Skandal zinciri: Üniversitede şantaj, torpil! Skandal zinciri: Üniversitede şantaj, torpil!

Fevzi Efe Sekitmez/ Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla başlayan eylemlerin ardından çok sayıda öğrenci, gazeteci, sendikacı gözaltına alınmış ve tutuklanmıştı. Kamuoyu baskısının ardından büyük çoğunluğu dışarıya çıkarılmıştı. İzmir’de 1 Mayıs öncesi, aralarında üniversite öğrencileri, sendikacılar, SOL Parti, EMEP ve TİP üyelerinin de olduğu çok sayıda kişi yeniden gözaltına alındı.

ÖĞRENCİLER BİRLEŞİYOR!

Ege Üniversitesi Öğrencileri, “Bu sabah ve dün ülkenin her yerinde 1 Mayıs’a yönelik baskınlar oldu. Bu baskınlar gençliğe yönelik sindirme politikalarıdır ve 1 Mayıs’ın kitlesel şekilde geçmesini engellemek için verilen gözdağlarıdır. Üniversiteler olarak bu baskılara boyun eğmeyeceğiz. Bizler İzmir’de bütün üniversite ve lise öğrencileri olarak, saat 11’de Ticaret Borsası önünde ortak kortejimizle bütün baskılara rağmen boyun eğmeden yürüyeceğiz. Oraya da üniversite öğrencilerini davet ediyoruz. Baskılara ve yıldırmalara karşı boynumuzun borcu budur.” diye konuştu.

Dokuz Eylül Üniversitesi Öğrencileri ise, “Göz korkutmaya çalışıyorlar. Keyfi olarak içeriye alıyorlar. Üniversite öğrencileri olarak uzun süredir baskılara ve yıldırma politikalarına rağmen bizler özgür üniversiteler için direniyorduk. Bir diplomanın bile garantisinin olmadığı üniversiteleri yeniden alana kadar, arkadaşlarımız içeriden çıkana kadar, boyun eğmeden demokratik haklarımızı alana kadar, direnişimiz devam edecek. 1 Mayıs’a giderken sendikalardan ve üniversitelerden arkadaşlarımızın gözaltına alınması, yaratılan korku iklimini daha da artırmak için yapılan hamlelerdir. İzmir’deki bütün üniversite öğrencileri olarak; liseler, gençler, bütün arkadaşlarımız birleşiyoruz ve 1 Mayıs’ta önümüzde bütün baskılara rağmen duramayacaklar. Kortejimizi her şeye rağmen kuracağız.” açıklamalarında bulundu.

"BASKILAR BİZİ YILDIRAMAZ”

Eğitim Sen İzmir 5 No'lu Şube yaşanan olaylara ilişkin şunları söyledi:

“Bu sabah şube başkanımız Savaş Candemir ve eşi Gülsen Candemir’in gözaltına alındığını üzülerek, ama ne yazık ki alışık olduğumuz bir tabloyla yeniden karşılaşarak öğrendik. Hukuksuzluğun genel bir iklime dönüştürüldüğü bir ortamda, sabahın erken saatlerinde, emek ve demokrasi mücadelesine gözdağı verme çabasıyla karşı karşıyayız. İzmir’de geçtiğimiz günlerde yaşanan gözaltıların ardından bugün yaşanan bu yeni operasyon, sadece bir hukuk ihlali değil, aynı zamanda 1 Mayıs’a giden yolda emekçileri alanlardan uzak tutma, korku iklimi yaratma ve sendikal mücadeleyi bastırma girişimidir. Açıkça ilan ediyoruz: Ne sabah baskınlarıyla, ne gözaltılarla, ne de tehditlerle bizleri mücadelemizden vazgeçiremezsiniz. Anayasa ve yasalarla sendikal faaliyet yürütme hakkı ortadayken, sendikal mücadele yürüten arkadaşlarımıza yönelik bu uygulamaları kabul etmiyoruz. Hukukun asgari ilkeleri bile hiçe sayıldığı bir ortamda, bu karanlığa karşı başta eğitim emekçileri olmak üzere, 1 Mayıs alanlarını doldurarak güçlü bir yanıt verilecektir... Tüm emek ve demokrasi güçlerini bu hukuksuzluğa karşı dayanışmaya çağırıyoruz.”

Evlere yapılan baskınların ardından bir açıklama da İzmir Barosu’ndan geldi:

“Demokratik Hakları Kullanmak Suç Değildir. Gözaltılar Derhal Serbest Bırakılsın! Bugün sabah saatleri itibariyle çok sayıda yurttaşımızın, Mart ayındaki protestolarla ilgili gözaltına alındığını öğrenmiş bulunmaktayız. Demokratik haklarını kullanan yurttaşlarımızın gözaltı/tutuklama uygulamalarıyla susturulmak ve sindirilmek istenmesini kabul etmiyor, gözaltındaki tüm yurttaşlarımızın yanında olduğumuzu bir kez daha belirtiyoruz. Gözaltılar derhal serbest bırakılsın!”

Kaynak: Haber Merkezi