Dünya Kalp Günü kapsamında önemli açıklamalarda bulunan İzmir Buca Seyfi Demirsoy Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Sedat Taş, toplumun dikkatini gözden kaçan ancak giderek büyüyen bir tehlikeye çekti. Kalp ve damar hastalıklarının artık bir "pandemi" boyutuna ulaştığını belirten Doç. Dr. Taş, rakamların vahametini gözler önüne serdi. "Tüm dünyayı kasıp kavuran Covid-19 pandemisinde, Dünya Sağlık Örgütü'nün resmi rakamlarına göre toplam 7 milyon insan hayatını kaybetti. Ancak biz, kalp damar hastalığından her yıl tam 18 milyon insanı kaybediyoruz," diyen Taş, bu durumun bir "kalp damar hastalığı pandemisi" olarak adlandırılması gerektiğini vurguladı. Bu çarpıcı karşılaştırma, kalp sağlığının ne denli ihmal edildiğini ve farkındalığın ne kadar hayati olduğunu ortaya koydu. Dünya genelinde yaklaşık 612 milyon insanın bu hastalıklardan etkilendiği belirtiliyor.

Türkiye alarm veriyor: genç ölümler yüzde 52 arttı

Doç. Dr. Sedat Taş, Türkiye'nin bu küresel salgından en çok etkilenen ülkelerden biri olduğunu ve tablonun giderek karardığını söyledi. Dünya genelindeki tüm ölümlerin yüzde 32'si kalp damar hastalıklarından kaynaklanırken, Türkiye'de bu oranın yüzde 37,2 ile dünya ortalamasının üzerinde seyrettiğini ve ülkemizdeki en sık ölüm nedeni olduğunu açıkladı. Asıl endişe verici olanın ise bu ölümlerin giderek daha genç yaşlara inmesi olduğunu belirten Taş, "Ülkemizde 2013 ile 2023 arasındaki on yıllık dönemde, sadece 23-34 yaş aralığındaki genç nüfusta kalp damar hastalıklarından kaynaklanan ölümler yüzde 52,7 oranında arttı. Bu, korkunç bir rakam," dedi. Bu artışın temelinde ise modern yaşamın getirdiği risk faktörlerinin yattığını vurguladı.

H E R Y I L 18 M I L Y O N I N S A N I K A Y B E D I Y O R U Z 937693 278440

Obezite ve hareketsizlik en büyük düşman

Genç nüfusu tehdit eden bu sessiz pandeminin arkasındaki en büyük suçluların obezite ve hareketsizlik olduğunu belirten Doç. Dr. Taş, Türkiye'nin bu alandaki karnesinin son derece zayıf olduğunu söyledi. "Maalesef ülkemiz, obeziteye bağlı hipertansiyonda dünyada üçüncü sırada yer alıyor. Özellikle 15-25 yaş grubunda obeziteye bağlı hipertansiyon oranları son birkaç yılda yüzde 20 arttı. 21'inci yüzyılın hastalığı hareketsizliktir. Ekran bağımlılığı ve obezite, eşittir kalp damar hastalıkları demektir," diyerek tehlikenin boyutlarına dikkat çekti. Hazır ve işlenmiş gıdaların yaygınlaşmasının, bu hastalıkların 40 yaş altına inmesinin en temel nedenlerinden biri olduğunu belirtti.

Kanser için korkutan senaryo! Ölümler 18 milyonu aşacak
Kanser için korkutan senaryo! Ölümler 18 milyonu aşacak
İçeriği Görüntüle

Reçete basit: hareket et, doğru beslen, riski yüzde 80 azalt

Kötü tabloya rağmen umutsuz olmamak gerektiğini ve kalp damar hastalıklarının yüzde 80 oranında önlenebilir olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Taş, yaşam tarzında yapılacak basit değişikliklerle büyük farklar yaratılabileceğinin altını çizdi. "Bugün eve gittiğinizde asansör yerine merdiven kullanarak kardiyovasküler riskinizi yüzde 20 azaltıyorsunuz. Bu kadar basit," diyen Taş, herkesi daha hareketli bir yaşama davet etti. Haftada 5 gün, 30 dakika tempolu yürüyüş, bisiklet kullanımı veya yüzmenin kalp sağlığı için son derece faydalı olduğunu belirtti. Beslenme konusunda ise "eski kodlarımıza dönmeliyiz" diyerek şu önerilerde bulundu: "Akdeniz diyetini hayatımıza sokalım. Tam tahıllı ekmek, kuru baklagiller, mevsiminde sebze ve meyve tüketin. Margarin gibi katı yağlardan uzak durup, zeytinyağını tercih edin. Ceviz, badem, fındık gibi çiğ kuruyemişleri hayatınıza dahil edin ve haftada en az 2 kez balık yiyin." Ayrıca, sigara ve alkolden uzak durmanın ve günde 7-9 saat kaliteli uykunun da kalp sağlığı için vazgeçilmez olduğunu ekledi. 20 yaşından sonra herkesin en az bir kez kolesterol ve tansiyon ölçtürmesi, 40 yaş üstündekilerin ise mutlaka bir kalp damar uzmanına muayene olarak "kalp skoru"nu hesaplatması gerektiğini belirtti.

Kaynak: HABER MERKEZİ