Bornova Ovası, uzun yıllardır deprem uzmanlarının yakından izlediği bölgeler arasında yer alıyordu. Çünkü ovanın yapısı, şiddetli bir depremde sarsıntının etkisini katlayarak artırabilecek özellikler taşıyordu. Bu nedenle İzmir Büyükşehir Belediyesi Afet İşleri Dairesi, bölgenin tüm jeolojik ayrıntılarını gün yüzüne çıkarmak için kapsamlı bir mikrobölgeleme programı başlattı.
Çalışmalarda, derinliği 40 kilometreyi bulan 1375 sondaj kuyusu açıldı. Alınan zemin ve kaya örnekleri, Egeşehir Laboratuvarı’nda titizlikle analiz edildi. Uzmanlar, 22 bin zemin mekaniği ve 10 bin kaya mekaniği olmak üzere toplam 32 bin deney gerçekleştirdi. Bu testler, zeminin farklı koşullar altındaki dayanıklılığını, esnekliğini ve kırılganlığını belirledi. Ortaya çıkan tablo, Bornova’nın deprem riskine dair en net resmi ortaya koydu.
Deprem riski ve yapılaşmaya yön verecek
Elde edilen sonuçlar, yalnızca akademik bir veri seti değil; aynı zamanda şehrin geleceğini doğrudan etkileyecek bir yol haritası oldu. Bornova’nın zemin yapısı artık ayrıntılı biçimde sınıflandırıldı. Hangi bölgelerin yapılaşmaya daha uygun olduğu, hangi alanların ise riskli kabul edilmesi gerektiği netleşti.
Uzmanlar, bu verilerin İzmir’de hazırlanmakta olan Deprem Master Planı için kritik öneme sahip olduğunun altını çiziyor. Çünkü zemin tepkilerinin önceden bilinmesi, yeni imar planlarının güvenli alanlar üzerine kurulmasına imkân tanıyacak. Ayrıca kentsel dönüşüm projelerinde de bu veriler belirleyici olacak. Deprem riski yüksek bölgeler öncelikli dönüşüm alanları haline gelirken, vatandaşların can güvenliği için somut adımlar atılabilecek.
Bornova için yeni bir başlangıç
Bornova, İzmir’in en yoğun nüfuslu ve en hareketli ilçelerinden biri. Üniversiteleri, sanayi tesisleri ve yerleşim alanlarıyla büyük bir insan kitlesini barındırıyor. Ancak yoğun nüfus, aynı zamanda deprem riskini de büyütüyor. İşte tam da bu nedenle ortaya çıkan yer altı haritası, yalnızca teknik bir rapor değil; ilçenin geleceğini şekillendirecek bir belge niteliğinde.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, çalışmaların tamamlanmasının ardından hazırlanan raporların kamuoyuyla da paylaşılacağını açıkladı. Böylece hem Bornovalılar yaşadıkları bölgenin zemin özelliklerini öğrenecek hem de yerel yönetimler daha güvenli bir kent için adımlar atabilecek.