Dün sabah ajanslara bir fotoğraf düştü.
Bodrum'dan...
O fotoğrafı çeken makinenin,
Arkasında olmak bile çok zor...
Büyüklerin çıkardığı savaş,
Çocukların canını alıyor...
Çocuklar ölüyor habersiz,
Çocuklar düş bile kuramıyor...
Evinin damında,
Annesiyle birlikte yatarken,
Keskin nişancı tüfeğinden çıkan,
Nefret dolu kurşunla tanışıyor çocuklar.
Daha ne olduğunu,
Neden olduğunu bile anlamadan,
Kıpkırmızı kanla bozuluyor düşleri...
Çocuklar ölüyor...
Sokakta oynarken,
Annesiyle uyurken,
Ekmek almaya giderken,
Denizi aşmaya çalışırken...
İnsan olanın,
Yüreği taşlaşmamış olanın,
Bugün 1. sayfamızdaki resme,
Bir kez daha bakması gerekiyor.
Sadece çocuk...
Koşup oynamayı,
Oyuncak gemiler yüzdürmeyi,
Düşlerken bu hale geldi.
Çocuklar ölüyor,
Dinleri, ırkları, dilleri
Mezhepleri, cinsiyetleri,
Farklı ama ortak isimle çocuk olanlar.
21. yüzyılda bile,
Büyüklerin savaşlarında,
Korkunç yaşam koşullarında,
Masum çocuklar ölüyor.
Ne tuhaf ki böyle ölümler,
Hep de yoksulları buluyor...
Aynı kumsalda zenginler,
Plaj partileri düzenlerken,
Yoksul çocukların cesedi kıyıya vuruyor...
İnsanlığımdan utandım bir kez daha,
Bir kez daha,
Kendi çocuklarını bedelliye gönderip,
Başka çocuklara ölüm biçenlere öfkelendim.
İnsanlıktan çıktık biz, farkında mısınız?
Çocuk ölümleriyle bile sarsılmıyoruz.
Sıradanlaştık...
Körkütük ölüm sardı bedenlerimizi.
Para hırsı, makam hırsı,
Daha iyi yaşama hırsı...
Bir çocuk bedeni mi kıyıya vuran?
Yoksa körelen insanlık mı?
Bir daha, bir daha düşünün.
Bu çocuklar size ne yaptı ki?