İzmir Bakırçay Üniversitesi, modern fiziğin en iddialı girişimlerinden biri olarak gösterilen CERN bünyesindeki Future Circular Collider (FCC) projesine resmen katıldı. Yaklaşık 100 kilometre uzunluğunda planlanan dev hızlandırıcıyı kapsayan FCC, evrenin temel yapı taşlarına dair henüz yanıtlanamayan sorulara ışık tutmayı amaçlıyor. Bu adım, İzmir Bakırçay Üniversitesi’ni yalnızca Türkiye’de değil, küresel ölçekte yürütülen ileri düzey bilimsel araştırmaların da aktif bir parçası haline getirdi.

Dünya bilim tarihinin en kapsamlı parçacık fiziği projeleri arasında gösterilen FCC; karanlık madde, süpersimetri ve Higgs bozonu etkileşimleri gibi alanlarda yeni keşiflerin önünü açmayı hedefliyor. Projenin hayata geçmesiyle birlikte, evrenin oluşumu ve işleyişine dair mevcut teorilerin sınanması ve yeni fizik yaklaşımlarının geliştirilmesi bekleniyor. İzmir Bakırçay Üniversitesi’nin bu ölçekte bir projede yer alması, Türkiye’nin uluslararası bilim sahnesindeki görünürlüğü açısından da kritik bir eşik olarak değerlendiriliyor.
Bilimsel sorumluluk Prof. Dr. Kadri Özdemir’de
Üniversitenin FCC kapsamındaki bilimsel çalışmaları, İzmir Bakırçay Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Temel Bilimler Bölümü öğretim üyesi Kadri Özdemir tarafından yürütülecek. Özdemir’in liderliğinde gerçekleştirilecek çalışmaların, deneysel ve teorik fiziğin kesişiminde önemli çıktılar üretmesi bekleniyor. Bu katkı, hem üniversitenin uluslararası Ar-Ge kapasitesini güçlendirecek hem de Türkiye’nin CERN çatısı altındaki bilimsel temsilini daha görünür kılacak.
İzmir Bakırçay Üniversitesi, FCC iş birliğiyle yetinmeyerek CERN’de hâlihazırda devam eden CMS Deneyi ile Avrupa’daki fizikçiler tarafından yürütülen COMETA COST Action çalışmalarında da aktif rol üstleniyor. Bu çok yönlü katılım, üniversitenin temel bilimler alanında sürdürülebilir ve derinlikli bir araştırma ekosistemi kurma hedefinin somut göstergesi olarak öne çıkıyor.
“Bu adım üniversitemizin bilim vizyonunu güçlendiriyor”
İzmir Bakırçay Üniversitesi Rektörü Rasim Akpınar, FCC’ye katılımın üniversite açısından taşıdığı öneme dikkat çekti. Akpınar, bu iş birliğinin yalnızca akademik bir başarı olmadığını, aynı zamanda üniversitenin uzun vadeli bilim stratejisinin güçlü bir yansıması olduğunu vurguladı. Araştırmacıların dünya bilim topluluğuyla aynı masada çalışmasının önemine işaret eden Akpınar, bu tür projelerin genç bilim insanları için de ilham verici bir zemin oluşturduğunu ifade etti.




