Yağmur KARADAĞ/İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC), Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) ve Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu iş birliğinde yürütülen “Çocuk Haklarında Güçlü Sivil Toplum, Güçlü Hesap Verebilirlik Projesi” (ACAR Projesi) kapsamında gazetecilere yönelik bölgesel eğitim çalıştayı İzmir Ticaret Odası’nda gerçekleşti.
İki gün boyunca süren eğitimlere; İzmir, Manisa, Aydın, Balıkesir, Denizli, Afyon, Kütahya ve Uşak’tan çok sayıda gazeteci katıldı. Eğitimlerde gazetecilere; çocuk hakları, bu hakların hukuki boyutları, etik ilkeler, çocuk odaklı habercilik yaparken dikkat edilmesi gereken noktalar anlatıldı. Ayrıca gazeteciler, atölye çalışmaları da gerçekleştirerek çocuk odaklı haberciliğin doğrularını ve yapılan yanlışlıkları uygulamalı olarak deneyimledi.
TOPLUMSAL SORUNLARIN ÇÖZÜMÜNE KATKI KOYMALIYIZ
İzmir Ekonomi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Prof. Dr. Filiz Başkan, üniversite olarak toplumsal faaliyetlere ve toplumsal sorunların çözümüne katkı yapmakla görevli olduklarını ifade ederek, medya çalışanlarının çalıştaya yönelik ilgisi ve UNICEF, AB Delagasyonu ile İGC’ye katkıları için çok teşekkür etti.
“ÇOCUKLARIN MEDYADAKİ YANLIŞ TEMSİLİYETİNİN ÖNÜNE GEÇMELİSİNİZ”
UNICEF olarak çocuk haklarının en temel savunucusu olduklarını ve günümüzde yoksulluk ve yoksunluğun en çok çocukları etkilediğini söyleyen UNICEF Türkiye İletişim Sorumlusu Sema Hosta, “Başta dezavantajlı durumdaki çocuklar olmak üzere Türkiye’deki tüm çocukların eğitim ve öğretim programlarına erişebilmeleri, kaliteli eğitim alabilmeleri, sağlık ve beslenme koşullarının iyileştirilmesi, şiddet, istismar ve sömürüden korunmaları, insani krizlerden etkilenen çocukların ve ailelerinin dayanıklılıklarının artırılması ve onlar için daha iyi bir geleceğin temellerinin atılması adına çalışıyoruz” dedi.
ÇOCUKLARIN ONURU VE HAKLARI KORUNMALI
Çocukların bir birey olduğuna ve hayata tamamen bağımlı varlıklar olarak başladıklarını ifade eden Hosta, “Özellikle istismar ve sömürüye karşı hassastırlar. Çocuklar her grup tarafından dinlenmek ve görüş bildirebilmek isterler. Bu nedenle hepimiz çocukları yetiştirmekle sorumluyuz, onları hep birlikte korumalıyız. Unutulmamalı, çocuk çocuktur. Kanaat önderi olan gazetecilere de haber yaparken önemli görevler düşüyor. Mutlaka çocukların yanlış temsiliyetlerinin önüne geçmelisiniz. Çocuk dostu habercilik yaparak çocukların onurunu ve haklarını korumalısınız” dedi.
“ZORLUK İÇİNDE YAŞAM MÜCADELESİ VEREN ÇOCUKLARI ASLA KABUL EDEMEYİZ”
Çocuklara dair her konunun ülkeyi yakından ilgilendirdiği dile getiren İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi ise “Çocuk mutluysa ülke mutlu, çocuk haksızlığa uğramıyorsa ülke demokratik, çocuğun geleceği aydınlıksa ülkenin geleceği de aydınlıktır. İGC olarak her zaman kadına yönelik şiddete karşı mücadele ediyor ve çocuk haklarının korunmasına yönelik haberciliğe önem veriyoruz. Türkiye'de kayıtlı çocuk işçi sayısı 1 milyon 372 bin. Sokaklarda gördüğümüz, zorluk içinde yaşam mücadelesi veren, eğitim hakkından yararlanamayan çocukları asla kabul edemeyiz” diye konuştu.
“GAZETECİLER KULLANDIĞI DİLE ÇOK DİKKAT ETMELİ”
Çocuklara yönelik haberlerde gazetecilerin kullandığı dile çok dikkat etmesi gerektiğini vurgulayan Başkan Gappi, “Çocuklara dair haberlerdeki gereksiz açıklayıcı dil, suçlayıcı ifadeler, yanlış görsel kullanımları toplumsal algı yaratıyor. Vebali çok büyük, gazetecilere çok iş düşüyor. İzmir’de bu konuya yönelik sözün ötesine geçmeye çalışıyoruz. Yürüttüğümüz NAR 2-Şiddete Karşı İletişim Projesi ile örgütlü ve sistemli olduğumuzda sonuç alabildiğimizi gördük. Mücadelemiz sürecek. Tüm paydaşlara katkılarından dolayı çok teşekkür ederim” dedi.
