İzmir Barosu, Türkiye’nin dört bir yanında art arda yaşanan hayvana şiddet vakalarına karşı sessiz kalmadı. Yazılı bir açıklama yayımlayan Baro, Dikili, Çiğli ve Sivas’ta yaşanan olayların toplumsal vicdanı derinden yaraladığını belirterek, failler hakkında suç duyurusunda bulunduklarını duyurdu.
Ares, Maya ve Yorgi: Üç canlının üç kara hikayesi
Baro açıklamasında, isimleri Türkiye gündemine oturan Ares, Maya ve Yorgi isimli köpeklerin yaşamını yitirme süreçlerini tek tek anlattı.
-
Ares, Dikili’de yalnızca denize girdiği için şikâyet edilmiş ve götürüldüğü bakımevinde bulaşıcı bir hastalık nedeniyle hayatını kaybetmişti.
-
Maya ve Yorgi, Çiğli’deki geçici bakım evinden yeni yuvalarına gönderilmek üzere hazırlanırken, yüksek dozda anestezi verilerek öldüler.
-
Sivas’ta ise bir yavru köpek, annesinin gözleri önünde defalarca sopayla dövülerek ağır yaralandı.
Baro bu olayların artık münferit değil, sistematik bir şiddetin sonucu olduğunu savundu.
“Katliam yasası failleri cesaretlendiriyor”
İzmir Barosu, hayvanların sokaklardan toplanmasını, kapatılmasını ve doğrudan ya da dolaylı şekilde öldürülmesini meşrulaştıran uygulamaların, şiddeti kışkırttığını ifade etti. Baro açıklamasında, “Bu yasa; yaşam düşmanlarını cesaretlendirmiş, sokakları kana bulamalarına alan açmıştır. Bu düzenin karşısında susmadık, susmayacağız” denildi.
“Toplumsal vicdana saldırıdır”
Baro, mevcut durumu yalnızca hayvan hakları değil, aynı zamanda hukukun üstünlüğü ve toplumsal ahlak düzeni açısından da bir tehdit olarak değerlendirdi. Açıklamada, “Yavru bir köpeğin göz göre göre dövülmesini izlemek, yalnızca bir cana saldırı değil, insanlığa ihanettir” ifadelerine yer verildi.
“Yaşamı savunmak için sokaktayız”
İzmir Barosu, söz konusu şiddet olaylarının yalnızca bireysel tepkilerle geçiştirilemeyeceğini vurgulayarak, 31 Temmuz 2025 Perşembe günü saat 19.00’da İzmir Barosu önünde bir araya geleceklerini açıkladı. Tüm meslektaşlarını, hayvan hakları savunucularını ve vicdan sahibi yurttaşları bu çağrıya kulak vermeye davet etti.
