Yürüyüş boyunca sık sık, “Arkadaşlarımızı alacağız!”, “Üniversiteler bizimdir, bizimle özgürleşecek!” ve “Biat etmeyeceğiz!” sloganları atan öğrenciler, geçtiğimiz süreçte gözaltına alınan ve tutuklanan arkadaşlarına sahip çıktı.

Yürüyüş sonrası yapılan basın açıklamasında öğrenciler, yaşanan hukuksuzluklara, gözaltında maruz kalınan insanlık dışı uygulamalara ve cezaevlerindeki kötü koşullara dikkat çekti:

"19 Mart, bu ülkede gençliğin Saray’a karşı bir kez daha ayağa kalktığı, İzmir’deki üniversitelerden yükselen direnişin tüm baskılara rağmen büyüdüğü gündür. Kampüslerden sokaklara taşan bu direniş, iktidarın gençliğe reva gördüğü baskıya ve geleceksizliğe karşı Saray’ı korkutan bir cevaptır."

Öğrenciler, gözaltında arkadaşlarının yaşadıklarını açıkça teşhir etti: "Gözaltında yaşanan taciz ve çıplak arama işkencedir! ,

"Bu uygulamalar, öğrencilerin, kadınların, LGBTİ+’ların, muhaliflerin sesini kısmaya yönelik sistematik bir devlet şiddetidir. Bu şiddete boyun eğmiyoruz, teşhir ediyoruz ve arkadaşlarımızın yaşadıklarının hesabını birlikte soracağımızı ilan ediyoruz."

Açıklamada, özgürlük ve eşitlik mücadelesinin kampüs sınırlarıyla sınırlı olmadığı vurgulanarak, 1 Mayıs’a çağrı yapıldı:

Konaklı minikler sanatla büyüyor Konaklı minikler sanatla büyüyor

"Sadece özgür üniversiteler için değil, insanca bir yaşam için, kendi geleceğimiz için, eşit ve özgür bir ülke için ayağa kalkıyoruz. Bu mücadeleyi sadece kampüslerle sınırlı görmüyoruz. Biliyoruz ki bizi geleceksizliğe mahkûm eden iktidar, kampüslerin dışında da hükmünü sürüyor. O yüzden buradan üniversitelerdeki tüm arkadaşlarımıza çağrımızdır: 1 MAYIS’TA ALANLARDA BULUŞALIM!"

Yürüyüşün sonunda öğrenciler, mücadeleyi büyüteceklerini ve dayanışmayı daha da güçlendireceklerini belirterek eylemi sonlandırdı.

Kaynak: Fevzi Efe Sekitmez