Evvel zaman içinde memleketin birinde 80-90 yaşlarında olan çok dinç ve genç görünümlü bir adam yaşarmış.

Çevresinde bulunan herkes ona çok özenirmiş.

Sık sık “Bu gençliğin sırrı nedir” diye sorarlarmış.

İhtiyar delikanlı bu sorulara hep gülüp geçermiş.

Ama bu sorular devamlı ve sık sık sorulmaya başlayınca artık bunu yanıtlamak istemiş.

***

İhtiyar adam bu gençliğin sırrını kolayca herkese nasıl anlatabilirim diye düşünmeye başlamış. Sonra tüm soru soranları ve merak edenlerin hepsinin akşam eve yemek yemeye davet etmeye karar vermiş.

En çok merak edene de “Bu davette size sırrımı açıklayacağım” demiş.

***

Herkes merakla davete gelmiş.

Yemekler yenilmiş, içilmiş, sohbetler edilmiş vakit iyice geç olmaya başlamış.

Gençlik sırrı ile ilgili tek kelam edilmemiş.

Herkes konu ne zaman açılacak diye merek ederken yaşlı adam eşine seslenmiş:

“Hanım, şu kilerden bir karpuz getirir misin bize sana zahmet...”

Eşi hemen doğrulmuş kilere giderek kaş ile göz arasında gidip bir karpuz getirmiş.

***

Adamcağız eliyle karpuza vurmuş, sonra da:

“Bu olmamış hanım, güzel çıkmayacak, başka getirir misin bir zahmet” demiş.

Eşi onu götürmüş bir tane daha getirmiş.

Adam onu da bir yoklamış yine beğenmemiş.

“Hanım sana yine zahmet olacak ama bu da olmamış başka bir tane getirir misin?” demiş.

Başka istemiş. Bu böylece üç dört sefer daha tekrarlamış.

***

İhtiyar delikanlı beşincide karpuzu beğenmiş ve karpuz kesilmiş, misafirlere ikram edilmiş.

Herkes karpuzunu afiyetle yerken ihtiyar delikanlı sormuş:

“Eeee arkadaşlar işte benim gençliğin sırrı burada anladınız mı?” demiş.

***

Herkes birbirinin yüzüne bakmış.

Kimse bir şey anlamamış…

“Aman dede nerede? Anlamadık biz bu sırrı” demişler.

***

İhtiyar delikanlı gülmüş:

“Efendiler. O gördüğünüz karpuz kilerde bir tanecikti. Ben eşime git de başka getir dedikçe o kilere gidip geliyor aynı karpuzu getiriyordu. Bir kere bile (Aman be adam, deli misin nesin şu tek karpuzu ne taşıttırıyorsun bana defalarca) demedi. Beni sizin önünüzde mahcup duruma düşürmedi. İşte ben bütün gençliğimi eşime borçluyum. Biz birbirimizi hiç başkalarının önünde zor duruma düşürmeyiz. Aile içindeki hiçbir şeyi dışarıya yansıtmayız. Hep birbirimize destek olur, dert ortağı olur, yardım ederiz. Birbirimizle ilgili olan problemleri yine birbirimize anlatırız. İyi kötü her olayı da birlikte paylaşırız” demiş.

***

Kıssadan hisse:

Karpuz yemenin genç kalmakla bir ilgisi yok.

Öyle diyenlere inanmayın.

Asıl önemli olan karpuzu taşıyan.

Size genç tutacak odur...