Kimi gittikçe kalır,
Kimi kaldıkça gider
(Özdemir Asaf)
Bazı insanlar kendilerini önemser,
bazıları da yaptığı işi!
O ise hep işini, dostunu, dostluğu,
sevgiyi önemserdi.
Gazetecilikten başka işi olmamıştı...
İyi bir foto muhabiriydi...
Namuslu meslek erbabıydı...
Paylaşması, dostluğu içten; sevdası yüklüydü.
Sıkı hak, emek koruyucusuydu.
Yol arkadaşlarıyla hep ön saftaydı,
kavganın sıra neferiydi.
İyi bir baba, iyi bir eşti o!..
***
17 yıl kalbi sıkışıp kilitlenen
Dünya’ya sevdalar bırakıp giden...
Celal Yılmaz’dır unutmadığımız, unutamadığımız!..
Ve sol meme altında yürek adı verilen cevahir
çarpana dek de adı unutulmayacak!..
***
Dağlarında tanrılarla destanlar,
Burçlarında amazonlar oynaşır,
Yollarında asırlardır anılar,
Kordon’unda Sarı Zeybek dolaşır,
Mehtabında yıldızlarla dalgalar,
Körfezinde martıları sevişir,
İmbatında sevdalarla hasretler,
Sazlarında ozanları söyleşir,
Şarkısında kadehlerle rakılar,
Ezgisinde gözyaşları boşalır,
Kırlarında Gülü Solsa İzmir’in,
Bağlarında bülbülleri ağlaşır.
***
Bu dizeler; 'Sihirli Objektif'
Celal Yılmaz'ındır, ozanlığını da anlatır.
Yüreği Türkiye ve insanlık için çarpmış
'Çerkez Celal'in
duygularının da yüceliğini!
İnsanlığını, anıldığı sürece de yaşadığını!..
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS),
İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC),
Türkiye Spor Yazarları Derneği'nde (TSYD),
Foto Muhabirleri Derneği'nde (FMD) tükenmez
imzası vardır.
Yetiştirdiği meslektaşlarında da!
***
'Zamansız ölüm' yaşadın be Celo Usta!
Ama yenilmedin, yenilmedin!
Çok sevdiğin “Çökertme” çaldıkça diyeceğiz ki;
“Şarkılarımız çam ormanlarında rüzgar gibi bize
kendini hep bir ağızdan okutmalıdır.”
Eğilmeyen Başımızı, Eğilmeyen Başın Önünde
Eğiyoruz.
Şair yazsa da;
“Kara bir rüzgardı, zifir kara,
Uçurum gibi açılmıştı ağzı;
Esti üzerinde toplulukların,
Boyun eğmiş, yazgıya razı.’’
Sen hep “Umutsuzluk hastalık,
gelecek güzel Türkiye’nin, sevgiye
inananların” derdin bizlere!
Bu sözlerin de, sen de bin yıl geçse
unutulmayacaksın
Cehennem Yürekli Yiğit!
Bin yıl geçse de yüreğimizdesin
“Çerkez Uşağı”…