İzmir, bu yıl altıncısı düzenlenen Avrasya Sağlık 5.0 Zirvesi’ne ev sahipliği yaptı. Herkes İçin Acil Sağlık Derneği (HİASD) tarafından organize edilen etkinlikte, iklim değişikliğinin giderek derinleşen etkilerinin insan sağlığı üzerindeki sonuçları bilimsel veriler ışığında ele alındı. Zirve, hem akademisyenlerin hem de sağlık profesyonellerinin yoğun ilgisiyle gerçekleşti.
İklim krizinin sağlık üzerindeki baskısı artıyor
Zirve Başkanı Uzman Dr. Ülkümen Rodoplu, açılış konuşmasında iklim krizinin artık geleceğin değil, bugünün en kritik halk sağlığı sorunlarından biri olduğunun altını çizdi. Rodoplu, sıcak hava dalgaları, su kaynaklarının tükenmesi, vektör kaynaklı hastalıklardaki artış ve afet risklerinin sağlık sistemleri üzerindeki baskıyı giderek büyüttüğünü belirtti.
Rodoplu, iklim krizine karşı yalnızca uyarılarla değil, çözüm odaklı çalışmalarla ilerlemek gerektiğini vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“İklim kriziyle mücadelede yeni fikirlere ve inovatif yaklaşımlara her zamankinden daha fazla ihtiyaç var. Unutmayalım, Atatürk’ün dediği gibi: ‘Dinlenmemek üzere yola çıkanlar asla yorulmaz.’ Biz de bu bilinçle çalışmaya devam edeceğiz.”
Afetlere hazırlık vurgusu
Zirvenin önemli konuşmacılarından Avrupa Acil Tıp Birliği Afet Tıbbı Hastane Afet Planı Çalışma Grubu Başkanı Dr. Georgios Leledakis, iklim değişikliğinin yalnızca sıcaklık artışıyla sınırlı olmadığını, doğrudan afetleri tetikleyen bir süreç haline geldiğini söyledi. Leledakis, afetlere hazırlıkta risk analizi ve bilimsel planlamanın hayati önem taşıdığını belirterek ülkelerin bu konuda kapasite artırması gerektiğini ifade etti.
Öğrenciler iklim için sahnede
Etkinlik kapsamında farklı üniversitelerden katılan öğrenciler de iklim değişikliğinin küresel sağlık üzerindeki etkilerine dair bildiriler hazırlayarak sunum yaptı. Gençlerin önerileri arasında toplum temelli eğitim programları, karbon azaltım projeleri ve afet farkındalığını artıracak dijital uygulamalar dikkat çekti.
Ortak mesaj: “Sağlık için iklim mücadelesi şart”
Zirve, iklim krizinin sağlık boyutunu görünür kılarken aynı zamanda yerel yönetimler, akademi ve sağlık kurumlarının birlikte hareket etmesinin zorunluluğunu bir kez daha ortaya koydu. Etkinlik sonunda katılımcılar, iklim değişikliğiyle mücadelede bilimsellikten, dayanışmadan ve sürdürülebilir çözümlerden vazgeçilmemesi gerektiği konusunda birleşti.
