İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, tarım sektörünü yakından ilgilendiren önemli bir toplantıya ev sahipliği yaptı. İzmir’in 22 ilçesinden gelen ziraat odaları temsilcileriyle bir araya gelen Tugay, iklim krizinin giderek artan etkilerine ve bu krizin tarım ile hayvancılık üzerindeki yansımalarına dikkat çekti. “Sağlıklı gıdaya erişim için dayanışma içinde çalışmak zorundayız” diyen Tugay, merkeziyetçi anlayışın değişmesi gerektiğini vurguladı.

Eşrefpaşa Hastanesi’nde Gebe Okulu açıldı: Anneliğe bilinçli ve güçlü adım
Eşrefpaşa Hastanesi’nde Gebe Okulu açıldı: Anneliğe bilinçli ve güçlü adım
İçeriği Görüntüle

Kuraklık ve iklim krizine karşı acil önlem çağrısı

Kültürpark Çetin Emeç Toplantı Salonu’nda düzenlenen buluşmada, İzmir’in tarım potansiyeli ve karşı karşıya olduğu çevresel tehditler masaya yatırıldı. Kuraklık, aşırı sıcaklar ve ani don olaylarının üretimi ciddi şekilde sekteye uğrattığını belirten Başkan Tugay, “Bunlar geçici değil, kalıcı iklim değişimlerinin yansımaları. Tarımı eski yöntemlerle sürdüremeyiz. Yeni koşullara göre yeni bir üretim anlayışı geliştirmeliyiz” dedi.

İzmir’in Türkiye genelinde hayvansal üretimde ikinci sırada olduğuna dikkat çeken Tugay, tarımda da ülke çapında kritik bir rol üstlendiğini belirterek, “İzmir’deki üretim sadece bu kenti değil, Ege’nin tamamını etkiliyor. Doğru politikalarla hem üreticiye hem tüketiciye katkı sağlanmalı” diye konuştu.

“Üretici üretemezse tüketici gıdaya ulaşamaz”

Gıda güvenliğinin ancak doğru planlamayla sağlanabileceğini dile getiren Başkan Tugay, şu çarpıcı ifadeleri kullandı:

“Yaşamak için gıdaya muhtacız. Gıdanın kaynağı ise tarım ve hayvancılık. Eğer üretici desteklenmezse, üretim yapılamaz. Üretim olmadığı takdirde vatandaş da ya çok pahalıya yiyecek alacak ya da hiç bulamayacak. O nedenle gıda arzının sürekliliği bir memleket meselesidir.”

Tugay, bu süreçte yerel yönetimlerin yetkilendirilmesinin kritik öneme sahip olduğunu vurgulayarak, merkeziyetçi anlayışın özellikle tarımda yetersiz kaldığını söyledi. “Tarımın Ankara’dan yönetilmesi doğru değil. Yerel yönetimlere daha fazla inisiyatif verilmeli. Biz burada sahada olan, çiftçiyi dinleyen, üreticinin sorunlarını bilen bir kurumuz” ifadelerini kullandı.

“Tarımı birlikte şekillendireceğiz”

İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak üreticinin yanında olduklarını belirten Tugay, “Ziraat odaları, üretici birlikleri, kooperatifler ve sulama birlikleriyle omuz omuza hareket etmemiz şart. Bu süreçte herkesin katkısına, bilgisine ve sahadaki deneyimine ihtiyacımız var” dedi.

Kırsalda yaşamın zorluklarına da değinen Tugay, kırsal alanlarda yaşayan vatandaşların kültür, eğitim, sağlık gibi temel hizmetlere ulaşmakta hâlâ güçlük çektiğini ifade etti. “Çocukların okuyamadığı, sanatla buluşamadığı köylerde yaşam sürdürülebilir olamaz. Biz bu koşulları değiştirmek için buradayız. Bu çabalar siyasi değil, insani bir sorumluluğun gereğidir” dedi.

“Gençlerin toprağa dönüşü için fırsatlar yaratmalıyız”

Tugay, genç nüfusun kırsaldan kopmasının da bir başka yapısal sorun olduğunu belirtti. “Gençler köylerde kalmak istemiyor çünkü geçinemiyor. Şehre geliyor ama düşük ücretli işlere mahkûm oluyor. Tarımı cazip hale getiremezsek gelecekte üretimden söz edemeyiz. Bu nedenle gençlerin toprağa olan bağını yeniden kurmamız gerekiyor” diye konuştu.

“İklim değişikliği gıda güvenliğini tehdit ediyor”

Toplantıya katılan İzmir Büyükşehir Belediyesi Kırsal Çalışma Grubu Danışmanı Prof. Dr. Yusuf Kurucu ise “İzmir Kırsalı ve Tarımın Gelecek Vizyonu” başlıklı sunumuyla iklim değişikliğinin tarıma etkilerini çarpıcı verilerle ortaya koydu.

Kurucu, özellikle kıyı bölgelerdeki tarım arazilerinde tuzlanmanın artacağını, su kaynaklarının azalacağını ve geleneksel üretim desenlerinin değişmek zorunda kalacağını ifade etti. “Sürekli gıdaya erişim için şimdiden önlem almalıyız. Sadece üretimi değil, bu üretimi sürdürecek olan genç nüfusu da sistemin içinde tutmamız gerekiyor” dedi.

Gıda krizine karşı yerel çözümler

Toplantının sonunda, İzmir Büyükşehir Belediyesi ile ziraat odaları arasında iletişim kanallarının sürekli açık tutulması ve ortak projeler geliştirilmesi yönünde mutabakata varıldı. Kırsal kalkınmanın önceliklendirilmesi, gıda zincirinin sürdürülebilirliği ve iklim krizine karşı dirençli tarım modelleri üzerinde ortak akılla çalışılacağı vurgulandı

Kaynak: HABER MERKEZİ