Rojda DOLGUN/ Prof. Dr. Hüsnü Erkan, İzmir’in kültürel duraklarından Alsancak Kırmızı Kedi Kitabevi’nde düzenlenen imza gününde okurlarıyla bir araya geldi. Erkan, son kitabı “Zihniyet Devrimi İçin Bilinçli Düşünmeyi Öğrenmek” kitabını imzalarken, yalnızca bir kitabın değil, aynı zamanda bir düşünme biçiminin de altını çizdi. Etkinliğe farklı yaş gruplarından çok sayıda okur katıldı, uzun imza kuyrukları oluştu. Kitabını imzalayan Erkan, okurlarıyla kısa sohbetler etti, soruları yanıtladı.
Alsancak’ta gerçekleştirilen etkinlikte, Prof. Dr. Hüsnü Erkan’ın kitabına gösterilen ilgi dikkat çekti. Kitabevi önünde oluşan kalabalık, Türkiye’de düşünce kitaplarına duyulan ihtiyacın hâlâ diri olduğunu gösterdi. Okurların büyük bölümü, kitabın isminin dahi kendileri için güçlü bir çağrı yarattığını ifade etti. Erkan’ın özellikle toplumsal yapıyı ve bireyin düşünme alışkanlıklarını sorgulayan yaklaşımı, imza gününde yapılan sohbetlerin de ana eksenini oluşturdu.

On yılda bir tekrarlanan krizlere dikkat çekti

Dokuz Eylül'e konuşan Erkan "Ülkemizi ciddi sıkıntıları hep çekti. Her on yılda bir değişik durumlarla karşılaşıyoruz. Bunların çözümü aklın etkin kullanıldığı sistemler bulmaktan geçiyor. Sistem kurabilmek için insanın aklını bilinçli kullanması gerekiyor. Dolayısıyla yaratıcı yönü öne çıkaracak eğitim sistemini bulmamız gerekiyor. Bunları yapabildiğimiz taktirde yaşadığımız sıkıntıların çoğunu, ilkelere ve kurallara uyarak aşabiliriz. Bunun yolu bilinçli düşünmeyi öğrenmekten geçiyor. Bilim insanların üst beyni kullanmamış olabileceğini söylüyor. Duygusal ve tepkisellik yerine aklımızı bilinçli kullanmayı öğrenmemiz gerekiyor. O zaman başka insanları, ülkemizi, geleceği bütüncül düşünerek bir sistem kuruyoruz. Böylece stratejik düşünüyoruz. Bu kitap ülkemdeki çözümsüzlükleri çözmek yönünde insanlara katkı sağlayabilmek beklentisiyle yazılmış bir kitaptır" ifadelerini kullandı.

2-383

Erkan, Türkiye’nin tarihsel olarak sık aralıklarla ciddi sınavlardan geçtiğinin altını çizerken bu döngünün kırılmasının ancak doğru sistemlerin kurulmasıyla mümkün olabileceğini söyledi. Bu noktada bilinçli düşünme kavramının hayati rol oynadığını vurgulayan Erkan, çözüm üretmeyen ezber bakış açılarına karşı uyarılarda bulundu.

Eğitim sistemine eleştirel bakış

Erkan’ın konuşmasında en dikkat çekici başlıklardan biri eğitim oldu. Mevcut eğitim yapısının bireyin yaratıcı yanını yeterince beslemediğini savundu. Ona göre kurallara ve ilkelere dayanan bir düzen kurmanın yolu, bireyin düşünme disiplinini güçlendirmekten geçiyor. Eğitim sistemi, yalnızca bilgi aktaran bir yapı olmaktan çıkarılmalı; sorgulayan, analiz eden ve strateji kurabilen bireyler yetiştirmeli.

Duygusallık yerine aklın yol göstericiliği

Prof. Dr. Hüsnü Erkan, toplumda hâkim olan tepkisel ve duygusal reflekslerin sağlıklı sonuçlar üretmediğine de dikkat çekti. Aynı zamanda bu düşünce tarzının bireysel olduğu kadar toplumsal bir dönüşüm anlamına geldiğini ifade etti. Aklın etkin kullanımı sayesinde yalnızca bugünün değil, geleceğin de bütüncül biçimde inşa edilebileceğini söyledi. Bu yaklaşımın, stratejik düşünme becerilerinin gelişmesinde kilit rol oynadığını belirtti.

4-150

Kitabın merkezinde ‘zihniyet devrimi’ var

Erkan’a göre kitabın temel amacı, Türkiye’de yıllardır çözümsüz gibi görünen problemlere farklı bir pencereden bakılmasını sağlamak. “Bu kitabı, ülkemdeki çözümsüzlükleri çözmek yönünde insanlara katkı sunabilmek beklentisiyle yazdım” diyen Erkan, okuru yalnızca eleştirmeye değil, çözüm üretmeye de davet ediyor. Kitabın ana omurgasını zihniyet devrimi kavramı oluşturuyor. Geleneksel düşünme kalıplarının dışına çıkılmadan uzun vadeli sorunların çözülemeyeceği vurgulanıyor.

Defne fidanları toprakla buluştu
Defne fidanları toprakla buluştu
İçeriği Görüntüle

Beynin hazır kalıpları ve bilinçli düşünme

Kitaba göre insan beyni, hem içgüdüsel ve genetik hem de sonradan öğrenilmiş hazır davranış kalıplarıyla donatılmış durumda. Günlük sorunların çözümünde zihin çoğu zaman bu hazır reçeteleri otomatik olarak devreye sokuyor. Ancak bu durum, karmaşık ve uzun vadeli problemlerde yetersiz kalıyor. Bu noktada bilinçli düşünme, beynin özellikle ön alın loplarıyla ilişkili bir işlev olarak öne çıkıyor. Yeni nöro bilim çalışmalarına göre ise bu alan yeterince kullanılmıyor.

3-231

Geleneksel kalıplardan çıkış çağrısı

Geleneksel toplum yapılarında hazır kalıp davranışların baskın olduğuna dikkat çeken Erkan, bu durumun gerçek anlamda düşünmeyi körelttiğini savunuyor. Kitabında, kalıp düşüncelerin hakim olduğu birey ve toplumlarda bilinçli düşünmeyi öğrenmenin adeta bir devrim niteliği taşıdığı vurgulanıyor. Erkan, bu dönüşümün yalnızca bireysel bir farkındalık olmadığını, aynı zamanda toplumsal yapıyı da kökten değiştirebilecek bir potansiyele sahip olduğunu ifade ediyor. Bilinçli düşünmeyi öğrenmek, ona göre Türkiye’nin geleceği için stratejik bir eşik.
İmza etkinliği boyunca okurlarla birebir temas kuran Prof. Dr. Hüsnü Erkan, kitabını imzaladığı her okurla kısa da olsa sohbet etmeyi ihmal etmedi. Etkinlik, yalnızca bir imza günü değil, aynı zamanda fikir alışverişinin yoğun yaşandığı bir buluşma olarak kayda geçti.

Muhabir: Rojda Dolgun