Hukuk ve savunma özgürlüğü üzerine görüşlerin paylaşıldığı konferansta konuşan Milletvekili Tanal, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından başlayan protestolarda gözaltına alınan gençlere vurgu yaparak hukukun üstünlüğü ilkesinin tahrip edildiğini belirtti. Tanal konuşmasında şunları ifade etti: "‘Faşizm olan rejimde ancak avukatlar hedefe oturtulur. Bir ülkede demokrasinin varlığını görmek istiyorsanız onun turnusol kağıdı avukatlara bakacaksınız. Avukatlar adliyede barikatlar kurulmadan görevini yapıyorsa demokrasi vardır. İstanbul Adliyesi'nin her yerinde barikat var. Barikatın olduğu yerde adalet olmaz. Allah rızası için TİM'lerin adliye içerisinde ne işi var? TİM'lerin adliyede varlığı gözdağı dışında anlam ifade etmez. O TİM'lerin bir an önce gereken yerlerde görevlerine dönmelidir. Adliye'nin içerisindeki o barikatların kaldırılması lazım. Türkiye'de avukatlık yapmak sadece meslek değil bir mücadele alanı haline geldi. Her gün karakollarda, adliyelerde, cezaevlerinde bir çok cephede avukatlar arkadaşlarımız mücadele ediyor. Duruşma salonlarında hakim ve savcılar itaat eden avukat arıyor. Biz kimseye itaat etmeyeceğiz. Duruşma salonlarında avukatların söz hakkı engelleniyor. Avukatlar salonlardan dışarı atılıyor. Savcı, avukatı görmeden şüphelinin ifadesi alınıyor. Avukatı çağırmadan yargıç ifadeyi almış gibi gösteriyor. Kararı da şüphelilere okuyor. Bu neyi gösterir, avukatın yüzüne bakacak kararı yok ya da avukatı itibarsızlaştırıyor. Adil yargılama ilkesinin 3 saç ayağından bir tanesi savunmadır, avukatlardır. Avukat yoksa adil yargılama o salonda gerçekleşmez. Avukat yargının kurucu unsudur ancak unutuluyor. Oysa salonda sadece iktidarın sesiyle değil avukatın sesiyle kararlılık ve anlam ifade eder."
"AVUKATLARIN CAN GÜVENLİĞİ YOK"
"Sistem ufak bir sallama ile dökülüyor. Çünkü sistem çürüdü. Sistem dikiş tutmuyor. Tutması da imkansız. Bu sistemin değişmesi lazım. Güçlendirilmiş parlamenter sistem olmadan bu ülke huzura kavuşmaz. Bir an önce çürümüş sistemin değişmesi lazım.Avukatı etkisizleştiren sistemin adı faşizmin ta kendisidir. Ceza kanunda anayasaya aykırı uygulamalar rutin haline geldi. Bu tabloyu kabul etmiyoruz. Savcı karşısında avukatlar sanık muamelesi görüyor. Avukat kendilerini korumak için atış poligonlarında eğitim görmeli. Avukatların can güvenliği, mal güvenliği yok. Avukatlar neden öldürülüyor. Katledilen avukatlarımız adalet şehidi. Avukatı korumayan devlet adaleti tesis edemez. Devletin adaleti koruması için adaleti koruması lazım. Avukatlar sistematik bir şekilde saldırıya uğramakta. Avukatı sustururlarsa yargı sessizleşir. Avukata karşı şiddet önlenecek bir devlet görevi olmalı.’’
İzmir Baro Başkanı Sefa Yılmaz: "Mücadele ediyoruz"
Av. Nevzat Erdemir Konferans Salonu’nda düzenlenen konferansa Cumhuriyet Halk Partisi Şanlıurfa Milletvekili Avukat Mahmut Tanal’ın yanı sıra İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, İstanbul Barosu Başkanı Avukat Prof. Dr. İbrahim Özden Kaboğlu ve Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkan Yardımcısı Bahar Gültekin Candemir katıldı. İzmir Baro Başkanı Sefa Yılmaz: Faşizmin, şiddetinin her türlüsünü ne yazık ki göz altında, hastanelerde, adliyede ve cezaevinde; bu 4 ayak üzerinde gördük. Hani hep söylüyoruz, ekonomik şiddet, fiziksel şiddet, sözel şiddet... Ama artık hukuksal bir şiddetin varlığını yadsımıyoruz. Yadsımıyordan kastım şu; ne yazık ki böyle bir aşamaya geldik ki.. Tabii ki reddediyoruz, tabii ki direniyoruz, tabii ki mücadele ediyoruz."