Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu İzmir temsilcisi Tülin Osmanoğulları kadınların artık canavarca katledildiğinin altını çizerek şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bugün burada Demet Akarsu için toplandık. Çok uzun zamandır bu ülkede kadınların yüzü gülmüyor. Demet en güvendiği yerde öldürüldü. Kadın cinayetlerinin bu kadar artmasının tesadüf olmadığını biliyoruz. Bunun sorumlusu 2025 yılını aile yılı ilan edenlerdir. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu olarak ilk 6 ayda yayınladığımız verilerimizde kadınların yüzde 65’i evlerinde, yanı başlarındaki erkekler tarafından öldürüldü.
DOĞAYA, SOKAK HAYVANINA, KADINA DÜŞMAN
Bunun sorumlusu bir gecede İstanbul Sözleşmesi’nden çıkandır. Bunun sorumlusu her gün bir katliam yasası çıkaranlardır. Bu ülkede sokak hayvanlarını katletme yasası çıkardılar. Bunun kadın mücadelesinden uzak hiçbir yanı yok. Köylülerin mücadele vermesini sorumlusu bu siyasi iktidardır. Doğaya, sokak hayvanına, kadınlara düşman bir siyasi iktidar var. Bu ülkede kadınlar artık vahşice, hunharca, canavarca öldürülüyor. Bütün bunlar asla tesadüf değil.”
UZAKLAŞTIRMA KARARINA RAĞMEN KURTARAMADIK
Hayattan koparılan Demet Akarsu’nun ablası Dilek Akarsu İstanbul Sözleşmesi’nin geri gelmesi gerektiğinin altını çizerek şu ifadeleri kullandı:
“Kardeşim için gelen herkese teşekkür ediyorum. İnşallah vahşice katledilen son aile biz oluruz. Kardeşimin haklarını savunuyorum. Kardeşim için ayakta duruyorum. Biz onun saçının kılına zarar vermemişken bu kadar vahşice öldürülmeyi sadece benim kardeşim değil hiçbir kadın hak etmiyor. Onun için adalet istiyorum. Onun için İstanbul Sözleşmesi’nin geri gelmesini istiyorum. Bütün bu katliama uğrayan ailelerin vicdanına su serpilmesini istiyorum. Biz mücadelemizi verdik. Kardeşim zor da olsa ayrıldı. Uzaklaştırma kararına rağmen kardeşimi ondan kurtaramadık.”