İzmir’de yaşayan Ömer Faruk Kurşunel (71), Türk musikisinin vazgeçilmez çalgılarından olan kanunu sadece çalmakla kalmadı, aynı zamanda ustalıkla üretmeye de başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı unvanına sahip Kurşunel, 20 yılı aşkın süredir kanun yapımıyla uğraşıyor. Meslek hayatına kanun ve ut çalarak başlayan Kurşunel, çaldığı enstrümanların sürekli arızalanması üzerine kendi kanununu üretmeye karar verip bu yolda ilerledi.

Gençler Foça’daki Büyükşehir kampında gönüllerince eğlendi
Gençler Foça’daki Büyükşehir kampında gönüllerince eğlendi
İçeriği Görüntüle

Otel teknik müdürlüğünden kanun ustalığına

Ortaokul çağlarında müzikle tanışan Kurşunel, yıllarca ut çaldıktan sonra bir arkadaşının teşvikiyle kanuna yöneldi. 2000’li yılların başında Alanya’da bir otelde teknik müdür olarak çalışırken akşamları turistlere müzik çalıyordu. Deniz kenarının nemli havası nedeniyle kanunun sık sık bozulduğunu ve akort sorunları yaşadığını anlatan Kurşunel, “Elimdeki kanun her gün beni bıktırıyordu. Bu yüzden kendi enstrümanımı yapmaya karar verdim ve ilk kanunumu o zaman ürettim” dedi.

“Kanun yapmak zor ve meşakkatli”

2005 yılında İzmir’e yerleşen Kurşunel, kanun yapımını herhangi bir ustadan öğrenmediğini, tamamen kendi araştırmaları ve deneyimleriyle geliştirdiğini söyledi. Ege Üniversitesi Konservatuvarı’ndan destek aldığını ve Ar-Ge çalışmaları yaptığını belirten Kurşunel, “Kanun enstrümanını yapmak gerçekten zor ve meşakkatli. Türkiye’de bir standart yok, herkes kendi ölçüsünü kullanıyor. Oğlum makine mühendisi, bu konuda bana büyük katkı sağladı” diye konuştu.

I Z M I R K E N D I S I N E Y A P M A K I C I N B A S L A D I 2 947827 281457

Kalitesiz kanunlar hevesleri kırıyor

Türkiye’de kaliteli kanun yapan usta sayısının 3-4’ü geçmediğini belirten Kurşunel, İzmir’in kanun üretiminde öncü şehir olduğunu vurguladı. Ancak merdiven altı üretim yapanların sayısının arttığını, ucuz ve kalitesiz malzemelerle yapılan kanunların birkaç yıl içinde bozulduğunu ve özellikle yeni başlayanların hevesini kırdığını söyledi. Kurşunel, “Kişinin iyi bir enstrümana sahip olması öğrenme yolunu açar. Kalitesiz kanunlar ise müziğe olan ilgiyi köreltiyor” dedi.

Her biri el emeği göz nuru

Yılda ortalama 20 kanun ürettiğini ifade eden Kurşunel, üretimde makineleşmeye gitmediklerinin altını çizerek “Kanunun kasasını yapmak, tellerini takmak, verniğini kurutmak ve 280 mandalı hatasız çakmak 20 gün ila 1 ayı buluyor” dedi. Bu titiz süreç, her bir kanunun el emeği göz nuru olmasını sağlıyor.

Türk musikisini dünyaya taşıyor

Kurşunel, sadece Türkiye’de değil, dünyanın birçok ülkesine de kanun gönderiyor. 10 yıldır Bakü’ye kanun ihraç ettiklerini, bugüne kadar 100’den fazla enstrüman gönderdiklerini anlatan usta, “Bakü’de Rusya’dan kalma batı müziği eğitimi veriliyor, biz Türk gibi çalabilmeleri için Türk musikisi kanunlarını oraya gönderdik” dedi. Ayrıca İran, Mısır, Tunus, Fas, Yunanistan, Almanya, Avusturya ve Amerika gibi pek çok ülkeye kanun ihraç ettiklerini ve Türk musikisini yaymaya çalıştıklarını ifade etti.

I Z M I R K E N D I S I N E Y A P M A K I C I N B A S L A D I 2 947834 281457

“Son nesiliz, çırak bulamıyoruz”

Kanun yapımının birden fazla zanaatı bir arada barındırdığına dikkat çeken Kurşunel, “Marangozluk, boyacılık, ustalık ve çalınca sanatçılık… Hepsi bu işin içinde. Biz son nesiliz, çırak bulamıyoruz” dedi. Konservatuvarların çalgı yapım bölümlerinde kanun üretimi eğitiminin verilmesi gerektiğini savunan Kurşunel, bu mesleğin geleceğe taşınabilmesi için gençlerin teşvik edilmesinin önemine değindi.

“Enstrüman çalındıkça kıymetlenir”

Ürettiği enstrümanların zamanla değer kazandığını vurgulayan Kurşunel, “Enstrüman eskidikçe kıymetlenir. Ne kadar çalarsan o kadar kıymetlenir. Uzun müddet çalınması lazım. Yaptığım her kanunun sahibine de haz vermesini istiyorum” sözleriyle mesleğine duyduğu tutkuyu dile getirdi.

Kaynak: DHA