Güzel bir kitap bitirdiğinizde, muhteşem bir film veya sizi yıllarca ekrana bağlamış başarılı bir dizi final yaptığında birçok duyguyu aynı anda yaşarsınız. Mutluluk, tatmin, sevdiğiniz bir şeyin sonuna gelmiş olmanın hüznü, eserin size düşündürdükleri ve sizde uyandırdığı duygular için minnet hissi… Hepsi bir arada yaşanır.
Sweet Tooth dizisinden daha önce de bahsetmiştim. Üçüncü sezonu ile yakın bir zamanda final yaptı bu ilginç dizi. Fantastik ögeleri sevenler, maceradan hoşlananlar, çevre, hayvanlar ve insanlar üzerine post apokaliptik bir hikaye ile ilgilenenler varsa şiddetle tavsiye edebileceğim bir dizi.
Çok kısaca konusundan bahsetmek gerekirse, insan neslini yok olmanın eşiğine getiren bir virüs “Büyük Çöküş” adı verilen felakete yol açmıştır. Bu virüse yakalanan insanlar hızlı bir şekilde ölmektedir. Diğer yandan artık insanlar sadece yarı insan-yarı hayvan melez bebekler dünyaya getirebilmektedir. İnsanlardan doğan bu bebekler hayatta kalanların büyük çoğunluğu tarafından tehdit olarak algılanır. Virüsün sonucu değil sebebi olarak görülürler. Melez çocukları avlayan çoğunluk ve karşısında onları korumaya çalışan bir grup azınlık vardır.
Dizinin iki ana kahramanı ise yarı geyik-yarı insan çocuk Gus ve ona bebekken ayrı düştüğü annesini bulma yolculuğunda eşlik eden geçmişi pişmanlıklarla dolu Tommy Jepperd nam-ı diğer Koca Adam karakterleri…
*
Dizinin fantastik bir konusu olsa da aslında işlediği temalar bugünün reel sorunları: İnsanların sebep olduğu doğa yıkımı, hayvanların insan elinden gördüğü zulüm, aşırı tüketim, savaş, hırs ve açgözlülük, nefret, kendinden olmayana yaşam hakkı tanımayan anlayış vs.
Dizi “tüm bunların sonucunda ne olabilir” sorusuna kurgusal bir cevap veriyor.
İzlemek isteyenleriniz, konuyu ilginç bulanlarınız olabilir. Bu nedenle tabii ki dizinin finaline dair spoiler vermeyeceğim. Ama finalden etkileyici bulduğum bir repliği de burada paylaşmak isterim:
“Tek yaptığınız almak. Tek yaptığınız birbirinizin kuyusunu kazmak. Tek önemsediğiniz kendinizsiniz. Çalıyorsunuz ve yalan söylüyorsunuz. Sizden olmayan her şeyden nefret ediyorsunuz. Hayvanlardan daha iyi olduğunuzu düşünüyorsunuz. Ama hayvanlar çevrelerindeki her şeyi yok etmez. Bunca zaman, insanları savunmaya çalıştım. İçlerindeki iyiliği aradım. Ne için? Bunca zaman insanların kurtarılmaya değer olduğunu düşündüm. Ama yanılmışım. Bunu hak etmiyorsunuz.”
*
Gerçekten de insan, yaşadığı coğrafya ve toplum fark etmeksizin, sadece kendini düşünen bir canlı. Öyle olmasaydık daha farklı bir dünyada yaşardık hiç kuşkusuz.
Bencilliğimiz, aç gözlülüğümüz, doyumsuzluğumuz, özellikle konu doğaya ve hayvanlara geldiğinde umursamazlığımız bir gün biter mi? Umarım biter… Umarım geleceğin insanı daha iyi, daha merhametli, daha cömert, daha adaletli olabilir. Umarım insan bir gün yeniden doğa ananın bir çocuğu olduğunu hatırlar ve ona annesine duyduğu sevgi ve hassasiyetle yaklaşır.
-----------Bu nasıl bir psikopatlıktır?-------------
İzmir’in Karaburun açıklarında dalgıçlar kuyruğuna taş bağlanmış halde ölü bir yunus buldu. Daha sonra yunusun tüfekle vurulduğu sonra da kuyruğuna taş bağlandığı anlaşıldı. Nasıl bir psikopatlıktır bu? Sen kimseye zararı olmayan bir deniz canlısını önce tüfekle vuruyorsun, sonra da kuyruğuna taş bağlıyorsun ki aklın sıra hayvan denize batsın, yaptığını kimseler bilmesin. Haberle ilgili sosyal medya yorumlarında bir kişi “artık bu ülkede nefes alamıyorum” demiş. Gerçekten duygularıma tercüman oldu. Çünkü bazen öyle haberlere denk geliyoruz, öyle olaylara tanık oluyoruz ki nefes bile alamadığımızı hissediyoruz. Maalesef yunusa bunu yapanı bulabilmek imkansız ve şunu da biliyoruz; kendi halindeki zararsız bir canlıya bunu yapan, başkalarına ne yapmaz ki?
