Tarihi boyunca üzümün ve bağcılığın başkenti olarak anılan İzmir, Avrupa Konseyi’nin önemli kültür rotalarından biri olan Iter Vitis Rotaları Ağı’na katılarak büyük bir adım attı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin girişimiyle gerçekleşen bu üyelik, kentin binlerce yıllık bağcılık kültürünü koruma ve dünyaya tanıtma hedefinde yeni bir dönemin başlangıcı oldu.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Turizm Şube Müdürlüğü koordinasyonunda yürütülen proje kapsamında, kentin farklı ilçelerini kapsayan “İzmir Bağ Rotası” oluşturulacak. Bu rota, hem tarımsal üretimi hem de kültürel mirası destekleyecek; bağları, şarap üreticilerini, gastronomi duraklarını ve yerel toplulukları tek bir deneyim zincirinde buluşturacak.
Projeyle birlikte İzmir, Avrupa’nın “sorumlu turizm” anlayışıyla hareket eden kentleri arasında yer alacak. Iter Vitis üyeliği sayesinde kent; bağcılıkla özdeşleşen tarihi köyleri, üreticileri ve doğa temelli yaşam alanlarını koruyarak sürdürülebilir turizm destinasyonu olma yolunda güçlü bir konuma ulaşacak.
İzmir Bağ Rotası: Tarih, doğa ve lezzetin birleştiği yol
“İzmir Bağ Rotası” projesiyle ziyaretçiler; Urla’dan Seferihisar’a, Torbalı’dan Menderes’e, hatta antik Smyrna kalıntılarından kırsal köylere uzanan bir keşif yolculuğuna davet edilecek. Rota; görkemli bağları, zeytinlikleri, şarap imalathanelerini ve antik miras alanlarını kapsayacak.
Ziyaretçiler, bu rotada ödüllü şarapların tadına varacak, kuşaklar boyu süregelen bağcılık geleneklerini öğrenecek, üreticilerin hikâyelerini dinleyerek toprağın emeğiyle yoğrulmuş bir kültürle buluşacak. Aynı zamanda zeytinyağı üretimi, yöresel gastronomi ve doğa yürüyüşleri gibi deneyimlerle İzmir’in tarımsal zenginliği yerinde keşfedilecek.
İzmir’in Iter Vitis’e katılımı, yalnızca turizmde değil; yerel üreticiler, zanaatkârlar ve kırsal topluluklar için de ekonomik kalkınmayı destekleyen bir model oluşturacak. Böylece İzmir, hem kültürel mirasını koruyacak hem de kırsal kalkınmayı güçlendirecek bir sinerji yaratacak.
Bağcılığın binlerce yıllık mirası yeniden doğuyor
Antik Smyrna döneminden günümüze kadar uzanan İzmir’in bağcılık geleneği, kentin peyzajını, ekonomisini ve yaşam kültürünü şekillendiren en önemli unsurlardan biri oldu. Bugün, bu gelenek yeniden güçleniyor. İzmir sınırlarında faaliyet gösteren 40’tan fazla şaraphane, kentin verimli topraklarını üreticilerin ustalığıyla birleştirerek dünyaca tanınan özgün şaraplar üretiyor.
Bu üretim yalnızca bir ticari faaliyet değil, İzmir’in kültürel kimliğinin bir yansıması. Bağcılık ve şarapçılık, İzmir’in Akdeniz medeniyetleriyle kurduğu binlerce yıllık ilişkinin yaşayan bir mirası olarak öne çıkıyor