GAZETECİLER İÇİN ÖNEMLİ REHBER
İzmir Ekonomi Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Medya ve İletişim Bölümü’nden Doç. Dr. Altuğ Akın da ACAR Projesi’nin sivil toplum örgütlerinin kapasitesini güçlendirmek, yerel iş birliklerini geliştirmek ve akademi ile medyanın rolünü artırmak amacı taşıdığını belirterek, “UNICEF’in ‘Çocuk Hakları ve Gazetecilik Uygulamaları Hak Temelli Perspektif’ isimli kılavuzu 2007 yılında hazırlandı. Gazeteciler için önemli bir rehber ancak hızla değişen ve dönüşen günümüz koşullarında mutlaka güncellenmeli. Bu çalıştaydan bu konuya dair çıktıları almak çok kıymetli” diye konuştu.
SAVUNUCULUK ARTMALI
Çocuklara yönelik haberlerde çocukların nasıl temsil edilmesi gerektiği ve kullanılan kalıp yargıların neler olduğunu da anlatan Doç. Dr. Akın, “Çocuk haklarını anlayabilmek, adil, doğru ve çocuk haklarına saygılı haberler yapabilmek çok önemli. Bu noktada, çocuk hakları savunuculuğu artmalı ve öncelikle medya profesyonelleri gerekli eğitimleri almalı. Bu çalıştay ışığında artık siz gazetecilerin çocuk dostu habercilik gözüyle hareket edeceğine eminiz” dedi.
ÇOCUKLARIN MASUMİYET KARİNESİNİ HİÇE SAYAN İFADELER ASLA KULLANILMAMALI
Eğitimde, İzmir Bakırçay Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Özgün Özyüksel ise gazetecilere çocuk haklarındaki ulusal hukuki çerçeveleri ve ulusal ve uluslararası etik standartları anlattı. Medyayı ilgilendiren temel hakların içerisinde ifade özgürlüğü, mahremiyet hakkı, medyaya erişim ve bilgilenme hakkı olduğunu söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Ökyüksel, “Çocuklar için internet bir hak alanıdır. Dijital eşitsizlik çocuk hakları eşitsizliğidir. Koruma ve özgürlük dengesi mutlaka iyi bir şekilde sağlanmalı. Çocukları koruyarak internetle buluşturmalıyız. Haberlerde çocuğun masumiyet karinesini hiçe sayan ifadeler asla kullanılmamalı. Suça sürüklenen çocuk kavramı da çocuğun suça sürüklendiğini peşinen kabul ettiği için problemli. ‘Kanunlarla ihtilaf içinde olan çocuk, şüpheli çocuk ya da sanık çocuk’ demek çok daha makul. Ayrıca haberlerin girişinde hüküm verilmesi de oldukça yanlış” diye konuştu.
“GAZETECİLER ÖNCE DİJİTAL EKOSİSTEMİN ÇOCUKLARA ETKİSİNİ ANLAMALI”
İzmir Ekonomi Üniversitesi Yeni Medya ve İletişim Bölümü'nden Dr. Öğr. Üyesi Sarphan Uzunoğlu da dijital medya ortamlarında çocukların yeri, çocukluk algısı ve vaka analizleri üzerinde durdu. Dijital ekosistemin çocuklara ne yaptığını anlamadan habercilik yapılamayacağının altını çizen Uzunoğlu, “Çocuklar erken yaşta haberle tanışıyor. Dijitalleşme tüketim biçimlerini değiştiriyor. Çocukların haberle etkileşimleri artık pasif de değil aktif. Dezenformasyon hızla yayılıyor. Şiddet içerikleri erişilebilir durumda. Bu durum çocukların özgüvenleri üzerinde de etkili. Siber zorbalık, mahremiyet ihlali, veri sızıntısı, ebeveynlerin çocuklarına dair bilgileri sosyal medya ortamlarında paylaşmaları hızla artıyor” dedi.
ÇÖZÜM GAZETECİLİĞİ VURGUSU
Gazetecilerin çocuklarla ilgili haber yazarken ‘Var olan haklarını ihlal ediyor muyum? Yoksa görmezden geliyor muyum?’ diye düşünmeleri gerektiğine de dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Uzunoğlu, “Haberlerde çocuklara ses vermeye alışık değiliz ama vermek gerekir. Çocuk odaklı haberlerde çözüm gazeteciliği ve ortak iyiliği merkeze koyan yapıcı gazetecilik yapmak çok önemli” ifadelerini kullandı.
Eğitimlerin ardından gazeteciler düzenlenen törenle sertifikalarına kavuştu.