DÜNYADAN BİHABER
“Sahipsiz Hayvanlar ve Masumiyet” temalı kareler yarışacak
Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) tarafından bu yıl 14.sü düzenlenecek olan fotoğraf yarışmasında “Sahipsiz Hayvanlar ve Masumiyet” temalı en güzel kareler yarışacak.
Sahipsiz hayvanların da insanlar kadar yaşam hakkı olduğunu toplumla paylaşmak; onların güzelliğini, estetiğini ve duygularını ön plana çıkartmak ve toplumda farkındalığı arttırmak amacıyla düzenlenen yarışma her yaştan amatör veya profesyonel tüm fotoğraf meraklılarına açık.
Artık geleneksel hale gelmiş olan yarışmaya son katılım tarihi 10 Temmuz 2024. Sonuçlar ise 10 Ekim 2024 tarihinde www.haytap.org web sitesinde ve HAYTAP sosyal medya hesaplarından paylaşılacak.
Yarışmaya dijital veya dijital ortama aktarılmış, yatay şekilde çekilmiş, renkli veya siyah beyaz fotoğraflar kabul edilecek. Her katılımcı, yarışmaya en fazla üç fotoğrafı ile katılabilecek. Katılımlar sadece online olarak yapılacak.
Yarışmanın birincisi 6000 TL, ikincisi 3500 TL, üçüncüsü ise 2500 TL ile ödüllendirilecek. Ayrıca mansiyon verilecek olan 9 yarışmacı ise Haytap ürünlerinden oluşan hediye paketi kazanacak. Dereceye giren eserler her yıl olduğu gibi geliri sokak hayvanları için kullanılmak üzere Haytap 2025 masa ve duvar takvimlerinde yayınlanacak.
BİZİM GEZEGEN
WMO: 5 yıl içinde küresel sıcaklık 1.5 dereceyi aşabilir
Dünya Meteoroloji Örgütü'nün (WMO) güncellenen Küresel Yıllık raporuna göre, 2024 ile 2028 arasındaki her yıl için küresel ortalama yüzeye yakın sıcaklığın, 1850-1900 dönemine göre 1,1°C ila 1,9°C daha yüksek olacağı tahmin ediliyor. WMO raporu, 5 yıl içinde en sıcak yıl olan 2023'ün rekorunun kırılma ihtimalinin % 86 olduğunu söylüyor.
WMO’ya göre 5 yıllık dönemin tamamı boyunca ortalama küresel sıcaklığın sanayi öncesi dönemin 1,5 °C'sini aşma olasılığı ise şu an %47'de. Bu oran geçen yılın raporuna göre %32'ydi; yakın geçmişte ise sıfıra yakındı.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres "Gezegenimizle Rus ruleti oynuyoruz. İklim cehennemine giden otoyoldan bir çıkış rampasına ihtiyacımız var. Sıcaklık artışını 1,5 dereceyle sınırlandırma mücadelesi bugünün liderlerinin gözetiminde kazanılacak ya da kaybedilecek" dedi. Guterres fosil yakıt şirketlerine de şöyle seslendi: “Her ülkeyi fosil yakıt şirketlerinin reklamlarını yasaklamaya çağırıyorum. Medyayı ve teknoloji şirketlerini fosil yakıt reklamlarını durdurmaya çağırıyorum. İklim kaosunun babaları, yani fosil yakıt endüstrisi, rekor kârlar elde ediyor ve vergi mükelleflerinin finanse ettiği trilyonlarca dolarlık sübvansiyonlarla ziyafet çekiyor. Zenginlerin klimalı baloncuklar içinde korunduğu, insanlığın geri kalanının yaşanmaz topraklardaki ölümcül hava koşullarına mahkum edildiği bir geleceği kabul edemeyiz.”
KULAĞIMIZA KÜPE OLSUN
“Biz, tabiatı örnek alırsak asla yanılmayız.”
-
M.T. Cicero / Romalı devlet adamı, konuşmacı, yazar