Günümüzde estetik kaygılar ve hızlı kilo verme isteği, pek çok insanı internet ortamında satılan ve içeriği denetlenmeyen ürünlere yönlendiriyor. Bu tehlikeli pazarın son kurbanı ise İzmir’in Ödemiş ilçesinde yaşayan 32 yaşındaki Özge İkibaş oldu. Üç çocuk annesi genç kadın, fazla kilolarından kurtulmak ümidiyle sosyal medya ve çeşitli internet sitelerinde reklamı yapılan bir zayıflama kahvesi satın aldı. Doktor tavsiyesi ya da eczane güvencesi olmadan temin ettiği bu ürünü yaklaşık iki ay boyunca düzenli olarak kullanan İkibaş, vücudunda biriken toksik maddelerin farkına varamadı. Ancak beklenen zayıflama etkisi yerini büyük bir sağlık krizine bıraktı. Çalıştığı fabrikada mesai başındayken aniden fenalaşan genç kadının kalbi, vücudunun daha fazla direnç gösterememesi sonucu durdu. İş yeri arkadaşlarının ve sağlık ekiplerinin ilk müdahalesiyle hastaneye kaldırılan İkibaş için zamana karşı amansız bir yarış başladı.
Ölümle yaşam arasındaki ince çizgide geçen 45 gün
Ödemiş Devlet Hastanesi acil servisinde yapılan kritik müdahalelerle duran kalbi yeniden çalıştırılan talihsiz kadın, durumunun ciddiyeti üzerine daha donanımlı merkezlere sevk edildi. İlk olarak Dokuz Eylül Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi'ne, oradan da Buca Seyfi Demirsoy Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne nakledilen İkibaş’ın durumu kritikti. Doktorlar, genç kadının ani kalp durmasının sebebini araştırırken, gerçeği hasta yakınlarının verdiği bilgilerle ortaya çıkardı. İkibaş’ın bir süredir kontrolsüzce zayıflama çayı tükettiğinin öğrenilmesi üzerine tedavi protokolü, vücuttaki toksik maddelerin temizlenmesi üzerine kuruldu. Tam 15 gün boyunca entübe halde makinelere bağlı yaşayan ve yaşamla ölüm arasındaki ince çizgide gidip gelen İkibaş, doktorların insanüstü çabasıyla hayata tutundu. Toplamda 1,5 ay süren zorlu bir yoğun bakım ve servis sürecinin ardından taburcu edilen genç kadın, çocuklarına tekrar sarılabilmenin mutluluğunu yaşadı.
Uzmanlardan hayati uyarı: organları iflasa sürüklüyor
Hastanın tedavi sürecini yöneten ve onu hayata döndüren ekibin başında bulunan Buca Seyfi Demirsoy Eğitim ve Araştırma Hastanesi Anestezi ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı Sorumlu Hekimi Doç. Dr. Pınar Ayvat, yaşanan sürecin ciddiyetine dikkat çekti. İkibaş’ın hastaneye getirildiğinde hayati fonksiyonlarının neredeyse tamamen durma noktasına geldiğini belirten Ayvat, kontrolsüz kullanılan bitkisel görünümlü kimyasalların vücutta yarattığı yıkımı anlattı. Hastanın hastaneye ulaşana kadar kalbinin defalarca durduğunu vurgulayan uzman doktor, böbreklerin idrar üretme kapasitesinin düştüğünü ve kalp kasılma gücünün azaldığını ifade etti. Ayvat, "Gençlerimiz ve kilo vermek isteyen hanımlarımız ne yazık ki bu tür tuzaklara düşüyor. Bu maddeler doğrudan kalp ritmini bozarak ani kalp durmalarına yol açıyor. Sadece kalp değil, böbrek yetmezliği gibi geri dönüşü olmayan hasarlar bırakabiliyor" diyerek, Tarım ve Orman Bakanlığı ya da Sağlık Bakanlığı onayı olmayan ürünlerden uzak durulması gerektiğinin altını çizdi.
Üç çocuk annesinin büyük pişmanlığı ve yeni hayat sevinci
Tedavisinin tamamlanmasının ardından konuşan Özge İkibaş, yaşadığı pişmanlığı ve hayatta kalmanın verdiği şükür duygusunu dile getirdi. İnternetten aldığı ürünü "tamamen bilinçsizce" kullandığını itiraf eden İkibaş, kahvenin tokluk hissi verdiğini ancak vücudunu içten içe bitirdiğini anlattı. "Fazla kullandım ve bir anda kalbim durdu. Gözümü açtığımda hastanedeydim" diyen genç kadın, bu süreçte en çok çocuklarını görememe korkusu yaşadığını belirtti. Kendisini çok şanslı hissettiğini söyleyen İkibaş, zayıflamak isteyenlere seslenerek, "Kimse benim düştüğüm hataya düşmesin. Sonu ölüm olabilirdi, çocuklarımı annesiz bırakabilirdim. Diyet yapılacaksa mutlaka doktor kontrolü ve sağlıklı beslenme ile yapılmalı" ifadelerini kullandı. Bu olay, kontrolsüz gıda takviyelerinin ve internetten satılan "mucize" ürünlerin ne denli büyük bir halk sağlığı sorunu olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.




