İzmir'in içme suyunun bel kemiğini oluşturan Tahtalı Barajı'nda su seviyesi tehlike sınırına dayandı. Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, barajda sadece 22 milyon metreküp su kaldığını belirterek uyarıda bulundu: “Su bitse dahi yer altından çekilerek 2-3 günde bir su verilerek bu dönemi atlatabiliriz. Ancak bir sonraki dönem çok daha zor geçecek. Çünkü ciddi nüfus artışı olacak.”

Kent genelinde yarından itibaren su kesintileri başlayacak. İZSU verilerine göre günlük ortalama 700 bin metreküp su tüketen İzmir’de, barajlardaki doluluk oranları da alarm veriyor:

  • Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı: %2,88

  • Güzelhisar Barajı: %57,61

  • Balçova Barajı: %28,08

  • Ürkmez Barajı: %10,64

  • Gördes Barajı: Sıfır

"Su yönetiminde sınıfta kaldık"

Prof. Dr. Yaşar, bu kuraklık krizinin sürpriz olmadığını, 2020 sonrası için önceden uyarılar yapıldığını ancak Türkiye’nin bu sürece hazırlıksız yakalandığını belirtti. “2020’den sonra tüm dünyada tedbirler alınırken, biz çim sulamaya ve yüzme havuzu doldurmaya devam ettik. Su yönetimini çok kötü yapıyoruz. Türkiye’de suyun %78’i tarımda, %15-18’i sanayide, sadece %5’i içme suyu olarak kullanılıyor. Gelişmiş ülkeler bu oranları dengeliyor, bizse hâlâ yanlış sulama yöntemleriyle su tüketiyoruz,” dedi.

“Yer altı barajları ve göletler kurulmalı, arıtma suyu tarıma yönlendirilmeli”

Uzman isim, çözüm önerilerini de paylaştı. Öncelikle yer altı barajları ve göletlerin yaygınlaştırılması gerektiğini vurgulayan Yaşar, yağmur sularının boşa akmaması için depolanması gerektiğini söyledi. Ayrıca Çiğli Atık Su Arıtma Tesisi’nden çıkan ve denize bırakılan 500 bin metreküp suyun tarımda değerlendirilmesi çağrısı yaptı:

Çiğli Belediyesi’nden engelli yurttaşa anlamlı destek
Çiğli Belediyesi’nden engelli yurttaşa anlamlı destek
İçeriği Görüntüle

“Eğer bu su iyi arıtılarak tarımda kullanılsaydı, hem içme suyu tasarrufu sağlanır hem de yer altı su kaynakları rezerv olarak kalırdı. Suyu bilen insanların yönetime gelmesi gerek. İZSU’da jeolog veya hidrojeolog olsaydı, bu süreç daha erken yönetilirdi.”

Yaşar ayrıca, bilim temelli su yönetimine geçilmesi gerektiğinin altını çizdi:

“Suyu bilimsel kullanmıyoruz. Tahtalı’da kalan su bu dönemi kurtarır ama bir sonraki dönem, nüfus artışıyla birlikte büyük sorun doğurur. Sadece yüzey değil, yer altı sularını da yönetmeliyiz. Bu nedenle her bölgeye yer altı barajları yapılmalı.”

Kaynak: DHA