Emeklilerin durumu oldum olası gündemden düşmüyor.

Emeklilerin durumu oldum olası gündemden düşmüyor.

Emekliler Derneği’nden bayram ikramiyesi tepkisi; “Emekli ikramiyesiyle 2018’de kurban kesiliyordu, 2024’te 4 buçuk kilo et alınıyor. Fiyat artışları karşısında  yüzde 184 reel kayıp yaşandı.”

Türkiye Emekliler Derneği Genel Başkanı Kazım Ergün, emekli ikramiyesini yorumladı;

“Emeklilere dini bayramlar öncesinde ikramiye ödenmesi, geç kalınmış bir karardı. Çalışanlara yılda 4 ikramiye ödenirken, emekli olanlara çok düşük kalan bayram ikramiyelerinin artış sistemi de olmadığından, 2024 yılında hiçbir değeri kalmadı. En düşük emekli ikramiyesinin 5.679,08 lira olması gerekir. Ancak 3 bin TL ikramiye tutarı; kabul edilebilir, sindirilebilir, vicdanlarda onaylanabilir bir rakam olmaktan uzaktır.”

***

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, iktidardan başta emekliler hakkı yenmiş tüm kesimlerin hesabını soracağını belirterek, emekli aylıklarının acil iyileştirmesi talebini yineledi.

“Türkiye’nin normalleşmeye ihtiyacı var ama emeklinin ekonomisi normalleşmeden Türkiye normalleşemez. Emekli, Avrupa’daki emekliler gibi rahat etmeden, huzur bulmadan, artık torununa bakmak, çocuğunun kirasını ödemek bir yana, karnını doyuramayacak yere gelen emekli rahat etmezse, hayatı normale dönmezse kimse rahat edemez. Ben edemiyorum. Kimseyi rahat ettirmem söz veriyorum.”

Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özgür Özel, emeklilerin büyük sıkıntı içinde olduklarını söyledi;

“Emekliler dünyanın en acıklı şarkısını söylüyor. 10 bin lirayı duyuyor musunuz? İşte dünyanın en büyük korosunun söylediği en acıklı şarkıdır bu. Yurtdışında Alman Başbakanı ile konuşuyorum. Türkiye’de emekli maaşı 270 euro diyorum. Yanlış söyledim sanıyor. Düzeltiyor. 2 bin 700 olmasın diyor. İngilizce, Almanca, Fransızcaya tercümesi olmayan bir emekli maaşına sizleri mahkum edenlere yazıklar olsun. Almanya’dan emekli Hans, Manavgat’a tatil yapmaya geliyor ama Manavgatlı Hasan Amca, Manavgat’ta markete ve bakkala gitmeye korkuyor. Borcu var. Önünden geçmeye korkuyor. Utanıyor, çekiniyor. Hollanda’dan Ursula, emekli olmuş. Trabzon’a, Maçka’ya gidiyor. Sümela Manastırı’na gidiyor. Geziyor. Trabzonlu Ulviye Teyze manava gidemiyor, pazara çıkamıyor. Sümeyye kardeşim gidip alışverişini yapıp, borcunu, hesabını veremeyeceği için filesinin üçte birini gittiği marketin kasasında bırakıyor. Böyle bir yaklaşıma, Hans’ın yaşadığı hayatı, Hasan’dan esirgeyenlere yazıklar olsun.’’

Haftaya yeniden buluşmak üzere hoşça kalın dostlar.