve tüketim alışkanlıklarının gözden geçirilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Türkiye’de elektriğin yüzde 70’i kömür ve petrol ürünlerinden üretiliyor. Gereksiz tüketilen her kilovat hem cebimizden çıkan para hem dünyaya bırakılan kirlilik. Gıda tedarik zincirinin iklim üzerindeki etkisi de önemli. Bir ürün ne kadar uzak mesafeden geliyorsa kirliliği o kadar artıyor. Yakınımızda üretilen ürünleri tercih etmeliyiz. Güney Amerika’dan muz getirmeye gerek yok, yerli muz yeter” dedi.

“Yeşil dönüşüm mümkün, yeter ki yerelin eli güçlensin”

Sanayinin çevreye zarar vermeden çalışabileceğini söyleyen Tugay, enerji verimliliği, yenilenebilir enerji kullanımı ve suyun geri dönüşümü gibi uygulamaların hem mümkün hem de gerekli olduğunu vurguladı. Tugay, “Merkeziyetçi yönetim modeli iklim politikalarında başarıyı engelliyor. Her kentin kendi iklim planı olmalı. Belediyeler plan yapıyor ama uygulama yetkisi sınırlı. Kaynak sağlandığında çözüm üretebiliyoruz. Belediyelerin güçlendirilmesi şart" dedi.

6.12.2025 5Fce92D7 3C9C 4Ea8 Aad9 A972Ad6582A2

“Kendi kendine yeten şehirler artık bir gereklilik”

Konuşmasının en önemli bölümünde yerel üretim ve tüketim modeline vurgu yapan Tugay, “İhtiyaçlarımızı planlarken yerel ürünlere yönelmeliyiz. Kendi kendine yeten şehirler ve kendi kendine yeten ülkeler artık bir hedef değil, bir gereklilik. Bu yaklaşım hem milli ekonomiyi güçlendirecek hem de karbon salımını ciddi ölçüde azaltacak. İsrafın her türünden kaçınmak iklim eyleminin ilk adımıdır" diye konuştu.

Kalkınmanın toplumun ortak arzusu olduğunu söyleyen Tugay, ancak bunun doğa ile uyumlu bir büyüme modeliyle gerçekleşebileceğini belirtti. Tugay, “Evet, büyümeye ihtiyacımız var. Ama bunu yaparken doğanın ve insan sağlığının zarar görmemesi temel ilkemiz olmalı. Çevreyle uyumlu kalkınma artık bir tercih değil zorunluluktur" dedi.

“Türkiye için büyük fırsat”

Gelecek yıl Antalya’da yapılması planlanan COP31in Türkiye için önemli bir vitrin olacağını dile getiren Tugay, “Daha geniş katılımla hem farkındalığı artırabilir hem de Türkiye’nin sesini dünyaya duyurabiliriz" dedi.

Burdur Gölü alarm veriyor

Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, konferansta Burdur Gölü’nde yaşanan dramatik su kaybına dikkat çekerek gölün son 30 yılda hacminin yarısını kaybettiğini söyledi. Ercengiz, “Burdur Gölü bilim insanlarının da ifade ettiği gibi ölümcül döneme girdi. Suyu kaybediyoruz" dedi.

Yer altı sularının da hızla çekildiğini vurgulayan Ercengiz, 50 metrelerden alınan içme suyunun artık 200 metreden çıkarıldığını belirtti. Yanlış planlama ve tarımsal uygulamaların bölgeyi kuraklığa sürüklediğini ifade etti.

“Türkiye’nin su çığlığını COP31’de duyuracağız”

Ercengiz, yıllardır hazırlanan eylem planlarının uygulanmadığını belirterek kurumlara, “Biz gerekli adımları attık ancak birçok kurum hâlâ harekete geçmedi. 2026’daki COP31’de Türkiye’nin suya dair çığlığını dünyaya duyuracağız" çağrısında bulundu. Konferans, üniversitelerden akademisyenlerin katıldığı bilimsel oturumlarla sona erdi.

Kaynak: Haber Bülteni