İzmir’de kentsel dönüşüm ve kooperatif mağdurları, İzmir Büyükşehir Belediyesi Egemenlik Binası önünde bir eylem gerçekleştirdi. Ellerinde mezar taşı şeklindeki dövizler taşıyan yurttaşlar, bu sembolik taşları belediye binasının önüne bırakarak tepkilerini dile getirdi. Üzerlerinde “İnşaat temeli diye kazdılar, paramızı gömdüler”, “Deprem değil, sorumsuzluk öldürür”, “5000 ailenin hayalini gömdünüz” ve “Burada yatan: Hak, hukuk ve adalet” yazılı dövizler taşıdı.

Mağdurlar adına konuşan S.S. İş İnsanları Gaziemir Yapı Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Ali Alpyavuz, yaşanan mağduriyetin artık bir barınma sorununu aştığını, olası büyük İzmir depremi öncesinde can güvenliği meselesine dönüştüğünü söyledi.

Kalabalık grup önünde söz alan Alpyavuz, bilim insanlarının yıllardır uyardığı İzmir depremine dikkat çekerek, “Bu deprem yalnızca doğal bir afet olmayacak. 5 bin mağdur aile için bu, yolsuzluk, siyasi vurdumduymazlık ve vicdansızlığın sebep olacağı bir katliam olacak” dedi.
Bu açıklamanın bir feryat değil, “gelecekteki enkazın sorumlularını bugünden ilan eden bir suç duyurusu” olduğunu vurgulayan Alpyavuz, yetkilileri göreve çağırdı.

Buca’dan Karşıyaka’ya 15 dakikada ulaşım: Körfez altına metro hattı planı
Buca’dan Karşıyaka’ya 15 dakikada ulaşım: Körfez altına metro hattı planı
İçeriği Görüntüle

2-257

“Tabutluklardan kaçtık, şimdi daha tehlikeli evlerdeyiz”

Mağdurların çoğunun yıllarca eski ve güvensiz binalarda oturduğunu, “Depremde tabutlukta ölmemek” için evlerini satıp bu projelere dahil olduklarını anlatan Alpyavuz, şu ifadeleri kullandı:
“İzmir Büyükşehir Belediyesi ve CHP’nin ‘örnek proje’ diye lanse ettiği bu kooperatife güvendik. Evlatlarımızın geleceğini, bir ömürlük birikimlerimizi, deprem korkusuyla sattığımız evlerin parasını buraya yatırdık. Sonuç; yolsuzluk sebebiyle durdurulan inşaatlar ve bir yıldır çürüyen hayaller… Şimdi ya sokakta ya da daha riskli kiralık evlerde, her an yıkılma tehlikesiyle yaşıyoruz. Bizi depremin kucağından kurtaracaklarını söyleyenler, bizzat deprem tehlikesinin ortasına itti.”

“Binaların altında kalırsak sorumlular bellidir”

Yaşanacak olası bir büyük sarsıntıda, hayatını kaybedecek ya da yaralanacak insanların sorumlularının açıkça ortada olduğunu söyleyen Alpyavuz, bunları üç başlıkta topladı:
Birincisi, umutlarını ve paralarını çalan, yargı süreci sonunda ceza alacak suçlular…
İkincisi, 5 bin ailenin derdini çözmek yerine cezaevindeki arkadaşlarını ziyaret eden, adliye önlerinde dayanışma gösterileri düzenleyen ve mağdurlar için adalet aramak yerine siyasi vefasını önceleyen CHP’li siyasetçiler…
Üçüncüsü ise, İzmir’in sorunlarını çözme görevini yerine getirmeyen ve tek kelime etmeyen milletvekilleri…

“Alpyavuz, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ı da sert sözlerle eleştirdi:
“Başkan, üzerine düşen sorumluluğu açıkça reddediyor. İradesini kullanmayarak kooperatif üyelerinin can ve mal güvenliğini hiçe sayıyor. Bu yalnızca idari bir eksiklik değil, aynı zamanda siyasi bir vebaldir.”

3-183

Örnekköy örneği ve villa fiyatına dayatılan daireler

Örnekköy’de “İnşaata devam ediyoruz” açıklamalarına rağmen kooperatifin muhatap alınmadığını söyleyen Alpyavuz, mevcut koşullarda sunulan çözümlerin kabul edilemez olduğunu belirtti:
“Hiçbir anlaşma zeminine dayanmayan, neredeyse lüks villa fiyatına dayatılan kooperatif daireleri çözüm değil. Bu, reklam kokan bir hareketten ibaret. Olası bir depremde yaşanacak can kayıplarının sorumlusu bizzat Cemil Tugay’dır. İzmir halkının güvenliği ve geleceği söz konusuyken, belediye başkanının hareketsizliği affedilemez.”

Kaynak: haber merkezi